Akşam eve gelince izlediğimiz haberlerden, ev ekonomimizdeki sorunlardan, iş yerindeki sıkıntılardan ve esasen yaşam derdinden hangi hileli yolları kullanarak kaçıyoruz sevgili okuyucu?
Aslında sorunun cevabı egemen güçlerin halka dayattığı ideolojiye göre değişip dururken, teknoloji çağı dediğimiz şu son dönemlerde artık yaratıcı bizleriz, kaçış yolunun ne olacağını, berbatlıkların üstünü ne ile örteceğimizi artık tümüyle kendimiz tasarlıyoruz.
Bu konudaki en son ve en etkili keşfimiz ise sosyal medya. Ülkenin gündeminde ne olursa olsun, hatta kendi iç dünyamızda gündem ne olursa olsun, yeni afyonumuz gayet etkili ve amacına uygun bir biçimde çalışmaya devam edebiliyor.
Hem toplumun hem de devletlerin işine gelen bu durum biraz zaman sonra sürecin içinden çıkan doğal bir icatla karşı karşıya geldi. İzniniz olursa burada meydana gelen yeni keşfe bir isim takmak, daha çok somutlaştırmak istiyorum: oto-empati.
Peki, nedir bu kavram?
Sosyal medya da profilimize bakan bir kişinin bizim hakkımızda düşündüğü ve hissettiği şeylerin bütününe oto-empati adını koyuyorum.
Burada daha dikkat çekici olan şey ise, kavramın çoğunluk itibariyle kendi elimizde olmasıdır. Yani oto-empatinindozajını, yaptığımız paylaşımlarla ayarlayabilir, ona istediğimiz yönü verebiliriz. Üstelik bu kavram bir nitelik değil, nicelik işidir. Onun için ruhsal durumumuzun iyi veya kötü olması önemli değildir, etkinin sadece şiddeti önemlidir.
Bir süre sonra işler çığırından çıkmaya başladığında, herkes kendi oto-empatisini çoğaltmanın derdine düştüğünde, ortaya garip ve tehlikeli algı bozuklukları saçılır. Dahası puan toplamaya çalışırken yarattığımız bu yeni ve benliğimizden ayrı düşen profiller üstünlük kazanmaya, hatta ulaşmak istediğimiz duruma dönüşmeye başlar. Git gide hayalimizdeki karaktere sanal ortamda can verirken içimizde beden-ruh ikileminden farklı bir biçimde yeni bir bütünlüğe yer açmış oluruz. Artık sosyal medyadaki benliğimiz, daha yüce bir şeydir, olması gereken odur. Bir yandan bu savaş devam ederken, diğer yandan da gösterişçi kısmımız oto-empatisiniçoğaltmak için paylaşımlar yapmaya devam eder.
İşte tüm bu süreçlerin sonunda, halkın kendi kendine bulduğu bu yeni afyon mükemmel bir zihin yorucudur. Her ne kadar dünya gündemine karışıp bazen toplumu bilgilendirmeyi de amaçlasa, özü gereği bu konuda samimi bir başarı elde edemeyecektir. Yine de sosyal medyanın varlığına, özgür varlığına her zaman ihtiyaç vardır.
Keyifli paylaşımlar dilerim?
