Kaybedenler yine kaybetti

Konu  çok ama birkaçını ele alalım , birincisi  asgari üçret büyük serenomi ile  işveren tarafından tek taraflı 8 506 TL net olarak açıklandı . Açıklamalardan anlaşılan ve ortaya çıkan tablo, asgari üçret yine açlık sınırı bir tık üzerinde , ayrıca giderek ortalama üçrete dönüşmüş durumda , en vasıfsız işcinin üçreti olarak ele alınır ve tüm çalışanların üçretin en alt seviyesini belirler, Ancak gelinen noktada tüm çalışanların  %60 na yakını artık asgari üçretli , asgari üçreti rakam olarak yükseltmek yeterlimi ? Elbette yeterli değil , önemli olan alım gücünü yükseltmek, ülkenin büyümesini kasılarak anlatan siyasal erk , ülkenin nerdeyse yarıdan fazlasını açlık sınırında yaşamaya mahkum ettiğini ya bilmiyor yada bilmezden geliyor , çalışanların en yakıcı diğer sorunu vergi dilimlerindeki artış hızı , ne enflasyon hızına yetişebiliyor nede sgk prim kesintilerine yetişebiliyor , Bu durumda yılın ilk bir kaç ayında ele geçen üçret , yılın kalan aylarında vergi dilimlerindeki yüzdelerin yüksekliklerinden dolayı , gelirler giderek düşüyor. Çalışanlar yılın sonunda çaresizlik içerisinde, bankaların kapısını çalıyor ve bankalara tabir yerindeyse  soyuluyor. Başka bir sorun banka promasyonu, kamu çalışanları daha önce yayınlanan bir KHK ile banka promasyonunu alabilirken özel sektör calışanları yasal düzenleme olmadığı için banka promasyonu alamıyor, kendisine ait olan bu paralara işveren tarafı çöküyor , şimdi  parlementoda yasal düzenleme için bir önerge ocak ayında görüşülecek , bu önergeyi özel sektör çalışanlar yakınen takip etmeli ve kendi ilinden seçilmiş milletvekillerine baskı kurmalı , seçilmişler milletvekilleri , il başkanları veya parti yöneticileri kendilerine oy verenlerin talep ve isteklerini ne oranda dile getiriyor , kimin yanında duruyorlar izlemelidirler , kuru kuruya particilik yapmak çalışanları , emeklileri kaybedenler klubü üyeliğinden kurtarmaz kurtarmıyor , şak şakcılık açlıktan kurtarmaz … çalışanlar haklarına sahip çıkmak ve siyaseti kendi lehlerine kullanmalıdır . Yeni yıl bu anlamda sınav yılı olacak . Karneler önümüze gelecek . Bu defa notları verirken çocuğunuzun geleceği mutlaka gözünüzün önünde olmalı …en güzel günler daha yaşanmamış günlerimiz diyelim …..