OSMAN ÖCAL


Memleketim İnsanına

Memleketim İnsanına


   Yapılması gereken iki önemli etkinliğin arifesinde memleketimin gündemine bilinçli olarak olumsuz bir gelişmenin düşürülmesi duyarlı vatandaşlarımızı üzdüğünün farkındayız elbette.

Lakin üzülmekten öte ne yapıldı, ne yapılabilirdi; Kırıkkale bunu gerçekten hak etti mi, aradan günler geçtikten sonra bir vicdan sorgulaması yapması gerekir memleket insanımın.

    Sözde barış havarilerini davul zurna ile karşılanmasına seyirci kalan memleketim, ciğerine kurşun dolduranların en büyük meydanında konuk edilmesine müsaade eden memleketim, onca şehidin kemiklerinin sızlamasına çanak tutanlara söz hakkı verdiğine memnun musun?

    Sen kime düşmanlık yaptın ki, kimin bebeğini kundakta kurşunladın ki, kimin vatanını bölmek için silaha sarılıp dağlara çıktın ki sana barış elçileri(!) gönderildi.

    Evet, değinmeden geçemeyeceğim yıllar önce idi; bir terör şehidimizin cenaze töreni vardı. Bir grup genç ellerinde şanlı bayrağımız, bu törene katılmak için Zafer caddesinden toplu olarak Cumhuriyet meydanına doğru yürüyordu. Arkalarından, yetmiş yaşlarında benliğini satmış birisi sanki şehidimizin olmasına memnun olmuş gibi yaşına uygun olmayan sözler sarf ettiğine şahit olmuştum.

    Aynı zihniyetin tohumları sözde barış elçilerine seninle alay edercesine seni yok sayarcasına kol kanat gererlerken vicdanın rahat mıydı ey memleketim insanı. Her Kırıkkalelinin ya ailesinde ya akrabasında ya komşusunda ya köylüsünde mutlaka ama mutlaka bir veya birkaç şehit vardır. Onların kemiklerini sızlatanlara karşı vicdanının sesini dinliyor musun?

    Ufak bir araştırma ile kayıtları tutulanlara göre Kırıkkale’mizin bir şehitler diyarı olduğunun farkına varacaksınız. Tam da Çanakkale Deniz Savaşlarını ve şehitlerimizi anmaya hazırlanırken sözde barış elçileriyle hoş sohbete davet edilmen ve terör örgütünün yağdanlığına adının karıştırılmasını nasıl karşılıyorsun? ‘‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.’’ diyemezsin çünkü o yılanın en çok dokundukları arasındasın.

    Terör yağdanlığına yağ dolduranları ve değerli Kırıkkale insanını bu işte fitil olarak kullanmak isteyenleri lanetle kınarken başta Çanakkale Deniz Zaferi şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.

    Seninle sarmaş dolaş edilmek istenenlerin elinden alıp Türk devletine karşı ‘kalkışma’ eylemlerine giriştikleri günler olarak terör estirdikleri günü unutma. Türk insanının asırlardır kutladığı yeniden doğuşun, yeniden dirilişin simgesi haline gelmiş Nevruz/Ergenekon senin bayramın.

    Beş bin yıldan beri tüm Türk uluslarında gerek İslamiyet öncesi gerek İslamiyet sonrası kutlana gelen bayramına sahip çık. Bağımsızlığını kazandıktan sonra Ergenekon’u ‘Milli Bayram’ olarak ilan eden soydaşlarınla aynı havayı teneffüs ederek ruhunu ısıt…

 ‘‘Nevruz, Navruz, Novruz, Sultan-ı Nevruz, Sultan-ı Navrız, Sultan Navrız, Nevruz Sultan, Sultan Nevruz, Navrez, Nevris, Naorus, Nauruz, Nöruz, Nävroz, Nävruz, Novruz, Noruz, Novroz, Navrıs Oyıx, Nevruz Norus, Ulustın Ulu Küni, Ulu Kün, Ergenekon, Bozkurt, Çağan, Babu Marta, Kürklü Marta, İkyaz Yortusu, Yengi Kün, Yeni Yıl, Mart Dokuzu, Mart Bozumu, Mart Kırma, Mart Dutması, Mart Bozması, Yılbaşı Tutmak, Mereke, Meyram, Nartukan, Nartavan, Isıakh Bayramı, Altay Ködürgeni, Çılgayak, Yılsırtı, Bereket Bayramı, Nevruz Çiçeği, Bahar Bayramı, Yörük Bayramı, Mevris, Yumurta Bayramı, Döldökümü, Yılbaşı Tutmak, Yıl Yenilendi, Kırklar Bayramı, Kış Bitti’’ gibi değişik adlarla kutlanan bayram senin bayramın.

    Hunlardan başlayarak tarih boyunca ‘Yenigün’ anlamıyla Türk boy ve toplulukları arasında kutlana gelen Ergenekon bayramlarında bu günün şerefine toylar düzenlenmiş, eğlenceler yapılmıştır. Selçuklularda Nevruz bayramının eğlencelerle kutlandığı, şenlikler yapıldığı, özel yemekler pişirildiği, özel hediyeler alınıp verildiği bilinmektedir. Çeşitli kaynaklarda Osmanlı padişahlarının Nevruz tebriklerini kabul ettiklerini, halkın arasına katılarak Nevruz coşkusuna ortak olduklarını ve padişahın katıldığı bu törenlere ‘Nevruz-ı Sultanî’ isminin verildiği belirtilmektedir. 1922 yılında Sakarya Zaferi’nden hemen sonra bütün okullara Nevruz-Ergenekon bayramının bir önceki yıl olduğu gibi coşkuyla kutlanması için talimat verildiği bilgileri mevcuttur. Bilindiği gibi Atatürk 22 Mart 1922 tarihinde Ankara`nın Keçiören semtinde Nevruz şenlikleri düzenletmiş ve kendisi de bu şenliklerde hazır bulunmuştur.

    21 Mart Ergenekon Bayramın kutlu olsun. Yazımı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle bitirmek istiyorum. ‘‘Bilelim ki, kendi benliğine sahip olamayan milletler başka milletlerin şikârıdır.’’

  • Cuma 23.2 ° / 11.5 ° Güneşli
  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli