Hanefi Avcı, ?Haliçte Yaşayan Simonlar? kitabında, bugün kendi başını da yakan dinleme teknolojisinin emniyet birimlerine nasıl geldiğini ve kendisinin bizzat bu amaçla ne tür çalışmalar yaptığını anlatırken ilginç bir anekdottan bahsediyor:
Kapıkule Gümrüğünün ?ele avuca alınmaz? günlerinde, kaçakçıların çok rahat hareket etmesi ve her şeye rağmen yakalanamaması üzerine suçüstü yapabilecek yöntemler arayan, dönemin Edirne Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, mevsimin kış olmasını da fırsat bilerek, iyi ısınamamaktan şikâyet eden gümrükçülere elektrikli soba göndertiyor.
Tabi ki sobaların emniyetten gönderildiğini bilen yok!
Zira işin içinde bazı polisler de var!
Kısa süreli bir takip; dinleme ve izleme sayesinde de şebeke kısa sürede çökertiliyor?
?
Buraya kadar olan kısım, Hanefi Avcı?nın ya da emniyetin bakış açısı ve emniyet açısından ortaya çıkan sonuç? Yani, başarılı!
Peki, gizli kameraların ya da dinleme cihazlarının karşısındaki, yani dinlemeye ve izlemeye takılanların tepkisi ve yorumu ne?
?
İlginç bir tesadüf ki, İlhan Taşçı?nın ?Kulak Misafiri? adlı kitabında da tam olarak bundan bahsediliyor.
?Dinlemelere? takılan telefon görüşmelerinin yer aldığı kitapta en ilginç kısım, Hanefi Avcı?nın bizzat başında olduğu bir operasyonun gizli dinleme ve izleme kayıtları!
Operasyon sonrası, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan bir gümrükçü arkadaşı ile telefonda operasyonu yorumluyor:
?- Gazeteleri okuduk. O ne rezillik öyle ya?
- Hikâye ya. Öyle bir şey yok.
- Ama çok ayıp ya!
- Soba getirmiş takmış. İçine cihaz koymuş.
- Hıı bir şey çıkmaz.
- Çıkmaz ya ben de biliyorum. İzni de yok, bir şeyi de yok.
- Boynu kopar o zaman onun!
- Tuzak hazırlayarak yapmış herif, tuzak! Tuzak değil mi?
- Tuzak abi. Onun boynu kopar ya, koparırlar.
- Valla bilemiyorum ne yapacaklar.
- Bana göre kopması lazım abi?? (Kaynak: ?Kulak Misafiri, İlhan Taşcı, 93-96, Siyah-Beyaz Yayınları, 2007)
***
Adı geçen kitapta 93. sayfadan 97. Sayfaya kadar bu konuya dair üç dört ayrı konuşmadan örnekler var.
Fakat bu ilginç tesadüf sonunda şöyle bir düşündüm de;
- Hanefi Avcı çok garip suçlamalarla cezaevinde! Yani ?boynu koparıldı?!
- Emniyet İstihbarat Dairesinin ilk kurucularından sayılabilecek Hanefi Avcı, dinleme ve kamera ile izleme yöntemleriyle, Kapıkule?dekine benzer daha birçok başarılı operasyona imza atmış, ancak kendi eliyle oluşturduğu sistem, gün gelip kendi aleyhine de çalıştırılmıştır. Sanki biraz hırsız feneri misali!
- Konuşmalardan da anlayabileceğimiz gibi -utanacakları yerde-, ?yavuz hırsız çoktan ev sahibini bastırmış ki? adamların cüretine hayran kalmamak elde değil(!)
- Rüşvet sıralamasında dünyanın en iyileri(!) arasındaki ülkemizin dünya sıralamasında 24., Avrupa ve Balkanlar?da 2. olmasına çok fazla şaşmamak gerek! Nitekim 1998 yılında ?Kurtlar Vadisi? tarzı bir trafik kazası kurbanı olan dönemin İzmir Gümrükler Muhafaza Başmüdürü Mehmet Yıldırım da bu tiplerle mücadele ederken öldü(rüldü)!
