III. Selim?le resmen başlayan ?Batı?ya? Hep batıya? mantığı bizleri öylesine esir almış ki, şehirlerimiz bile büyüme ve genişleme yönünü çoğunlukla batıya doğru çizmiştir.
Sakarya, batısındaki Kocaeli ile Kocaeli de Batısındaki İstanbul ile neredeyse iç içe geçmiştir. Belki gelişmişlik veya ?genişlenebilir araziler? göz önüne alınmaktadır. Ancak her zaman bu kıstasa göre bir gelişme ve genişleme politikası sürdürülmediğinin en bariz örneklerinden birisi Kırıkkale?dir.
İl olmadan önce de Türkiye?nin en büyük ilçesi olan Kırıkkale, kurulduğu 1925 yılından sonra olabildiğince dengesiz ve plansız büyümüş, bunun sıkıntılarını da bugün hâlâ çeken bir şehirdir.
Özellikle altyapının nüfus ve ihtiyaçlara cevap verememesi, üst yapı diyebileceğimiz yolların ve sokakların da hem araç hem de insan trafiğine cevap verememesi, Kırıkkale?ye belediye başkanı olan kişilerin en büyük sorunudur.
Kimi zaman ?Türkiye?nin en büyük köyü? esprilerine maruz kalan Kırıkkale?nin bu hale gelmesinde en önemli sebep gelişme yönündeki hatadır.
Daha düzlük olan doğu istikametine doğru gelişmeyen Kırıkkale?nin bugün yaşadığı alt ve üst yapı sorunlarını da sıfıra indirebilecek çeşitli imkânları göz ardı edilmiştir.
Bugün bile hâlâ çok fazla boşlukların görüldüğü Bahçelievler ve Fatih Mahalleleri 15-20 yıl öncesinden bugünler hesap edilerek bir alt ve üst yapı planlamasıyla oluşturulsaydı bugünkü sıkıntıların hiçbirisiyle karşılaşmayacağımız gibi şehir ?Çarşı? içerisinde sıkışmaz, bu civardaki mahallelerimizde yeni merkezler, çarşılar oluşurdu.
Sonradan inşa edilen Kimeski ve Osman Gazi mahalleleri her ne kadar belirttiğim ölçüler içerisinde yapılandırılıyor olsa da bu mahallelerimiz de gelişmenin doğuya olmamasının sıkıntılarını hep yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir.
İlk hata olan üniversitenin batıya kurulmasıyla başlayan süreç bugünlere kadar gelmiştir. Üniversite?nin batıya, yani Ankara yönüne kurulması sonucunda, üniversitemizin mevcut 15 bin öğrencisinden neredeyse yarısı Kırıkkale?yi hiç görmeden (Ankara?dan gelip giderek) okul hayatını sonlandırmaktadır.
Aslına bakılırsa çok da geç kalınmamıştır. Şehrimizi bu sıkıntılardan kurtaracak türden projelerin üniversite-belediye-valilik üçgeni içerisinde ortaya konulup bir an önce çalışmalara başlanılması gereklidir.
Tüm bu sorunlar, yeni planlamalarla, ancak büyük paralar ve büyük emekler harcanarak yapılabilecek işlerdir. Ama her kim böyle bir şeyi başarırsa Kırıkkale halkının gözünde ?kahraman ?olur; bunu da unutmamak gerek!
