MURAT KARADAĞ


İddialıyım, iddia ediyorum

İddialıyım, iddia ediyorum


İddiacı olmak, inatçı ve dediğinde direnen olmak Türk milleti olarak genlerimizde var.

Bu özelliğimiz atalarımızdan kalan bir miras gibi. Geçmişimize baktığımızda bu konuyla ilgili yaşanmış çok sayıda hadisenin olduğunu tarih kitaplarından biliyoruz. Malum olduğu üzere ülkeler arasında bile bazı konularda iddialaşmalar bile olmuş.

İddialaşmaların günümüzde renkli görüntülere sahne olduğunu da biliyoruz. Kötü sonuçlarının yanında tatlı bir rekabete de neden olan iddialaşma konusunda TV Yapımcısı Acun Ilıcalı ile ünlü sanatçı Hülya Avşar’ı bireysel manada örnek gösterebiliriz.

Sportif faaliyetlerde veya başka bir alanda veya milli piyango gibi ikramiyeli çekilişler ve şans oyunlarına gösterdiğimiz yoğun ilgi, ne kadar iddiacı bir millet olduğumuzun en somut örneğidir. Hatta şans oyunlarından birisinin adı bile ”İddiadır”

Bu örnekleri çeşitli yönleriyle çoğaltabiliriz. Örneğin iddia üzerine ihtiyacımız olmasa bile bir şeyler alır veya satarız. Veya gündeme getirdiğimiz bir konuyu topluma kabullendirmek adına bazen yüksek miktarlarda ortaya bahis bile süreriz.

Şimdi gelelim işin özüne…

Seçimlere 7–8 ay gibi bir zaman kaldı. Tartışmalar, iddialaşmalar, dedikodular. Kulis çalışmaları ve aday olma yarışları aldı başını gidiyor. Kısacası ortalık siyasetin hengâmesi içinde toz duman. Partilerdeki hareketlilik adeta adliye koridorları gibi.

Her seçim öncesinde olduğu gibi özellikle siyasetin en hararetli olduğu emekliler parkı ve çevresindeki çay ocakları ile partilerde ve sokakta en çok konuşulan konu, “Hangi partinin adayı kim olacak?” Bu konuda bahislerin bile oynandığına tanık olmuyoruz.

Bu tartışmaların Medya aşağında ise tam bir belirsizlik hakim gibi. İlan, iyi ilişki, tanışıklık veya siyasi birliktelik. “Ya olursa? veya olmasa?. Yada kazanıp sırtını dönerse?, veya kayıp ederse?” hep endişe, hep ticari kaygı, haklı olarak.

Ama sokaktaki sade vatandaş, genelde kendirce yeterli bulduğu ismi öne çıkarıyor veya desteklediği partinin adayını konuşuyor. Hala kimlik üzerinden isim telefuz edenler bile var. Eş, dost, hemşeri, aynı köylü, yakın sınır komşusu vs. İşin garibi en çok ta bu kesimlerin öngörüsü tutuyor ya. (Eski hastalık)  

Ben de bu hengâme içerisinde aday olabilecek isimleri siz okuyucularımla paylaşayım istedim. İsimler üzerinden kısa ve öz analizler yaparak, kim hangi partiden aday olmaya namzet, niçin bu tercih edilecek? Aday yapılmasındaki en önemli unsur ne? tüm bunları sizlerle paylaşmanın uygun olduğunu düşündüm.

Gelin şimdi partiler ve öne çıkan isimleri hep beraber şöyle bir analiz edelim. Hangi partiden hangi isim aday olur, kim olmaz? Niçin olmaz? Neden olur, olmaması ve olmasının ölçüsünü ve nedenlerini hep birlikte irdeleyip bir sonuca bağlayalım istedim.

İlkönce çok merak edilen AK Parti’nin aday adayları kim olacak? Veya aday kim olur? Öncelikle 2 dönemdir başkanlık koltuğunda oturan mevcut Başkanın durumunu analiz edelim. Korkmaz yeniden aday adayı olur mu? Yakın çevresine göre hiç tereddüt yok. Kendisine sorarsanız aday adayı değil, adaymış! Şimdilik bu ismin dışında fazlaca öne çıkan isim de gözükmüyor.

Durum böyle olunca AK Parti’deki çekingenin ana unsurunun bu olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü ikinci dönemde de adaylığı muhtemel gözükmezken son dakikada altın tepside sunulan adaylığın bu dönemde Korkmaz’a tevdi edilmesi endişesi taşınıyor.

Geçtiğimiz dönemlerde aylar öncesinden aday adayları sahaya çıkarken bu dönem diğer partilerin aksine tam bir sessizliğin hakim olduğu AK Parti’de derinden bir çalışmanın yapıldığını biliyoruz. Şimdi isterseniz gelin partiler ve aday adayları üzerinden kısa bir analiz yapalım. Muhtemel adaylardan söz edip iddiamızı ortaya koyalım. Serde gazetecilik var ya. Hep sorarlar veya söylerler ya. “Senin haberin olur. Sen bilmeyeceksin de kim bilecek, senin fikirlerin önemlidir vs.”

İşte bu GAZDAN yola çıkarak, kendimce âcizane fikrimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu bir analız, analizin sonucu öngörü, öngörünün devamı ise tahmin, tahminden biraz öte yazımın başlığından da anlaşıldığı üzere bu bir İDDİA. Hem de iddialı bir İDDİA.  

Öncelikle AK Partiyi ele alacak olursak, yazımın son iki paragrafındaki bahsedilen hadise üç aşağı beş yukarı herkesinde beklediği bir durum gibi görünüyor. Veli Korkmaz’ın adaylığının söz konusu olmadığı sıkça dillendiriliyor. Hatta son olarak yapılan bir çalışmada adaylık noktasında 4 isim üzerinde yoğunlaşıldığı ileri sürülüyor. Kemal Albayrak, Hurşit Gündoğan, Mehmet Demir ve Murat Yılmazer.

AK Parti geçmiş seçimlerde adaylık konusunda sürpriz yaptığı hepimizin malumu. Tüm bunlar8ı üst üste koyduğumuzda bu seçimde de bir sürpriz yapması muhtemel görünüyor. Parti içindeki Gül, Atalay ikilisinin liderliğini yaptığı gurubun biat kültürünü harfiyen üzerinde taşıyan, itaatkâr ve uslu çocuğu olarak tanınan Korkmaz’ın bu seçimde vekil sözü ile çekilmesine kesin gözle bakılıyor.

Mantıken de düşünüldüğünde durum bunu işaret ediyor. Korkmaz’ın çekilmesinin altında ise fazla yıpranması ve başbakan’ın bazı konulara bizzat hâkim olması olarak yorumlar bile yapılıyor.

Peki durum böyle olunca Belediye Başkan adaylığında öne hangi isim çıkıyor.?u Yukarda da belirttiğim gibi öncelikle bu 4 ismin dışında yeni bir isimle AK Parti’nin seçmenin önüne çıkacağını düşünüyorum. Bu noktada Başkan adaylığına Beşir Atalay’ın yakın temas içinde olduğunu bildiğimiz ve merkez valiliğine alınan Süleyman Kahraman’ın isminin yakın olduğunu söylüyorum. Hem de iddia ediyorum.

MHP’de ise merakla beklenen açıklamanın birkaç gün içinde yapılacağını düşünüyorum. 9 aday adayının yarıştığı ve defalarca anketler yapılarak adayın belirlenmeye çalışıldığı sürecin sonunda Mustafa Pekdoğan, Serdar Yarar ve Tacettin Silsüpür’ün yapılan anketlerde öne çıktığı söylenirken Pekdoğan’ın ismi ağırlık kazanıyor.

Ana Muhalefet CHP’de ise şu ana kadar aday adaylığı konusunda belirgin bir çalışmanın olduğunu söylemek mümkün gözükmüyor. Aday adaylığı için resmen başvuru yapan Ahmet Eroğlu’nun şimdilik aday olduğunu söyleyebiliriz. Saadet Partisinde ise Mehmet Türkoğlu’nun en yakın isim olduğunu biliyorum.

Mahir Yılmaz’ın ise her ne pahasına olursa olsun, şartlar neyi getirirse getirsin aday olduğunu buradan belirtmek istiyorum. Yılmaz’ın partilerdeki dengeleri her alanda değiştireceği gerçeğinin de göz ardı edilmemesini istiyorum. Ve iddia ediyorum.

sahir erdem
26.08.2013 13:29:52
en mantıklı yorum tebrik ederim

  • Salı 23.7 ° / 10.8 ° false
  • Çarşamba 29.4 ° / 15.1 ° false
  • Perşembe 29.3 ° / 13.5 ° false