Fırat Yılmaz Çakıroğlu...
Hayatının baharında, henüz 24 yaşında,
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğrencisiydi...
4’üncü sınıftaydı ve hedefi iyi bir Tarihçi olmaktı...
Akademisyen olmak istiyordu... Müstakbel meslektaşımdı...
Pırıl pırıl nurlu yüzü,
Işıl ışıl gözleriyle
Yusuf misali güzel
Kürşat misali yiğitti Fırat...
Aslen Konya’nın Akşehir ilçesindendi...
Ata-dedesi Hoca Nasrettin misali,
Bu milletin değerleriydi onun temel felsefesi...
Kendisine hayat biçimi olarak Ülkücülüğü seçmişti Fırat
Ve Ülkü Ocakları içerisinde en üst seviyede görev almıştı Ege Üniversitesinde...
***
Lakin
Bu ülkenin birliğinde, dirliğinde, huzurunda gözü olan kalleşler
Yiğit Fırat’ı geleceğinden, hayallerinden etti...
Önce bir bıçak darbesi...
Ardından geciken ambulans...
Ve (iddialara göre) hastaneye yetiştirilebilmesi için verilmeyen polis arabası!
***
Katil hangisi?
Bilen biliyor, susan susuyor...
İyi de ne fark eder ki?
24’ünde bir yiğit kahpece, kalleşçe toprağa düşürüldükten sonra ne fark eder ki?
***
Ülkemin gözbebeği güzel İzmir’imin güzide eğitim yuvası Ege Üniversitesini terör ini haline getirmeye çalışan “diplomalı teröristlere” geçit vermemek için canından olan Yiğit Fırat’ın meselesi bir karşıt görüş, bir sağ-sol meselesi değildi asla!
Bunun bilincinde olan kimi solcuların da millî bir duruş sergileyerek terör örgütüne karşı tavır almaları bir nebze olsun yüreğimi ferahlattı... Ülkemin gidişatıyla ilgili biraz olsun ümitler yeşerdi içimde... Çünkü bu ülke sağduyulu davranan, vatanını seven, devletine ve bayrağına sıkı sıkıya bağlı herkesindir!
Ancak öte yandan bulanık suda balık avlamaya kalkan ve hâlâ “Ben Ülkücüyüm!” diyebilen kimi zevat da 24 yaşında bir yiğidin şehit olmasını bir kenara bırakmış hâlâ parti lideri, parti kadroları savaşı vermeye devam ediyor!
Haaa... Şehit dedim...
Evet, vatanının kalleşler tarafından ince ince ele geçirilmesine müsaade etmemek için canından olan bir yiğit elbette şehittir!
Bu konuda ahkâm kesecek olanların öncelikle
Her fırsatta “Ermeni” olabildikleri kadar...
“Rabia” ya da “Esma” olabildikleri kadar...
“Filistinli” olabildikleri kadar Fırat ve Türk de olabilmeleri de gerekiyor!
Müslüman bir Türk evladı olan Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu bir terörist p...çiyle eşdeğer tutabilecek kadar küçülenler de varsa,
Bir Ermeni kadar, bir Filistinli kadar, bir Rabia kadar, bir Esma kadar değerli görmeyenler varsa
Allah onlara ve çocuklarına, hem de o teröristler eliyle daha beter musibetler versin!