Merhabalar sevgili dostlar,
Geçenlerde yaşadığımız ve ülkemizi derin acılara boğan Adana´daki öğrenci yurdu yangınını hepimiz televizyonlarımızdan acıyla izleyerek öğrendik. Bu ülkenin gencecik 12 evladı yanarak can verdi. Çok acıklı ve ailelerin yıkıldığı bir tabloydu.
Haberleri izlediğimde ilk aklıma gelen şey, ?Acaba bu konudaki önlemler hakkında yeteri kadar yol alamadık mı?? sorusu oldu. Öyle ya, sorumlular olarak üstümüze düşeni hakkıyla yapabilseydik bu ve bundan önceki acı olaylarla karşılaşmazdık.
Olayın en acı tarafı da, önlem olarak harcanacak paranın büyük paralar olmadığıdır. Elektrik hattında sigorta panosuna takılacak 50-100 TL tutarındaki bir ?Kaçak akım Rölesi? ile binaya yapılacak olan ?Yangın Alarm Sistemi? bu tür acı kazaların yaşanmasının önüne geçecektir.
Unutulmaması gereken diğer bir konu da binalarda, okullarımızda ve yurtlarımızda sivil savunma ve ilk yardım tatbikatlarının özenle ve ciddiyetle yapılması gerektiğidir. Bu konudaki izlenimlerimin çok da iç acıcı olmadığını belirtmek isterim.
Kurumlarımızda her şeyin kâğıt üzerinde sağlam olmasından çok, ?Güvenlik Kültürü? ne sahip yönetici ve çalışanlar olması daha önemli bir konudur. Yapılan çalışmaların amacına uygun ve İş Güvenliğine hizmet eden çalışmalar olması gerekmektedir.
Güvenlik kültürü bu aşamada önem kazanmaktadır. Peki, nedir bu ?Güvenlik Kültürü? kavramı?
Güvenlik Kültürü kısaca şöyle özetlenebilir: İş sağlığı ve Güvenliği çalışmalarının yaşam biçimi haline getirilmesidir. Yani İş Güvenliği sadece okulda, iş yerimizde değil hayatımızın her aşamasında olması gereken bir konudur. Örneğin evimizdeki çocuklarımızı ve bizleri de etkileyecek riskleri göz ardı etmemeliyiz.
Bu konuda Nasrettin hocanın, ?Su Testisi? fıkrasını anlatarak yazımı bitirmek istiyorum.
Nasrettin Hoca bir gün suya gönderdiği çocuğunun eline testiyi vermiş ve?
??Testiyi kırmadan suyu getir.? diyerek çocuğa bir de tokat patlatmış.
Yanındakiler hocaya söylenmişler:
??Hocam, çocukcağız testiyi kırmadı ki, tokat atıyorsun! Bu yaptığın doğru bir iş değil!? Hoca istifini bozmadan cevap vermiş:
??Doğru söylüyorsunuz; ancak testiyi kırdıktan sonra tokat atmanın ne faydası olur??
Evet değerli dostlarım, bizlerde kurumlarımızda İş Sağlığı ve Güvenliği çalışmalarını yürütürken bu konuya gereken önemi verelim ve Güvenlik Kültürünü bir yaşam biçimi haline getirelim. Aksi takdirde testi kırıldıktan sonra hiçbir işe yaramaz, gidenler asla geri gelmez. Vah! Tüh! Para etmez.
Sevgiyle kalın, hoşça kalın ve en önemlisi de GÜVENLE kalın.
