Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi referandumu için geri sayım sürüyor.
Günlendir siyasetçilerin ayrıştırıcı söylemleri nedeniyle sandığa gergin bir ortamda gidiyoruz
Oysa bu seçimin siyasi partiler arasında bir genel seçim olmadığını hepimiz biliyoruz.
Güle oynaya sandığa gitmek dururken bu stres ve gerginliğin kimseye bir şey kazandırmayacağını buradan söylemek istiyorum,
Hiç olmazsa şu birkaç günü stresten uzak düğün bayram havasında geçirelim. Kırgınlıkları, küskünlükleri bir kenara bırakalım diyorum
Aşağıda okuyacağınız ve hepinizin onaylayacağı ve içinde birçok önemli ifadeyi barındıran ifadeleri sizlerin takdirine sunuyorum?
AK Partili esnafsın, bankada acil işin var... Kalfa, çırak yok...
Dükkânını kapatmak yerine CHP`li yan komşun esnafa rica edersin; komşu göz kulak olur musun bir saat işim var dersin, komşun bakar.
AK Parti il merkezini arayıp bu ricayı onlara yapamazsın.
CHP´lisin saat gece yarısını geçmiş bilmem kaç, 2 yaşındaki bebeğin ateşlenmiş araban yok, AK Partili üst komşunun zilini çalarsın? CHP İl Başkanlığını aramazsın..!
O partilisin, bu partilisin, ideolojin, fikrin ne olursa olsun bu yaşına kadar yanında olduğun, sokağa çıktığında selâmlaştığın, hal hatırını soran dostların, arkadaşların, komşuların, akrabaların seninle aynı fikri paylaşmak zorunda değildir.
Ve yaşadığın sürece iyi ya da kötü gününde bu insanlar senin yanındadır her zaman... Düğün dernek edersin misafirlerinin arasında Ak Partili de, CHP´li de, MHP´li de Saadet Partilide vardır...
Hediye getirirler, altın takarlar; Cenazen olur taziyeye gelirler. Düğününe, taziyene AK Parti Genel Başkanı gelmez, Cumhurbaşkanı gelmez, CHP Genel Başkanı gelmez, MHP Genel Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkanı gelmez ..?
Siyasi görüş farklılıkları yüzünden tepedekilerin tepişmeleriyle ´sen komşunla, eşinle, dostunla tepişme...
Dünya bir tane ve hepimiz burada yaşıyoruz, ama acı ama tatlı, güçlü ve akıllı olmak zorundayız Güçlüyseniz, akıllıysanız bölünmeyin birleşin...
Daha sıkı sarılın birbirinize, oyunlara gelmeyin ? Klavye başında birbirinize küfür, tehdit sallayarak siyaset yapmayın...
Siyasetinizi sandıkta yapın...
Benim size ihtiyacım var, sizin bana ihtiyacınız var, bizim birbirimize ihtiyacımız var, birlik olmaya ihtiyacımız var...)
Kim tarafından kaleme alındığını bilmediğim ancak millet olma şuuruna katkı sunan kıymetli ifadeler olduğunu inandığım bir yazı.
Az ve öz ifadelerle anlatılmış.
Millet olabilme şuurunun önce Kırıkkaleli olabilmekten geçtiğini her fırsatta dile getirmeye çalışan birisi olarak yukardaki ifadelerin altına imzamı kalın çizgilerle atarım
Kırıkkaleli olmak ´MKE´nin ekmeğini yemek, Kızılırmak kenarında mangal yakıp birkaç duble atmak mıdır? Neşet Ertaş´ın türküleriyle efkârlanıp, Taşan kardeşlerle coşmak mıdır?
Bana sorarsanız hiç biri.
Kırıkkaleli olmak, her şeye rağmen Kırıkkaleli olabilmektir!
Tüm ayrılıklara, ayrıksı düşüncelere rağmen Kırıkkale için bir araya gelmektir.
Önce akraba, sonra arkadaş, daha sonra mahalle de komşu, toplumda millet olabilme şuuru.
Yukarıda ´AK Parti-CHP-MHP-Saadet Partisi örnekleri ile ifade edilen hakikatin neresindedir Kırıkkaleliğimiz!
Bu gün biraz daha sorgulayalım.
Sadece farklılıklarımız değil aynı olduğumuz kişileri, aynı fikri, ortamı, cemiyeti, mevkii paylaştığımız insanları da kıyaslayara sorgulayalım. Bakalım ne şekil bir Kırıkkalelilik çıkacak ortaya.?
Aslında niyetim Kırıkkaleliği sorgulamak değil Kırıkkale´nin mevcut ahvaline olumlu-olumsuz etki eden Kırıkkaleliğimizi yüksek sesle konuşmak olduğunu buradan söylüyorum. Yani yaraya dokunmak istiyorum yaraya?
