MURAT KARADAĞ


Coşku Gazeteciliği veya Coşkulu Manşet

Coşku Gazeteciliği veya Coşkulu Manşet


Coşku; Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık ya da heyecan durumu; heyecan.

Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan. Toplumu heyecanlandırmak adına yapılan haber.
Manşet: Gazetecilik dilinde gazetenin birinci haberi anlamına gelir. Günün en önemli olayını anlatan haberin ana başlığıdır. Manşet.

Haberin okunmasını yani habere dikkat çekmek için manşetler hep ilgi uyandıran, merak konusu içeren cümlelerden seçilir.

Bu hep böyledir. Bazen manşetler tek kalemden çıkmış gibi üç aşağı, beş yukarı aynı olur. Tıpkı Milli Bayramlarımızla ilgili haberlerde olduğu gibi

Genelde bayramların coşkuyla kutlandığı benzer manşetlerle haber konusu olur. Çok nadirdir bayramlarla ilgili olumsuz haber veya yorum.

Çünkü Bayramlar bizim hepimizin Türk Milleti olarak ortak sevincimiz, gururumuz ve bize ecdadımızdan miras bırakılan anma ve hatırlama günleridir.

Onun içindir ki bezler yani basın mensupları olarak bu günlerin hep coşkuyla ve kalabalık katılımla kutlanmasını istediğimiz ve arzu ettiğimiz için manşetlerimizi coşku içinde atarız. Atmaya çalışırız.

Bayram haberleri benim için bir zevktir, şevktir. Hele bayram büyük kitlelerin katılımı ile coşku içinde kutlanmış ise atacağım manşet mutlaka “Bu coşku hiç dinmesin” olurdu mutlaka.  

Aksi olmuşsa “Mızrak çuvala sığmaz” misali gerçekleri yansıtmak adına zorda olsa aksi manşet atardım. Birilerine mesaj olsun diye. Tıpkı bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili haberimizde olduğu gibi. (Az katılımlı, coşkusuz ve sönük vs)

Her neyse gelelim asıl meselemize;

Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere, milli bayramlarımızda, ortak değerlerimizi ilgilendiren etkinlik veya programlarda gazete manşetlerimiz mutlaka hemen, hemen aynı olur. Aynı duyguları paylaştığımız için aynı manşetleri atarız.

30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili gazetelerimizdeki manşetlerde öyle olmuştur. İlimizde yayın yapan gazeteler de bahsettiğimiz ifadelere yakın manşetleri görebiliriz. Hepsinin manşeti Coşku içeriklidir

Bu bir içteki duyguların dışarıya yansımasıdır. Bayramların coşku içinde kutlanması gerektiğinin bir ifadesidir. Ancak geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda öyle olmamış, hatta geçtiğimiz yıldan daha az bir katılımın olduğu bayram töreni kelimenin tam manasıyla sönük ve heyecansız geçti.

Haberde de bahsettiğimiz üzere büyük kısmı çocuk, yaklaşık 70-80 kişinin katıldığı törenler kısa mesafeli bir alanda Cumhuriyet Caddesinin bir bölümünde kısıtlı programla gerçekleştirildi.

Durum böyle olunca da sorumlu gazetecilik anlayışımız gereği, içimiz acısa da manşetimizi “Yazıklar olsun” başlığı ile siz değerli okuyucularımızla paylaştık. Birilerini rahatsız edeceğini bilerek, “Yazıklar olsun” manşetini atarak sorumlu gazetecilik yaptık.  

Son yıllarda Milli Bayramlarımızın adeta unutturulmaya çalışıldığı, bunun için de bazı düzenlemeler yapıldığı hepimizin malumu. 30 Ağustos Zafer Bayramındaki tablonun da bunun sonucu olduğunu söylemek mümkün. Kısıtlı tören, kısıtlı alan vs.

İşte tüm bunları alt alta koyduğumuzda son yılların moda tabiri ile tabiri ile “Savaş Gazeteciliği, Eylem Gazeteciliği, Protesto Gazeteciliği” gibi. Coşku Gazeteciliği yapmak pek olası olmasa gerek.

Biz de duruma bu açıdan baktığımızda Coşkulu manşet yerine niçin coşku olmadı? Somut nesimlerimizle kamuoyu ile paylaşmayı uygun gördük. Takdiri okurlarımıza bıraktık. 

  • Salı 14.2 ° / 2.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 13.6 ° / 5.1 ° false
  • Perşembe 4.7 ° / 0.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu