YUNUS PEHLİVANLI


On ikiye Beş Kala Adayları

On ikiye Beş Kala Adayları


İster bürokrat olsun, isterse serbest meslek sahibi olsun, adayların gerçekten milletvekilliğine aday olma niyeti varsa, bu kararını son aylara bırakmasını anlayamıyorum.

Adaylık kararını seçimlere 2-3 ay kala açıklayanları, son dakika yolcularına benzetiyorum.Tren düdüğünü çalarak gidiyor, (hooop bi dakka bende binecektim!!!) diye trenin arkasından koşturup duruyorlar.

Bu tip aday adaylarına sormak lazım.”Hemşerim sen gerçekten aday olma niyetinde misin ? Yoksa; “Yav işte spor olsun diye aday oldum” yada “Ankara’yı hiç görmemiştim, şu aday adaylığı vesilesiyle Ankara’yı bir gezip geleyim…” demek temisin ? diye sormak lazım.

Hiç kimse kusura bakmasın.Siz seçime 2-3ay kala aday olmakla, (12 ye atalımda 5 ten 6 dan vuralım hesabı yapıyorsunuz ) demektir.

Seçim çalışması nasıl yapılırmış, aday nasıl olunurmuş diye merak edenler,bu yazıyı uzun uzun okumasınlar.Sendika başkanlığına aday olmak istiyorlarsa mesela, Abdurrahman Ünlü’nün geçmişteki seçim çalışmasını incelesinler.Siyasete aday olmak istiyorlarsa, Mahir Yılmaz’ın,Hurşit Gündoğan’ın,Ahmet Yalçınkaya’nın,yapmış olduğu seçim çalışmasını incelesinler.

Hiç kimse kusura bakmasın ama, gerçek siyasetçi ve sendikacı öyle kolay ve ucuza olunmuyor.Bunun bir bedeli var.Halkla,partisiyle,delegesiyle,üyesiyle bütünleşemeyen,onlara kendini kabul ettirememiş siyasetçi yada sendikacılar, ancak belki bir dönem bazı koltukları işgal edebiliyorlar.Ama sadece İŞGAL ediyorlar.

Yukarıda isimlerini yazdığım politikacıların, (adaylık mücadelesi verip seçilememiş bile olsalar),verdikleri mücadelenin sonucunda halkın ve seçmenin gönlünde belli bir makama geldiklerini kimse inkar edemez.

Siz; dayısının torpiliyle bir koltuğa oturtulmuş,sümsük,pısırık ve kifayetsiz bir politikacı yada sendikacı mı olmak istersiniz ?

Yoksa; kendi imkanlarınızla ,Allah’a,millete ve yeteneklerinize güvenerek, önce milletin gönlünü kazanmayı kendine birinci görev sayan bir politikacı olmayı mı istersiniz ?

Seçime 2-3 ay kala adaylık çalışması için gelenlere bence hiç kimse itibar etmemeli. Kimse kusura bakmasın bunlar (naylon adaylar).

“İyide bundan önce seçime 2-3 ay kala gelenlerin önemli bir bölümü hem aday edildiler hem de seçildiler…) diyebilirsiniz.

Yine söylüyorum.Genel merkezdeki dayılardan ve amcalardan destek alarak seçilmiş, ama milletin gönlüne girememiş bir çok politikacı gördü bu şehir. Bunlardan hangisini arıyorsunuz şimdi ???

(Yahu bu adayı biz belirlememiştik ama seçildikten sonra bak gönlümüze taht kurdu gitti…) diye hangi politikacıyı veya sendikacıyı arıyorsunuz şimdi? Kendinize bir sorun bakalım.

(Milletvekili adayı belirlenme yöntemini eleştirdiğim siyasetçiler), gerçekten Kırıkkale’ye yeterli hizmet getirdiklerini iddia ediyorlarsa, özellikle 2000 yılından sonra, Kırıkkale nüfusunun niye her sene azaldığını,Kırıkkale’nin adeta varlık sebebi olan MKE’nin niye giderek küçüldüğünü, bir açıklasınlar bakalım.

Değerli dostlar...

Taban politikasına inanmayan,sadece genel merkezdeki dayıların gözüne girip adaylığın garantili bir sırasına oturmaya çalışan,milletin yada temsil ettiği partisinin üyelerinin gönlüne girmeyi teferruat olarak gören, (hatta belki de gereksiz gören),halkını ve üyesini seçimden sadece 2-3 ay önce hatırlamaya ve rol icabı sevmeye başlayan aday adaylarına, dış kapınızın nereden açıldığını göstermenizi, acizane bir kardeşiniz olarak tavsiye ederim.

Çünkü bu zamana kadar; seçimden önce hiç tanımadığımız ama sadece seçime 2-3 ay kala gelip, seçildikten ve görevi bittikten sonrada Ankara-Çukurambar’dan bu yana bir daha gelmeyenlerden, bu şehir hiç hayır görmedi.            

Adaylığı ve seçilmesi, genel başkanın ve genel merkezin iki dudağı arasında olanların, halka ve partiliye minnet ve hizmet etmelerini beklemek maalesef hayalperestlik oluyor.

Not: Yarın Ak Parti temayülünden kesitler

  • Çarşamba 29.4 ° / 15.1 ° false
  • Perşembe 29.3 ° / 13.5 ° false
  • Cuma 27 ° / 10.3 ° Güneşli