Her zaman ilginç gelmiştir?
Herhangi bir dernek, vakıf, sendika, parti vs. tarzı teşkilatlarda
Düne kadar alelade bir üye olan,
Alelade bir görev alan şahıs(lar)
Hasbelkader o teşkilatın üst kademelerinden bir yerlere gelince
Bir anda önceki günlerini unutuverir(ler).
Yanına bile yaklaşılamayan makam araçları,
Kraldan çok kralcı danışman ve koruma ordusu,
Kapısına yanaşmaya cesaret edemeyeceğiniz makam odaları...
Oysa o kişi(leri) bulundukları konumlara getiren senin benim verdiğimiz oylardır, desteklerdir.
Peki,
Daha düne kadar aynı masada okey oynadığınız,
Çay-simit muhabbeti yaptığınız
Ve o makama kendi oylarınızla getirdiğiniz "can ciğer" arkadaşınızın karşısında el pençe divan duran sizler mi hatalısınız,
Yoksa sizler bir kaç bin lirayla ev geçindirmenin mücadelesini verirken
Sizleri (sözde) temsil eden,
Ama bu temsil noktasında (sizden kesilen paylarla, sizin ödediğiniz aidatlarla) onlarca bin lira
Ve benzini beleş,
Korumalı,
Şoförlü makam araçlarıyla caka satanlar mı hatalı?
Öyle ya, bu tarz teşkilatlarda "delege" elinizdeyse (ki başkansanız muhtemelen öyledir) feriştahı gelse siz istemeden o koltuktan kalkmazsınız...
İyi düşünmek gerek, ya bizim demokrasi anlayışımızda bir sorun var
Ya da Türkiye´deki demokrasi uygulamalarında bir sorun var!
BİAT EDECEK SULTAN değil de
BİZİ TEMSİL EDECEK YOL ARKADAŞI seçip,
Belirli bir süre için bu görevi o şahıs(lara) vermek birçok sorunun çözümü olur sanki!..
Aksi halde bize sultanlık edecek PADİŞAHI kendi ellerimizle (DEMOKRASİMİZLE) seçmek gibi garip bir çelişkinin içine düşmüş oluruz...
Öyle değil mi?