MURAT KARADAĞ


Böyle gelmiş böyle gidiyor

Böyle gelmiş böyle gidiyor


Her nedense şehrimizde tüm işler ?Ahbap çavuş ilişkisi? içinde, iyi niyete dayalı, ?Aman kimsenin kalbi kırılmasın? mantığı içinde, ?Böyle gelmiş böyle gider? deyiminde olduğu gibi yıllardır böyle geldi böyle gidiyor.

Hani şehrimizde yaygın olan bir yakıştırma var ya.. ?Kırıkkaleliler yolun ortasından yürür? diye. Hah işte bu tanımlama yukarıda açmaya çalıştığımız ilişki tarzına tıpa tıp uyuyor..

Nasıl mı? Yıllardır Kırıkkaleliler yolun ortasından yürür. Hatta bununla ilgili kulaktan kulağa anlatılan yaşanmış olaylar bile vardır. ?Kırıkkalelinin biri İstanbul?da? diye başlayan yarı fıkramsı yarı gerçek olay Kırıkkalelilerin durumunu özetler..

Evet Kırıkkaleliler hep yolun ortasından yürür ama, sürücüler buna alışık mıdır nedir! Yayaya çarpmamak için ya istikamet değiştirir, ya da durur bir şekilde yayaya yol verir. Bu durumdan ne yaya şikâyetçidir, ne de sürücü. Sürücü yaya kızmaz çünkü yaya mutlaka bir yerlerden tanıdığıdır, ahbabı veya çavuşudur. Yayada bu durumdan hiç şikâyetçi değildir, çünkü yürüyebileceği bir kaldırım yoktur ya yaya da kaldırımı yapması gereken belediyeye kızmaz, kime kızsın, ya belediye başkanı bir yakınıdır veya belediyeden birisi tanıdığıdır. Ya da başkanın köylüsüdür, ahbabı veya hemşerisidir.

Vesselam bu hayati önem taşıyan durum bile ?Ahbap çavuş ilişkisi? içerisinde kimse kimseye bir şey demeden herkes hakkına razı böylesine çarpık ve karmaşık bir şekilde sürer gider.. Oysa sürücü yayaya kızıp figan etmesi gerekir, yaya da kaldırım yapmayan belediyeyi eleştirir, hakkını ister belki durum düzelir. Yok işte öyle olmuyor Ahbap çavuş ilişkisi bu durumda bile ön plana çıkıyor.

Dedik ya.. Burası Kırıkkale... Burada tüm işler Ahbap çavuş ilişkisi ile ?ne şiş yansın, nede kebap? misali kimse yanlışa, yanlış, olumsuz işlere karşı gelmesin, bu arada kurallar da hiçe sayılsın. Ama kimse yanlış yapılanlara karşı çıkmasın. Hatta yanlışları, olumsuzlukları görmezlikten gelsin, kurallar hiçe sayılsın, ama hiç kimseye de kimse ?öte git, gözünün üstünde kaşın var? demesin.

Vesselam Kırıkkale?de herkesin gönlü hoş olması pahasına bile olsa suç işlenmiş, kurallar ihlal edilmiş, devlet imkânları çarçur edilmiş, kısacası yetkiliye verilen yetki güzellik olsun diye kötüye kullanılmış hiç önemli değil. İşte iş burada düğümleniyor. Yukarıda anlatmaya çalıştığımız durum özellikle bizim içinde bulunduğumuz sektörde daha fazla öne çıkıyor.

BİNLERCE ÖRNEKTEN SADECE BİR TANESİ

Geçtiğimiz günlerde tanık olduğum ve yukarıda anlatmaya çalıştığım konuya örnek teşkil edecek konuyu aktarmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Gazetemizde de ?Manşetten duyurduğumuz haber öncesinde ilgili kuruluşun ilgili birimini telefonla aradım. Telefondaki yetkiliye durumu izah ettim aldığım yanıt karşısında adeta şok oldum.

Karşımdaki kişi önceden ismini vermediğim firma sahibinin adını vererek ?O kişi..bizim tarafımızdan onlarca inşaat yapıldı, onca iş konusu oldu, bir gün gelip bizimle temas kurmadı, inşaatları gezmedi, şimdi bu son işin kendisine verilmesi yönünde teklif verilmediğini ileri sürüyor. Durum bu, ne var bunda ileride daha birçok iş yaptıracağız, onlardan birisine teklif versin veya verelim? gibi cümleler kurarak devletin işi sanki bir kişinin veya birilerinin istediğine veriliyor veya verilmiyor gibi tavır takınarak durumun fazlada önemli olmadığını benzer cümlelerle anlatmaya çalıştı. Şimdi burada sormak gerekmiyor mu?..?

Devletin kurumunun işi kurumdaki bir veya birkaç kişinin istediğine verme veya vermeme gibi bir yetkisi var mıdır?

Devletin kurumunun işini kurum içindeki bir veya birkaç yetkili istediğine verir veya vermez gibi bir yetkiye sahip midir?

Yoksa bu işler de yukarda açmaya çalıştığımız ?Ahbap çavuş? ilişkisi içinde mi yürütülür? Yoksa biz mi böyle olmadığını bilmiyoruz?

  • Salı 14.2 ° / 2.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 13.6 ° / 5.1 ° false
  • Perşembe 4.7 ° / 0.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu