MURAT KARADAĞ


Önce sevgiyi öğrenmeliyiz?


Doğanın rengi, güzelliği çiçeklerin koparılıp, yok edilmesi, bireysel menfaatler uğruna ormanların kesilip, yakılması da ´şiddetin´ farklı ve değişik biçimlerinden biridir

Çiçekler doğada var olduğu sürece doğa güzeldir, koparıldığında hiç bir şeydir. Ağaçlar, orman olduğunda insanoğluna berekettir, yok edildiğinde felekattir. Hayvanlar doğanın dengesidir.

Onlara şiddet uygulamak, zehirleyip, tüfekle vurup, canlarını almak, aslında insanoğlunun kendisine yapmış olduğu en büyük kötülüktür...

Kadına şiddet!..

Kırıkkale´de içinde bulunduğumuz günlerde değişik zaman ve mekanlarda ´Kadına Şiddet´ konulu bir dizi etkinlik düzenledi.

Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için alınması gereken tedbirler anlatıldı, bu yönde yapılan çalışmalar sıralandı.

Farkındalık oluşturulmaya çalışıldı. ´Kadına şiddet!´ yanlış, diğerlerine yapılan ´şiddet!´ ne kadar doğru?..

Çocuklara, hayvanlara, doğaya, yaşlıya, gence, erkeğe, kadına velhasıl tüm canlılara yönelik yapılan ´şiddetin!´ hiçbirisinin hiçbir şekilde kabul edilir bir tarafı yoktur.

Gerekçe ne olursa olsun, yapılan ´şiddet´ içerisiyorsa, sıralanacak mazeretlerin hepsi geçerliliğini yitirir. Kabul edilir bulunulamaz, bulunulmamalıdır.

Zira, ´şiddet!´ denildiğinde, bir tepki, bir duruş sergilenmeyip, mazeretlerin sıralanmasına izin verilirse, o zaman uygulanan ´şiddet´ masumiyet kazanır.

Kazandırılmamalıdır.. Unsurlar yok edilmeli!.. Her tür şiddetin, kuşkusuz bir altyapısı vardır. Birbirini tanımayan iki insanın çeşitli nedenlerle evlendirilmesi.. Küçük yaşta evlilik.. Aile içerisindeki şiddetin ilk habercileri olarak karşımıza çıkar.

Sonrasında babanın evine ekmek getirememesinin yarattığı sorun, çocuğunun mamasını, okul ihtiyacını karşılamaması gibi, daha çok ekonomiye dayalı unsurlar devreye girip, ´cinnet geçirme hali!´ vuku bulur.

Aile içi şiddet, sonraki dönemlerde, aile fertlerinin sokağa çıkmasıyla birlikte de diğer ´şiddet´ olayları gündeme gelmesine vesile olur.

Birbirene bağlı olarak gelişen, varlığını sürdüren ´şiddet!´ olayının tamamen ortadan kaldırılabilmesi için öncelikle ´olağan´ olmadığının bilinci gelişmesi gerekir.

Bu bilinçle ´aile içi şiddete´ neden olan unsurlar, altyapılar bertaraf edildiğinde, sonucu da olumlu olacaktır.

Geçmiş yıllarda, ´aile içi şiddet´ olayına karışan şahıs ifadesinde, ´karısını ve çocuklarını çok sevdiğini´ belirtip, şiddete başvurmasını da ´kıskançlık´ olarak dile getirmişti.

Şahıs, sokakta arkadaşıyla kavga eden ve dayak yiyen çocuğuna, ´niye dayak yedin!´ diye, karısına da ´niye bakmadın!´ anlayışı ile şiddet uyguluyor. Ve bunun adına ´sevgi´ diyor. ´Sevgi´ anlayışı, ´kıskançlık-şiddet´ ile birlikte kullanıldığında, gereğinden fazla sırıtıyor. Biz aslında ´sevginin´ ne olduğunu bilmiyoruz, öğrenmeliyiz...

  • Salı 14.2 ° / 2.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 13.6 ° / 5.1 ° false
  • Perşembe 4.7 ° / 0.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu