Öncelikle ben sayın müdürümüzün personeli değilim
Kaldı ki müdür bey kolay, kolay personeline de kızmaz
Ben sayın müdürümüzü tanırım, böyle küçük
İşlerin adamı hiç olmaz.
Bizim üstadımız meslektaşımız var ya Erhan Gögem
İşi gücü fitne, haset, iftira olan
Şu sıralarda sağda solda güya Emniyet Müdürümüz bana kızıyormuş, bir yazımdan dolayı. Onu dillendiriyormuş
Küçük adamların küçük işleri bunlar.
Ağzına alacak başka bir şey bulamayan adı gazeteci kişiliği ?güzel!? olan bu muhterem sağda solda müdür beyin ve benim adımı ağzına almış çiğneyip duruyormuş
Müdür bey onu da iyi tanır, beni de. Bilgi edinmiştir hakkımızda mutlaka. Kızılacak bir yanlışlığımızın olmadığını bilir elbette. Neye kızılacağını, neyin takdir edileceğini biliyordur.
Bizim ?güzel!? insanın haber merkezi diye kullandığı bürosunda haberciliğin dışında ne yaptığını cümle alem iyi bilir vesselam.(Tüm dünyası orasıdır))
Gittiği programlarda dağıttığı kartvizitlerin haddi hesabı yoktur.(özellikle bayanlara)
Geçmişinde vardır mutlaka konuşulacak çok şeyi. Kırıkkale kamuoyu onu da iyi tanır, beni de. Özellikle 50?li kuşak ne demek istediğimi iyi anlar. Top oynadığı yılları da herkes bilir. Haber dışında hanımların fotoğraflarını çeker, gelmelerini ister mutlaka. Gelmezlerse küser hemen. ?Küstüm cadı? diye.
Hayatı, dostluğu, samimiyeti, sözü-sohbeti 8-10 cümleyle sınırlı bu ?güzel? insan her nedense ben kendimi bildim bileli benimle uğraşır, benimle aşık atar, adeta benimle yatar, benimle kalkar. Hala beni takip eder. Oysa ben kendisini çok takdir ve kendisini her zaman güzel cümlelerle yad ederim.
