?Dünyanın ünlü istihbarat teşkilatları kendi aralarında yarışma düzenler, en iyi olanı tespit etmek isterler. Ormana giderler ve sayıları kadar ceylan bırakırlar. Bir tane ceylanı en kısa sürede bulan istihbarat teşkilatı en iyi seçilecektir. Önce CIA ajanı çıkar yola ve 2 saat sonra önünde bir ceylan koşarak gelir. Bu kadar sürede böyle bir işi başarmak takdire şayan bir olaydır tabi ki. Ancak, ardından yola düşen MI5 ajanı 1 buçuk saatte gelince alkışlar da ona gider. Derken KGB ajanı 1 saatte, MOSSAD ajanı da yarım saatte ceylanı kapıp gelince gözler bizim MİT ajanına dikilir. Yarım saatten az bir sürede ceylanı getirirse şampiyon bizimki olacaktır.
Bulundukları yerden ayrılalı 5 saat olduğu halde dönmeyen MİT ajanını merak etmeye başlarlar. Fakat ortalıkta yoktur bizimkisi. 10 saat geçer hâlâ yok. 20 saat derken, ertesi gün olur.
Nasıl olsa yarışı kaybetti. Ormanda vahşi hayvanlara yem olmuştur düşüncesiyle tam ayrılacaklar ki, bir gürültüyle irkilirler. Arkada bizim MİT ajanı, önüne katmış kocaman bir fili, zavallı fil kendilerine doğru çığlık çığlığa geliyor:
-
Abi valla ben ceylanım? Tamam, abi itiraf ediyorum, ben ceylanım !!!?
***
Bir zamanların meşhur bir fıkrasıydı. Ancak ülkemizde birkaç kez bu fıkra gerçek oldu?
En bariz örneği 12 Eylül sonrasında yaşandı bu fıkranın. Senaryo gereği, içeri alınanlar kendileriyle uzaktan yakından alâkası olmayan suçları - sırf işkenceden kurtulmak için- kabul ettiler. İlerleyen yıllarda başlarına gelenlerle yaşadıkları şok da cabası... En ufak bir isim benzerliği, fiziki benzerlik, ya da şüphelenilen sokakta oturmak zanlı, hatta suçlu ilan edilmek için yeterli delillerdi o günlerde. Tabi bir kez içeri alınıp senaryo gereği olan suçları kabul ettikten sonra da ?dünyanın öbür ucunda bir söğüt dalı kımıldasa? o kişi ve kişilerden bilinip türlü işkencelere maruz bırakılmışlardır.
Aradan geçen yıllarda elbette daha farklı olaylar yaşanmıştır. Ancak günümüzde ?söğüt dalı?nın kımıldamasına bile gerek kalmamıştır.
***
Son yıllarda yukarıda anlattığım fıkranın birebir aynısının yaşatıldığı ülkemizde ?fil olmak? içten bile değil. Ancak bu kez bizim MİT?in elinde değil, bir bilinmezin elinde sorgulanmak! Çünkü ?Türk? olan herkesin başına gelebilir bu sorgulama yöntemi.
***
Ancak şunları asla unutmayalım:
Bu devletin adı: Türkiye Cumhuriyeti!
Asker de biziz polis de biz!
Bu devlete en ufak bir zarar gelecek olursa ?Türk Milleti? bunun hesabını sormasını da bilir!
Kimse aklından çıkarmasın,
Ne burası Filistin, ne de biz Filistinliyiz!
Ne burası Irak, ne de biz Iraklıyız!
Ne burası Suriye, ne de biz Suriyeliyiz!
Bu böylece biline!!!
