1986?da Yahşihan Mühimmat deposunda patlama oldu.
Bekledik ki, birileri Kırıkkale için bir şeyler yapar. Bu depoların teknolojik donanımını ve güvenliğini artırır.
Kime ne?
Götüren bir şeyler alıp götürdü Kırıkkale?den.
Ölen de Kırıkkale?den, giden de?
1987?de Mühimmat Fabrikasında oldu benzeri bir patlama.
Yine düzelen bir şey yok.
Yine değişen bir şey yok.
Vurun abalıya?
Yine kaybeden Kırıkkale?
Bu kez 1997?de, yani on yıl sonra öyle bir patlama oldu ki aynı yerde, maazallah Kırıkkale haritadan silinecekti.
Göstermelik bir iki demeç?
Sözde ?Kalkınmada Öncelikli İl? statüsü?
Bir kaşık bal?
Derken, bir de baktık ki, düzelteceklerine götürüyorlar Kırıkkale?den?
Ve birkaç birim Kırıkkale?den alınıp Ankara?ya ve Çankırı?ya taşınıverdi.
Bu arada Kırıkkale?deki tugay da çaktırmadan Çankırı?ya taşınıverdi; güvenlik gerekçesiyle?
Çankırılı Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı döneminde?
Ardından Barut Fabrikasındaki patlama ve ölenler?
Ve son olarak da yine Yahşihan Mühimmat Deposundaki patlama ve kaybettiğimiz 4 genç insanımız?
Hem de son iyileştirmelerle ?en güvenli mühimmat ayrıştırma? teknolojisine sahip depomuzda!..
***
Bakalım Kırıkkale bu olaydan sonra nelerini kaybedecek?
Kırıkkale?deki hangi birimler, hangi birlikler, üç beş kişinin ekmek sahibi olduğu, rızkını kazandığı hangi fabrikalar, iş yerleri başka şehirlere taşınacak?
***
Allah aşkına, Kırıkkale?ye ne gareziniz var?
Bu fabrikalar, bu tesisler aynı mantıkla işletildiği sürece hangi şehre taşınırsa taşınsın aynı olaylar meydana gelmeyecek mi sanki?
Öyleyse, Kırıkkale?de, yerinde yapılacak iyileştirmeler ya da yer değiştirmeler çözüm olabilecekken başka şehirlere taşımanın mantığı nedir?
Günden güne küçülen ya da küçültülmeye çalışılan Kırıkkale?nin üzerindeki bu kara bulutlar ne zaman dağılacak?
Bu kadar mı sahipsiz bir şehir olduk?
Neyse bu şehirle alıp veremediğiniz söyleyin de biz de bilelim!
