Evet?
Yine MKE?
Yıllardır ekmeğini yediğimiz, şehrimizi ?var eden? kurumun bu hallere düşürülmesi o kadar gücüme gidiyor ki?
Önceki yazımda da ifade ettiğim gibi,
Belki bu şehre hakkıyla hizmet etse Rafineri bir tesellimiz olabilir.
Lakin?
Yine söylüyorum? Yine söylüyorum?
MKE anası, babasıdır bu şehrin.
Öyleyse, anasını babasını sokağa atacak kadar haramzade olmayanlarla birlikte bu kurumu sahiplenmeye de devam edeceğim!
***
Özal devrinin başlamasıyla birlikte Liberalizmden, serbest ekonomiden dem vuran devlet politikamız gereği olsa gerek, MKE şirket mantığıyla yönetilmeye başlandı ve ?devletçilikten? ziyade kârlılık ve verimlilik esas alınmaya başladı. İlk bakışta mantıklı ve ?olması gereken? gibi görünen bu siyaset de MKE?nin (aynı Kırıkkale gibi) her geçen gün küçülmesine yol açtı. Zira verimlilikten ziyade ?Millî Silah Sanayi? olması hasebiyle, yalnızca ülkenin öz malı olduğu için ilgi gören MKE, bu mantıkla yıllarca ülkenin silah ve ekipmanları ihtiyacını gayet güzel karşıladı. Ancak gelişen teknolojiye ayak ?uydurtulmayan? kurum, az önce bahsettiğim sebeplerle dışarıdan ürün ve malzeme almaya başladı.
Bu mantık silah sanayiinin hassasiyetinden ve tabi ki güvenlik zaafı yaratabileceğinden elbette çok da doğru bir hareket olmadı. Zira askerinize, polisinize vereceğiniz, ülke ve insan savunmasında kullanılacak ürünlerin çoğunun düşmanca tavırları alenen bilinen ülkeler tarafından üretilmesi ne kadar mantıklı olabilir ki?
Hem dışarıdan mal alınırken millî hassasiyetten ziyade kârlılık esas alındığına göre, alım satım işlerine bakan insanların ?zaafları? da ön plana çıkmaz mı?
İster iç pazardan ister dış pazardan olsun, alım satım işleri sırasında göz önüne alınan kriterler ne kadar ve neye göre uygulanıyor, hiç düşündünüz mü?
***
Geçtiğimiz hafta bazı yayın organlarımızın gündeminden düşmeyen, hatta Sözcü Gazetesi?nden Saygı Öztürk?ün köşe yazısıyla Ulusal Basına da taşınan bir iddia -her nedense- cevapsız bırakıldı.
İddiaya göre,
Emniyet Müdürlüğünün ihtiyacı olan mermiler MKE?ye bağlı Gazi Fişek Fabrikasından değil, yurtdışından, hem de İtalya?dan karşılanıyor. Yani, Devletin MKE?sinin pahalı olması gerekçe gösterilerek devletin bir başka kurumu 20 milyon mermiyi İtalya?dan satın alıyor!
Eğer iddia doğruysa, kimin parası kimden saklanıp kime peşkeş çekiliyor?
***
Bakın diğer iddia daha vahim:
Almanya?dan alınan patentlerle iç ve dış piyasaya silah satan; 2009 yılında kendi mühendisleri, teknisyenleri ve işçileri tarafından yüzde 100 yerli malı ?JMK Boru-12? isimli uzun menzilli keskin nişancı tüfeğini üreten ve 1.200 metreden nokta hedefi vurabilen Kırıkkale Silah Fabrikasının bu ilk patentli ürünü yarışmada performans, atış ve isabette dünya birincisi oldu.
Ve bomba?
Bu silahın malzemelerinin alımıyla ilgili işlemler silah sanayii ile hiç de ilgisi olmayan bir kuruluş tarafından yapıldı. Daha da ilginci, bu kuruluşun yönetim ve danışma kurullarında MKE?nin eski yöneticilerinin, konuyla alakalı eski milletvekili ve müsteşarların olduğunun iddia edilmesi!..
Eğer bu iddia da doğruysa,
Devletin bu hassas kurumunun düşürülmeye çalışıldığı durumu görebiliyor musunuz?
***
Konuyla alakası olsa bile
MKE?nin, Türk Mühendisinin, Türk İşçisinin alın teriyle üretilen ve MKE?nin öz be öz malı olan bu silah üzerinden MKE birilerine peşkeş mi çekiliyor?
Ardından da çıkılıp MKE?yi, ?demode?, zaafları olan, artık kullanılmaması gereken basit bir aracı kurum ve batmak üzere olan bir ?hasta adam? haline getirmeye çalışanlar mı var?
Tüm bu soruların cevapları önümüzdeki günlerde yapılacak olan açıklamalar ve belgelerle ortaya çıkacaktır.
Her türlü ?derin yapılanmanın? yok ediliyor olduğu ve her şeyin şeffaflaştığı ülkemizde bu konunun sonucunu çok merak ediyorum!!!
