Bilindiği gibi turizm ülkeler ve şehirler için adeta bacasız fabrika hükmünde. Yunanistan’ın en büyük gelir kaynağı turizm. Yine İspanya ona keza. Esas konum elbette ülkelerin turizm geliri değil. Konuya yerelden bakıyorum. Madem turizm (bacasız fabrikadır) o halde biz Kırıkkale olarak turizmin neresindeyiz.
Bir-kaç gün önce yerel basında: Vali bey bazı il müdürleriyle (Kırıkkale’nin tanıtımı) konulu bir toplantı yaptı haberini okuyunca bende bu konuyla ilgili yazmak istedim.
Yazının içinde 3.tekrar olacak ama madem (turizm bacasız fabrika) onun için turizm konusu çok önemli ve tabi konu turizmse (tanıtımda) onun kadar önemli.
Turizm hareketliliğinden bahsetmek için elbette şehrinizde; deniz, orman, göl, ırmak, tarihi ve kültürel mekanlar, eski kalıntılar, müzelerin olup-olmaması çok önemli.
Ancak bunlar olmadan da şehrinizde turizm hareketliliği sağlayabilir misiniz? Sağlarsınız elbette. Örnek; geçen hafta Konya’da 8.si yapılan Bilim Festivaline tam 250.000. bin kişi katılmış. Yani neredeyse Kırıkkale nüfusunun tamamı Konya Festivaline katılmış.
Yine 7 Ekim’de Adana’da yapılan ve 3 gün süren Gastronomi(yemek) Festivaline
285.000. bin kişi katılmış ve 35 ton et tüketilmiş.
Şimdi ise Antalya’da Yörex (yöresel yemek) festivali düzenleniyor. Bakalım Antalya’ya kaç kişi katılacak. Tarım festivalleri, mobilya ve ev gereçleri festivalleri, teknoloji festivalleri, güreş festivalleri, şehirlerin kurtuluş yıl dönümleri, üniversitelerin mezuniyet törenleri gibi örnekler kalıcı ve sürekli bir turizm hareketliliği ve geliri sağlamasa da o şehrin ülke genelinde daha iyi tanıtılması adına önemli kazançlar sağlıyor.
Kaldı ki 4-5 sene içinde Kırıkkale’nin merkezine ve ilçelerine çok güzel yatırımlar yapıldı.
Obaköy, Yeşil Vadi, Dinekdağ Atlı Safari ve Doğa Parkı, Macera Parkı, Çeşnigir Kanyonu, Sulu Mağara, Karaahmetli Barajı ve tabiat parkı, Hacı Taşan Kültür Merkezi ve Taş Mektep, Rahmi Pehlivanlı Kültür Sanat Evi, Hasandede Türbesi-Camisi ve peri bacaları, Kırıkkale Evleri, Ballıbaba Türbesi şu anda mevcut turizm değerlerimiz.
Bunun yanında sanırım 3-5 ay içinde MKE’nin eski lokali yerinde faaliyete geçecek Silah Müzesi (Silaha adını veren şehir) sloganının ete kemiğe bürünmüş en somut görsel ispatı olacak. Silah Müzesi açıldıktan sonra bu şehre ilk gelenlerin mutlaka gezeceği ya da gezdirileceği bir mekan olacak. Yine Meslek Lisesinin arka kısmına yapılması planlanan Rahmi Pehlivanlı Sanat Müzesi Kırıkkale’yi sadece silahla değil sanatla da özdeşleştirecek bir kültürel zenginlik olacak.
Ve tüm bu güzel yatırımları, gezi mekanlarını bünyesinde barındıran İlimizin şu anda en büyük ihtiyacı,şehrin iyi tanıtılması ve yeterli reklamının yapılmasıdır.
Bir film çekildi diye, bir dizi çekildi diye insanlar nasıl ki Eskişehir /Sivrihisar’a, İstanbul/Beykoz-Riva’ya, Bursa/Cumalıkızık’a, İstanbul/Balat’a, Urfa/Halfeti’ye özel turlar düzenleyebiliyorlarsa, Kırıkkale özelinde de yukarıda saydığımız turizm ve kültürel değerlerimiz bu şehrin zenginlikleridir. Ve bu zenginliklerimiz profesyonel tanıtımcılar marifetiyle iyi tanıtıldığında şehir adına önemli turizm geliri elde edileceğine inanıyorum.
