Ülkenin gündemi malum… Işid önderliğinde Suriye’de savaş devam ederken ülkemize kaçan mültecilerde 2 milyona dayandı. Bu yetmezmiş gibi, Kobani’ye TSK müdahale etmiyor bahanesiyle, PKK tarafından gerçekleştirilen hain pusularda katledilen şehitlerimiz tüm milletimizin yüreğini yakmaya devam ediyor.
Bu ülkemizin genel gündemi. Gündem günlük ve hatta saatlik olarak değişiyor. Bu konularda elbette hepimiz kendi düşüncelerimizi çeşitli şekillerde ifade edebiliriz. Ancak, IŞİD ve savaşla ilgili ulusal medyada birçok teknik yorumlar yayımlandığı için, bizim yerel bilgilerle fikir ve düşünce beyan etmemiz amatör kalabilir diye düşünüyorum.
Evet. IŞİD Suriye’de kelle sergisini her geçen gün genişletmeye devam ederken, memleketin çarşı-pazarında da bomba gibi patlayan zamlar, insanımızın cüzdanlarını adeta katlediyor. Hani (Taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakmak) diye bir deyim vardır ya. Adına -serbest piyasa- denilen ekonomik sistem, aynen buna döndü. Vatandaşın eli kolu bağlı ama -zam köpeği- saldırıyor ha saldırıyor.
Sınırımızda bir savaş oluyor tamamda, 70 milyon insanımızda, sınırın bu yanında uzunca bir süredir ZAM TERÖRÜ ile savaş veriyor.
Ne var ki ZAM TERÖRÜ ile savaşan vatandaşta artık kimsenin umurunda görünmüyor. Üretici bir vuruyor. Aracı ya da toptancı başka vuruyor. Satıcı en son hepsini topluyor, üstüne kendisi de Allah ne verdiyse yüklüyor zammı, vuruyor abalının sırtına, yaşa yaşayabilirsen.
Rusya’ya tavuk ve yumurta ihraç ediyoruz, haydiii zam faturası Türkiye’deki müşteriye çıkıyor. Okullar açılıyor yumurta ve süte zam. Ramazan geliyor gıdanın hepsine zam. Kuraklık oluyor meyve ve sebzenin cümlesine zam. Kırmızı eti her ay zamlandıran celepler ve kasaplar bir yandan da ( sakın haa dışarıdan et ithal etmeyin ) diye tehditler savuruyor.
Önceden Tüketici dernekleri vardı. Sendikalar vardı. Televizyonlara sık sık çıkarak zamları ya da tüketici aleyhine olan konuları anlatır ve eleştirirlerdi. Şimdi televizyon sahipleri mi korkuyor, yoksa Tüketici dernekleri ve sendikalar mı korkuyor bilmiyorum. Ama TV’lerde piyasaya yapılan bu korkunç zamları eleştirenleri görmek artık pek mümkün olmuyor.
Dernekler ve sendikalar konuşmuyor da vatandaş çok mu konuşuyor? derseniz buna da –evet- demek bi hayli zor. Bir gariplik var bu işte. Bazen Nasrettin Hocanın Timur’dan fil istediği gibi yetkililere ve piyasa belirleyicilerine dilekçe yazıp –… Ne olur zamları ara ara ve kepçeyle yapmayın. Her yapılan zammı kürekle yapın. Her gün zam, her gün zam ve hatta saatte bir zam yapın…- diye dilekçe yazasım geliyor.
Vatandaş Facebook denilen icadın başında saatlerce oturuyor. Ne yediğini, ne içtiğini hatta yedikten sonra nasıl geğirdiğinin resimlerini ve yazısını paylaşıyor. Ama her gün bir şeylere yapılan en baba zamların ne bir haberini ne bir resmini bile paylaşma zahmetinde bulunmuyor. Kimseden yollara dökülüp bu zam terörünü ve zam teröristlerini protesto etmesini beklemiyorum. Ama hiç olmazsa facebookta, tivıtırda ıvır-zıvır şeyleri paylaşanlar cüzdanımızı çok yakından ilgilendiren bu zam haberlerini protesto edici mesajları bir kez olsun paylaşırlar mı diye bekliyorum ama nafile.
Et, peynir,zeytin,ekmek,çay,şeker,yağ,süt,yumurta,meyve, sebze,deterjan,ilaç,benzin,doğalgaz,ulaşım,beyaz eşya,mobilya,demir,çimento...ve daha bir çok ürünün fiyatlarına yapılan kat kat zamlar sizleri hiç ilgilendirmiyor mu ?
Bu zam teröründen hiç şikâyetçi değil misiniz? Şikâyetçiyseniz, her hangi bi şekilde ses verin.
Unutmayın ki insanın öz annesi bile ağlamadıkça çocuğuna meme vermiyor. Toplumdan zamlara karşı tepki gelmedikçe bu zam bombaları sağanak sağanak üstümüze yağmaya devam edecek. Biz böyle de mutluyuz diyorsanız siz bilirsiniz.
