Bilen bilir, devlet memurlarının ve işçilerin henüz maaşları ele geçmeden brüt maaş üzerinden çeşitli kesintiler devlete aktarıldıktan sonra ellerine geçen miktar, yani net maaş belirlenir.
Bir nevi, brüt maaş ?hikayedir? aslında?
Çünkü brüt maaş ne olursa olsun, işçi ya da memurun eline geçecek olan net maaş bellidir.
Zira bu miktara müdahale hakkı da şansı da bulunmayan bu çalışanlar için en önemli iki kalem vardır:
Zamlar.
Vergiler.
Çünkü zamlar üç kuruş eklenti sağlayacakken, her fırsatta artan vergiler de hamutuyla götürecektir o bordro kağıdından!
***
Son birkaç yıldır sağlık sektöründe yapılan değişikliklerle bordrolu çalışanların gider kısmı biraz daha kabarmaya başladı.
Çünkü
Hastane ücreti, İlaç katkı payı derken, insanlar ilaçları parayla almaya bile yöneldiler.
Zira kimi ilaçlar için hastaneye gitmek, parayla almaktan daha da pahalıya geliyor.
Peki, zaten bu ilaçlar ve hastane için peşin peşin vergi kesilmiyor mu?
Hani ?Sosyal Devlet??
***
Tedavisi çok zor olan ağır hastalıklarda kullanılan kimi ilaçlar uzman doktor raporuyla katkı payı olmaksızın vatandaşa sunuluyor.
Bu ilaçların birçoğu da o kadar fahiş rakamlarla satılıyor ki piyasada, hani garibanın sosyal güvencesi yoksa ölsün gitsin tarzında!
Kutusu 2 bin lira olan ve üç ayda bir üç kutu satın alınan bir ilaç için yüzde 20 katkı payı kesildiğini hesap edecek olursak, üç ayda bir bu ilaçtan üçer kutu almak zorunda kalan memur üç ayda bir devlete maaşını mı teslim edecek (1200 TL)?
Son günlerde çıkan haberlere göre raporlu ilaçlardan da vergi kesilmesi söz konusu?
Bu fikri kim ortaya atmışsa, elini vicdanına koyup hiç mi düşünmez bu vatandaşın halini?
5 bin, 10 bin, 20 bin liralık ilaçların katkı payı nasıl ödenir Allah aşkına?
Onca zengin işadamının ödediği komik vergiler ya da alınamayan vergiler bitti de sıra müzmin hastalığı olan garibanlara mı geldi?
Lütfen, biraz insaf?
Allah, hastalık vereceği kişinin zenginliğine ya da yoksulluğuna bakmaz.
Sabancı?nın çocuğunun hastalığının çaresi mi vardır?
İbret ola!!!
