OSMAN ÖCAL


Kalemiyle Destanlaşan Bir Şahsiyet

Kalemiyle Destanlaşan Bir Şahsiyet


‘‘Acunda ne varsa kurudan yaştan
Al Dede Korkut’tan, Hacı Bektaş’tan
Malazgirt ufkuna doğ yeni baştan…
Dilerim Tanrı’dan bu devran döne,
Uyan ey Türk!…Uyan! Uyumak nene?’’

Diye haykıran milli şairimiz sanki içinde bulunduğumuz zamanı özetliyor gibi.

25.08.1929 ‘da Elazığ’ın Ağın ilçesinde dünyaya gelen şairimiz Malatya Akçadağ Köy Enstitüsü mezunudur. Milliyetçilik ülküsünün bir nefesi olan şairimiz ilk görev yeri olan Sarıçubuk’ta ‘‘Türk Milliyetçiler Derneği’nin’’ Sarıçubuk şubesini açarak yazdıklarıyla yetinmez ve çevresini de Türk milliyetçiliği konusunda aydınlatmaya başlar.

Mahalli Elazığ Gazetesi, Yeni Fırat ve Orkun dergileri yazı ve şiirlerini yayınladıkları ilk gazete ve dergilerdir. Aynı zamanda bu dönem destansı şiirlere yöneliş zamanıdır.

Öğretmenlik, İlköğretim müfettişliği, Milli Eğitim Bakanlığı Yayımlar ve Basılı Eğitim Malzemeleri Genel Müdürlüğünde şube müdür yardımcılığı, şube müdürlüğü, İstanbul Devlet Kitapları Müdürlüğünde müdürlük görevlerinde bulunan şairimiz İstanbul Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Genel Sekreterliğinden emekli olur.

Adını sayamayacağımız çok sayıda Türk milliyetçisi ile tanışan şairimiz emekli olduktan sonra kendini tamamen Türk edebiyatına ve Milliyetçilik düşüncesi yolunda çalışmalara verir. Türk Edebiyatı, Doğu Türkistan gibi dergilerde görev alır.

Bozkurtların Ruhu, Bozkurtların Destanı, Kür Şad İhtilalı Destanı gibi on bir önemli esere imza atan şairimize göre şiir demek Türkçe demektir. Türkçe Türkün ses bayrağıdır ve gönlü bu bayrakla dalgalanır.

Destan Şairimiz şiirleriyle Altaylardadır, Ergenekon yurtluğundadır, Tanrı dağlarındadır, Palandöken’dedir, Erciyes’tedir, burcu burcu ıtır kokan yaylalardadır. Orhun’dadır, Selenge’dedir, Fırat’tadır Kızılırmak’tadır; yağız atlarını suladığı Sakarya’dadır.

‘‘Aylardan Ağustos günlerden Cuma,
Gün doğmadan evvel İklim-i Rum’a,
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma…
Yeni bir şevk ile gürledi gökler…
Ya Allah… Bismillah…Allahu ekber!..’’

Türk gençliğinin zihninde ve gür sesinde yansımasını bulan dizeleriyle Anadolu’ya son kez gelen milletinin sesiyle Malazgirt’tedir.

‘‘ Ant ekmeğe ve tuza;
Ant tuğa ve kopuza;
Ulu Tanrı Oğuz’a,
Verdiğini bol verdi.

Keskin etti usunu,
Verdi ruhun hasını.
Asya’nın ortasını,
Oğuzuna il verdi.’’

Asya bozkırlarındadır, ozanın nağmesinde kopuzunun sesindedir.

Kalemiyle destanlaşan şairimiz, an olur Mete Hanın otağına, Bilge Kaanın kurultayına, Dede Korkut’un sohbetine konuk olur. An gelir Anadolu’nun akarsuyunda çağlar, an gelir çayda çırada mumlarda ışık olur, an gelir dağlarda Gökkurt, yaylada kuzu olur.

An olur Oğuz’un göç yolundadır, an olur Kür Şad ve kırk yiğidi ile Çin sarayını basar, an olur Söğüt’tedir, Domaniç’tedir, Mohaç’tadır, Kerkük’tedir. ‘‘ Ne Mutlu Türküm Diyene!’’ sözünün temelinde ve Cumhuriyettedir. Kısacası destanlar onda o destanların içindedir.

21 Ağustos 1992 tarihinde aramızdan ayrılan ve kalemiyle destanlaşan şairimizi rahmetle anarken eserlerini her Türk gencinin okumasında fayda vardır diyorum.

rüştü selamoğlu
8.01.2014 11:42:42
hoca bu şahsiyetin adı ne?

Osman Öcal
8.01.2014 21:04:18
Merhaba Rüştü bey yazının birinci bölümünde adı yazılmıştı. Yazı iki bölümlük olunca ikinci bölümde adını göremediniz. Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu.

  • Cuma 19.5 ° / 7.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 22 ° / 7.5 ° Güneşli
  • Pazar 24.3 ° / 9.1 ° Güneşli