2014 yılı Mayıs ayında Arıcılığı Geliştirme Projesi kapsamında Kırıkkale'de Arı yetiştiriciler Birliği üyelerine canlı arı satışı gerçekleştirilmişti. Arıcılarımızdan 132 tanesi, Ucuz sirke baldan tatlıdır.'' Misali 5'er tane damızlık arı almışlardı.
Daha önceki yıllarda da bu tür faaliyetlerin gerçekleştirildiğini biliyoruz. Projeye İl Özel İdare bütçesinden 75 bin lira ve birlik üyelerinden de 40 bin lira kaynak sağlanmıştı.
Buraya kadar çok güzel; yetkili kurumlar vatandaşımızın yanında ve gerekli desteği sağlamaktalar. Devletçi vatandaşımız da devlet desteğinden ve düşünülmüş olmasından memnun.
Acaba öyle mi? Her projenin bir verim aşaması olmalı. Arıcılıkta verim projenin gerçekleştiği mevsimin hemen sonunda elde edilir. Aradan yaklaşık bir yıl geçti. Bu projeden elde edilen gelire bakalım bir; sonuç koskoca bir sıfır
Sebep: Satışı yapılan arı kolonileri cinsi yöremize uygun değil. Mum üretme ve koloniyi geliştirme özelliğine sahip, bal toplama özelliği yok.
Bizde bir söz vardır: Bal yapmaz arı gibi vızırdayıp durma'' diye. Dağıtılan koloniler yıllardır bu işle meşgul olan arıcılardan edindiğimiz bilgilere göre mevsim boyu vızırdayıp durdu ama bal yapmadı. Dolayısıyla bal desteği yapılmayan koloniler söndü. Şayet sönmeyen koloni varsa hali hazırda büyük tehlike oluşturmaktadır. Geçen yıl ne kadar zarar verdi bunun hesabını bilemiyoruz.
Yöremizde zaman zaman gerçekleşen arı sönmelerinin sebebini arı hastalıklarına, arı haşerelerine, mevsimin verimsizliği ve bakım gibi nedenlere bağlanmamalı sadece. Yıllarca amatör arıcılık yapan birisi olarak bölge dâhilinde arılarımızı koruyacak durumda değiliz.
Yukarıdaki verilere göre Kırıkkale yöresine dağıtılan 660 zararlının yöremiz arıcılığını ne kadar etkileyeceğini düşünün bir.
Projenin zararları: İl Özel idaresinin bütçesinin heba olması. Arıcılarımızın verdiği paranın boşa gitmesi, emek ve zamanlarının heba olması. Umutlarının sekteye uğrayıp psikolojik olarak etkilenmeleri. Diğer arı kolonilerinin ürettiği balın bu kolonilere haraç olarak verilmesi zorunluluğu. Devlet kurumlarına güvenin sarsılması vs.
Asıl tehlike ve zarar ise mevcut arı kolonilerimizin kalan varsa şayet bu kolonilerden ya da aynı yaylımda olmaları hesabıyla melezleşmiş koloniler olmuştur mutlaka onlardan melezleşme yoluyla etkilenmesi.
Hem geçen yaz hem de bu yıl az sayıdaki arılarımızı melezleşme tehlikesinden korumak amacıyla uzak mevkilere götürmüş olsak da dağıtılan arıların yaylım alanı dışına çıkaramadık.
Yetkili kurumlar iyi niyet ve görev icabı vatandaşın yanında olurken gerçekleştirmek istedikleri projelerinin en ince detaylarını da düşünmeleri gerekmektedir.
Önerimiz: Bu yıl ve bundan sonraki yıllarda benzer bir proje uygulanacak olursa arıcılarımıza bölgeye uygun bal toplama yeteneği yüksek, bölgenin kış şartlarına dayanıklı arı cinslerinin dağıtılması veya ıslah edilmiş yerli ırkın tercih edilmesi.
Vatandaşa ucuz arı temin etme yerine daha önceki yıllarda olduğu gibi ucuz ve kaliteli kovan temini gerçekleştirilmeli. Arıcı arısını kendi temin etsin yuvasını sizin desteğinizle kursun.
Maalesef her zaman ucuz sirke baldan tatlı olmuyor ve tatmak zorunda kalmayanlar bile istemese de bunun acısını tadabiliyor.
