SENUR ÜNVER


Kırpılmış Zihinlerin Nesli


Bugün sizlere artık kullanımı rafa kaldırılmış kavramların belki de tam olarak bir listesini yapmak isterim sevgili okuyucu. Bu sayede arada kalmışlığın verdiği vicdanen rahatsız olma durumundan kurtulacak, artık varlık göstermeyen bir şey için düşünüp durmayacağız.

19.yy´da Nietzsche ?Tanrı öldü? dediği zaman aslında günümüze kıyasla epey eksik bir cümle kurmuştu. Peki, neydi bu eksiklikler?

Popüler kültürün hakim olduğu 21.yy artık düşünce değil, aksiyon zamanıdır. Uğruna nice filozofların hayatlarını çürüttüğü yaşamın anlamı nedir sorusu artık öldü. İyi ve faydalı bir hayat sürmenin kuralları nelerdir, erdemli yaşamın sırları nelerdir vs. bunlar da öldü. Bilim ve teknoloji alanında sayısız keşifte bulunurken, düşünceye ait olanda tam bir temizlik yapıp neredeyse her şeyi yok ederek yeni bir düzen oluşturuyoruz. Bunun yerine sevgili dostlarım, kişisel yaşantımızda başımızdan geçen son derece önemsiz hadiselere yüklediğimiz bencilce anlamlarla yetinebiliyoruz.

Sanırsam bu durum öncelikle bir savunma mekanizması olarak hayatımıza girdi. Bir zamanlar ve belki de günümüz Türkiye´sinde halen devam etmekte olan kişisel hakların gasp edilmesine bir tepki olarak, hayır seni yargılamıyorum demeye başladık. Zamanla birlikte sözün kullanımı arttı, kapsamı genişledi. Sonuçta kişisel renkliliğe duyulan hoşgörünün sınırları artmaya başladıkça da herhangi bir konuda toplumsal olana gönderme yapamaz hale geldik. Söz gelimi inancın bittiğini varsayacak olsaydık bile dinin kültürü halen devam etmektedir ancak yine bu konuya ilişkin bir genelleme yapmak bakış açımızın darlığına dair birçok tepkiye yol açabilir. Tüm bu kişisel alanı savunma mekanizması sınırlarını çoğaltmaya, bireyin içinde yaşadığı topluma ve hatta bağlı bulunduğu devlete söz hakkı dahi tanımamaya başladı. Burada başımıza gelen değişimi iyi ya da kötü olarak nitelendirmeyeceğim, amacım sadece yaşantımızın artık bu şekilde evrildiğini gözlemlemek, kısa bir durum değerlendirmesi yapmak.

Yalnız şunu belirtmek gerekir ki, düşüncenin, yaşama dair düşüncenin yıkılış sürecinde henüz başlangıç aşamasındayız. İlerleyen zamanla birlikte insan üzerine etkilerinin daha can alıcı bir biçimde görüleceğini tahmin ediyorum. Artık fikir akımlarının bir önemi yok, çığır açıcı yeni bir düşünce sistemi de yok. Özellikle gelecek nesil için konuşacak olursak, onlar sadece yapıp etmeyi önemseyecekler. Ortaya çıkan ürünlerin bütün bir anlam taşıması fikri, çağın da bu şekilde nitelendirilebilmesi düşüncesi öldü.

Madem Nietzsche´den söz açtık, bu yazıyı ondan bir alıntı ile kapatalım.

?Aslında biz tüm kalbimizle sadece bir tek şeyle ilgileniyoruz: Eve bir şeyler götürmekle. Bunun dışında hayatla, yaşananlarla ilgili olanlar-hangimiz bunlar için yeterince ciddiyete sahibiz? Ya da zamana? Bu tür şeylerle korkarım ki hiçbir zaman tam olarak ?ilgilenmedik´: yüreğimiz orada değil işte, hatta kulağımız bile!?

  • Perşembe 29.3 ° / 13.5 ° false
  • Cuma 27 ° / 10.3 ° Güneşli
  • Cumartesi 26.1 ° / 9.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı