HABİLHAN PEHLİVANLI


Cesaret mi, cehalet mi?

Bu tiplerdeki durum için iki tahminim var: Ya cesaret ya da cehalet. Zaten gereksiz cesaret de cehaletten gelmez mi?


Şu korona mevzuu çıktığı günlerde çevremdeki insanlara, özellikle de öğrencilerime bu virüsün yayılma şeklinin çaprazlama şeklinde olduğunu (5, 125, 625 gibi…) anlatmamdan kısa bir süre sonra devletimizin ilgili kurumları tarafından tedbirler alındı ve okul, AVM, kafe, sinema, restoran gibi insanların yakın mesafede bulundukları tüm mekânlarla ilgili (ikinci bir karara kadar süresiz olarak) kapatma ya da kısıtlama kuralları getirildi.

O günden beri öngörüp çevremdekilerle paylaştığım tüm gelişmeler yaşanıyor ve uygulamaya konuluyor.

Doktor, genetik uzmanı, biyolog ve hatta müneccim değilim; zaten olmaya da gerek yok!

Azıcık mantığınızı kullanıp yapılan açıklamaları dinlemek, elimizin altındaki internet nimetini de birazcık verimli kullanmak, benim tahminlerimin tamamını öngörmek için yeter de artar bile…

Ancak gerek başlangıçtan beri gidişat, gerekse virüsün yayılış şekli incelendiğinde bir şeylerin yanlış gittiğini de görmemiz gerekiyor.

Zira dünyada salgınla mücadeleyi en çok ciddiye alan ve şu ana kadar gayet başarılı bir şekilde sürdüren devletimizin aksine bir kesim hâlâ bu işi ciddiye almamakta ısrarcı…

Hem de öyle bir kesim ki, birbirleriyle hiçbir şekilde bir araya gelemeyecek olan çok uç noktalardaki kişilerin bir araya geldiği “bir kesim”…

Mesela Cumhuriyetin ilk yıllarından beri ülkemizi çocuk hastalıkları konusunda adım adım dünyanın en sağlıklı ülkelerinden birisi haline getiren ve çocuklarımızı bir zamanların “ölümcül” hastalıklarından koruyan “aşılara” karşı direnenler, bu salgın konusunda da benzeri düşünceler sahipler.

Şöyle ki,

Aşının içerisinde genetiğimiz bozan, bizleri kısırlaştıran ya da farklı hastalıkları kronik hale getiren maddeler olduğuna inananlarla, aşının içerisinde “alkol olduğu için” çocuklarına aşı yaptırmayanlar bir araya gelip, Covid-19’un da bir “komplo” olduğu konusunda hemfikirler!

Bir başka kesim, Türkiye’nin bu salgına karşı tedbirlerinin abartı olduğuna, dahası bu salgının küresel güçlerin bir oyunu olduğuna inanıyor! (Hem de İngiltere, Kanada gibi “küresel güç merkezlerinin” başbakanları dahi bu hastalığa yakalanmışken…)

***

Bu tarz komplo teorileri ülkemizde ve dünyada taraftar buladursun, bir de bizdeki tipler var:

“Korona neyler delikanlıya!”, “Maske bizi bozar ğardaş!”, “Ben öyle daralmaya gelemem!”, “Cıgaram bittiyse öyle sokağa çıkma yasağı masağı dinlemem, açtırırım mahallenin bakkalını alırım bir karton!”

Ya da

“Boş ver be kardeş, zaten ölmeyecek miyiz? Takıl kafana göre, ne salgını!!!?”, “Ben zaten yaşarken ölmüşüm, koronadan ölsem n’olacak ki?”, “Amaaan yavrum, yaşım olmuş 80. Bu saatten sonra yaşasam neee, yaşamasam ne!!!”

Tarzlarında virüse kafa tutanlar ve hatta kafa atanlar ya da “Batsın bu dünya”cılar…

***

İşin “ironik, espritüel ve trajikomik” kısımlarını bir yana bırakırsak,

Şu anda hâlâ sokaklarda sosyal mesafeye, yakınlaşma ölçülerine ve hatta maske takma zorunluluğuna ısrarla uymayanlar, uyuyormuş gibi yapanlar, hele hele maskeyi çene altı aksesuarı gibi taşıyanlardaki olay ne “komploculuk”, “ne delikanlılık(!)”, ne de “boşvermişlik”…

Bu tiplerdeki durum için iki tahminim var:

Ya cesaret ya da cehalet. Zaten gereksiz cesaret de cehaletten gelmez mi?

***

(Bu arada en yeni öngörümü paylaşıyorum: Önümüzdeki 15-20 gün içerisinde başta Kırıkkale olmak üzere, büyükşehir olmayan bazı illerimizde vaka sayısında artış olmazsa bilin ki biz bu işi ufak sıyrıklarla atlatacağız. Çünkü en son dört günlük sokağa çıkma yasağının ardından insanlar öyle bir sokaklara attılar ki kendilerini bugün Kırıkkale Zafer Caddesinde metrekare başına 10 kişi düşüyordu! Allah hepimizin yardımcısı olsun.)

  • Cuma 19.5 ° / 7.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 22 ° / 7.5 ° Güneşli
  • Pazar 24.3 ° / 9.1 ° Güneşli