MURAT KARADAĞ


Hani tuz fabrikası? Nerede yeşil vadi? Ne oldu hükümet konağı? Acemi birliğinden ne haber?

Hani tuz fabrikası? Nerede yeşil vadi? Ne oldu hükümet konağı? Acemi birliğinden ne haber?


Kırıkkale dün de avutuldu. Bugün de uyutuluyor.

Bayrak Gazetesi’ni dünkü kapak haberinden dolayı kutluyorum. Evet, Kırıkkale yine avutuluyor.

Kırıkkale yıllarca avutuldu, aslında avutulmadı uyutuldu. Yani Kırıkkale dün olduğu gibi bugün de uyutuluyor veya avutuluyor.

Neticede Kırıkkaleliler yani bizler hep uyutulduk. Hep uyutulduk, hep kandırıldık, hep horlandık, hep kullanıldık, hep veren biz olduk. Vesselam her dönem uyutulduk veya avutulduk. Neticede kaybeden olduk.

Bu bizim sanki kaderimiz gibi. Yıllarca yakamızdan hiç inmedi. Muhtar seçtik kandırıldık, belediye başkanı seçtik avutulduk, milletvekili seçtik uyutulduk. Yani bizi her seçtiğimiz ‘amiyane tabirle’ bir güzel “KEKLEDİK” desek yeridir.  

Yani seçtiklerimize biz istemeden verdik. İstenmeden verilen şeyin elbette değeri olmaz ya, işte bizim verdiğimiz oyların da değeri hiç olmadı. Oylarımız hiç karşılık bulmadı. Küçük hizmetlerle, tayin, atamalarla, asfalt-kilit parkelerle, hayali fabrikalarla ve yatırımlarla geçti onca yıllarımız

Özellikle son 10 yılda bunu tekrar, tekrar yaparak tırnak içinde “KEKLENMEYE layık olduğumuzu biz ortaya koymadık mı? Yani “biz uyutulmaya, kandırılmaya layığız” demedik mi. oylarımızla. Hala uyutuluyor, hala avutulmuyor muyuz? Allah aşkına.

İstemeden veren, almadan “ŞÜKÜR” çeken, çevresindeki illeri görmeyip, kafasını kumdan hiç çıkarmayan. Türk sanat müziği değil, sadece GAZEL dinleyen bizler böyle oldukça daha çook uyutulur veya avutuluruz. Hatta daha çook kandırılıp, daha çook kekleniriz.

Durum böyleyken anlatmaya çalıştığım hadiseyi isterseniz biraz açayım;  son 2011 Haziran seçimlerini hep beraber gördük ve yaşadık. AK Parti yüzde 68’lere varan bir oyla 3-0 yaptı.

Seçim öncesinde ve sürecinde bizler değimliydik Beşir Atalay’ın adaylığına karşı çıkan, bizler değil miydik “Oğuz Kağan Köksal da nereden çıktı” diyen.

Bizler değil miydik “Atalay tokalaşırken insanların yüzüne hiç bakmıyor” diyen. Bizler değil miydik “Köksal başını hiç yerden kaldırmıyor” diyen.

Hatta “AK Parti 2 vekil çıkartır. Ramazan Can kurbanlık seçildi” diyerek başka bir partinin adayına şans tanıyan bizler değil miydik? Can”ın kendisi değil miydi, “kazanamam” endişesi ile seçim çalışmalarını ağırdan alan?

Sonuç ortada. Seçimin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçti. Üç yılda Nöbetçi vekil uygulaması, Güç Birliği toplantıları, en üst düzeyde protokol uygulamalarının dışında Kırıkkale’de somut bir gelişmenin olmadığını söylersek sanırım yanılış bir söz etmemiş oluruz.

Öyle ya her hafta sonunda bir vekilin AK Parti il binasına gelerek burada partililerin sorununu dinlemeleri, tayin atama ve bazı özel sorunlarını çözmeleri Kırıkkale’ye ne kazandırır?

Kırıkkale’nin geleceğine katkı sağlayacağı söylenerek kurulan güç birliğinin toplantı üstüne toplantı yaparak tutanaklar tanzim etmesi Kırıkkale’nin geri kalmışlığının önlenmesine ne katkı sağlar?

Daha önceki dönemlerde başlanmış ancak bir ilerleme kaydedilmemiş hiçbir istihdama açık olmayan küçük çaplı yarı özel işletmelerin (Tuz fabrikası gibi) Kırıkkale’nin işsizliğine ne etkisi olur?

Çevremizdeki iller devasa holdingleri az bulurken maalesef küçük, küçük sözde AŞ’lerle avutulan bizlerin istemeden verilen oy’un hiçbir kıymet-i harbiyesinin olmadığını bu vesile ile öğrendiğimizi, önümüzdeki seçimlerde bunun böyle olmaması gerektiğini buradan söylemek isterim.   

Tam da bu noktada hiç olmazsa başlıkta da belirttiğimiz gibi; Hani tuz fabrikası? Nerede yeşil vadi? Ne oldu hükümet konağı? Acemi birliğinden ne haber? Diyelim ve soralım. Saygılarla…

  • Salı 14.2 ° / 2.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 13.6 ° / 5.1 ° false
  • Perşembe 4.7 ° / 0.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu