BİLGEHAN CANTEKİN


İL MÜDÜRLERİNİN KARNESİ

MKE’de talaşlı imalat atölyelerinde işçi olarak çalışanlar iyi bilir. Her tezgâhın başında o tezgâhta bir saatte kaç tane iş yapılacağına dair bir iş temrini (çizelgesi) vardır.


O tezgâhta o gün hangi vardiyada hangi işçinin çalıştığı ve o tezgâhta önceden sayısı belirlenmiş sayıda işin yapılıp-yapılmadığı yazılıdır.

Yani işçi; o tezgâhta o günkü görevini yapmış mı-yapmamış mı diye, postabaşı, atölye şefi, atölye mühendisi tarafından sürekli kontrole tabi tutulur. İş yapılan tezgâh düzenli çalışmış mı? O tezgâh arıza yaptıysa kaç saat ya da kaç gün arıza yaptığı tezgâhın temrin kartına işlenir. Kim ne derse desin MKE çalışanlarının %’de 80’i- %’de 90’ı atölyede sipariş olduğu müddetçe ve kendine iş verildiği müddetçe verimli şekilde çalışmış ve halende çalışmaktadır. Çünkü MKE’de çalışma disiplini sisteme ve kurallara bağlanmıştır.

Ancak maalesef MKE’nin bazı fabrikalarında ya da atölyelerinde tezgahların eski olması, teknolojisinin eski olmasından kaynaklanan ve üretim bantlarında imalatın bozulması sebebiyle ciddi manada üretim hatalarının oluştuğu söylenebilir. Üretim bantında hatalı imalat sayısı arttıkça da maalesef yapılan işlerin maliyeti yükselmekte ve dolayısıyla MKE çoğu zaman özel sektörle rekabet edemez noktaya gelebilmektedir.

Bu kadar detayı neden anlattım.

MKE bir kamu kurumu yani KİT(Kamu İktisadi Teşebbüsü).

Bir işçi her gün, her gün işini yapıp-yapmadığı konusunda denetlemeye tabi tutulurken, işini eksik yaptığı gün, neden eksik yaptığı konusunda bilgi raporu istenirken, işini eksik yaptığı ya da savsakladığı anlaşıldığında kendisine (rapor) tutulurken,

İlimizde şaşalı makamlarda oturan İl müdürleri, onlarca yardımcıları, yüzlerce elemanı olan, makam araçları, sekreterleri, özel kalem müdürleri olan sayın İl müdürleri ne yapar, görevini hakkıyla yapar mı-yapmaz mı, hangi kıstaslara göre değerlendirilirler diye düşünüyorum ama cevabını tam bilmiyorum

Bir MKE işçisi; sorumlu olduğu bir tezgâhta o günkü gerekli imalatı yaptı mı-yapmadı mı diye, her gün-her gün denetime tabi tutulurken, İl Müdürlerimizin başarısı ya da başarısızlığının kıstası nedir sorusunun cevabını birçok insanımızın da merak ettiği düşüncesindeyim.  

Bir işçi ile müdür insani değerler olarak elbette aynı ama tabii ki makam olarak farklı. Neden Mke işçisi ve müdür karşılaştırması yaptığımı sorarsanız her ikisi de kamu personeli olduğu için her ikisi de Devletten maaş aldığı için böyle bir karşılaştırma yaptım.

Kamuda müdür olabilmek için insanların çoğunlukla siyasetçi desteğine müracaat ettiği bilinen bir gerçek. Müdür olabilmek için adayların zaman-zaman kıyasıya rekabete girdiği bir gerçek. Hiç kimse o makamlara o müdürleri zoraki getirmiyor (istisnalar olabilir).

Bu dönemde Sayın Vali Yunus Sezer’in disiplinli yönetimi ve yapılması gereken işlerin yapılıp-yapılmadığını ciddi şekilde denetleyici yönetim anlayışı sayesinde İl Müdürlerinin büyük bölümü ciddi bir efor sarf ediyorlar. Bunu her 3 ayda bir yapılan Koordinasyon Kurulu toplantılarında gözlemlemek mümkün.

Ancak yine de birçok İl Müdürünün Sayın Valinin kondisyonuna, hızına ve performansına ulaştığını söylemek mümkün değil.

Evet.

Bir kıstas olmalı. MKE’de çalışan her işçi her gün ustasına yaptığı imalat konusunda nasıl hesap veriyorsa, bir banka memuru nasıl ki her akşam şefine, müdürüne hesap veriyorsa, Müdürlük makamına gelmek için yarışa, rekabete girmiş Müdürlerinde günlük olmuyorsa bile aylık ve yıllık olarak değerlendirildiği başarısının ÖDÜLLENDİRİLDİĞİ, başarısızlığının veya yetersizliğinin de CEZALANDIRILDIĞI bir mekanizma olmalı. Kırıkkale’nin bakandan torpilli ya da vekilden torpilli ve idare-i maslahatçı Müdürlere ne ihtiyacının nede tahammülünün olduğunu düşünmüyorum.

  • Cuma 23.2 ° / 11.5 ° Güneşli
  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli