MURAT KARADAĞ


Bende imzam kadar iyi tanırım onu

Bende imzam kadar iyi tanırım onu


Gazeteciliğinden öte top oynadığı dönemini iyi bilirim onun. İmzam kadar iyi tanırım. Tanımaz olmazmıyım hiç, mesleğinin aşığıdır o! Onun dünyası apayrıdır. Kendine özel, kendiyle ilgili.

 

Kulakları çınlasın ortak dostumuz, meslektaşımız Selçuk Alp’te iyi tanır onu. Adanalı Cabbar da bilir kendisini. Hatta benden daha iyi. Hepsinden önemlisi MKE camiası onu daha çok tanır. Azimli, çalışkan ve işinin erbabı, işine sadıklığı ile iyi bilir.

 

Bürosuna Ankara’dan gelen müdürleri, şefleri hatta haber için gelen muhabirlerde iyi tanır onu. Kişisine göre yedirmeyi içirmeyi sever, canı sağ olasıca. Ancak bir toplu iğnesini bile vermez kimseye.

 

Bürosunun müdavimleri, iş adamları, esnaflar, bürokratlar, hatta devlet memurları! vs. Onlarda iyi bilir onu. İmzalarını tanıdıkları kadar tanırlar onu! Karşı cins arkadaşlarına özel bir ilgisi vardır onun. Naziktir. İncedir sevdiklerine “Cadı” diye seslenir

 

Vesselam Kırıkkale özellikle 50–60 kuşağı çok kişi onu çok iyi bilir. Top oynadığı yıları dan da tanırlar onu. MKE’deki işçiliği sırasında da, işinin hakkını verdiğini cümle alem bilir. Özellikle mesai arkadaşları onu imzaları kadar olmasa da iş yerinde görebildikleri kadarıyla tanırlar.

 

Her neyse, değerli dostumu  bir meslektaşımız çok takdir etmiş olacak ki takdirini gazete sütunlarına taşımış. Güzel de olmuş. Emektarlığını anlatmış. Hoş cümleler kurmuş kendisi hakkında. O’nu herkesin en azından imzası kadar tanıdığından söz etmiş. Eline sağlık. Gerçekten diğer meslektaşlarımıza örnek olacak bir çalışma olmuş.

 

Meslektaşımın onun hakkında yazdıklarının tamamına harfiyen katılıyorum. Onun azmi, meslek aşkı ve özel yaşantısıyla ilgili kurduğu birbirinden güzel cümleler hakikaten “Kendisine yakışmış” desem yeridir. Doğrudur meslektaşımız mesleğine aşıktır, çok sever, bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjisi vardır, emektardır, zamanının tamamını mesleğine harcar. Onun için zaman merhumu yoktur ya gece gündüz mesleğini kovalar. Mesleğini icra ederken ev, eş, çoluk-çocuk onun için hiçbir şey ifade etmez.

 

Onun dünyası, Cumhuriyet Meydanındaki Düğerler İş Hanının 5. katındaki bürosu ile Kırıkkale’deki belli alanlardır. Sabahın 06’larından ertesi günün 06’larına kadar çalışmak onun için bir zevktir. Her şeyi bürosu ve bürosundaki eşyalarıdır. İşi, aşkları, sevdası haber peşinde 24 saat koşmaktır. Çokta sigara içer neredeyse ağzından düşmez hiç sigarası

 

Kısacası, aşıktır işine, mesleğine. Hayatının hemen tamamını mesleği ile ilgili işlerle geçirir. Bürosu onun evidir, eşidir, çocukları ve torunlarıdır. Toplum içine haber dışında pek çıkmaz. Belki son 15 yıldır Kırıkkale il sınırları dışına çıkmamıştır. Ankara’ya bile gitmemiştir 5 yıldır. Çünkü onun özel yaşantısı da mesleğidir. Bürosudur.

 

 

Yazma konusunda biraz yeteneksiz olmasına rağmen haber dışında kimseyle pek sohbeti de olmaz. Onun sohbeti muhabbeti özel kişilerle özeldir.  “Cadı, abla, anacığım, güzelim, küstüm sana” gibi özel birkaç cümlenin dışında fazlaca bir cümle de kurmaz. Şef onun en çok kullandığı cümlelerden birisidir. Çünkü onun tek saygı duyduğu ve çekindiği kişi kendi tabiri ile şefidir. Şefini zaman, zaman çileden çıkartır ya olsun, şefi içinde o bulunmazdır. Onun için şefini o pek sevmez ama şefi onu çok sever.

 

Sonuç olarak meslektaşımız Emektar’ın emektarlığını takdir ederken çok güzel cümleler kurmuş, örnekler vermiş. İltifatlarda bulunmuş, çalışmalarını, azmini takdir etmiş. Hepsine yürekten katılıyorum. Samimi olarak bu ifadelerimi bildiriyorum. Kimin kim hakkında ne düşündüğünü bilmediğimiz kim ne olduğunu anlayamadığımız, kimin eli kimin cebinde olduğunu pek kestiremediğimiz bir dönemde böylesine güzel ifadelerle birilerinin takdir edilmesini yürükten destekliyorum. “Haydi herkes sevdiğine sevdiğini söylesin, sevmediğine de sevmediğini”

 

İşte işin püf noktasının da burada olduğunu söyleyeyim. Yüzüne gülüp arkadan dolap çevirenlerin sayısının her geçen gün arttığı günümüzde ben meslektaşımla mesleğimle ilgili rekabetimin dışında hiçbir zaman özel bir husumetimin olmadığını da buradan belirtmek istiyorum. 

Calvin
18.07.2013 13:57:00
Murat bey yazdığınız şahsiyetin stajyerlerini yazmamışsınız onlarda iyi tanır onu. Birde Dedikoduculuğu var ya hani kimilerinin ekmeğiyle oynar bu kirli alışkanlığı... Dedikodu yaptıkları da iyi tanır onu... Birde diğer Frikikçi arkadaşlara yazmanızı isterim.

Zübük Yalabık
18.07.2013 13:58:11
Annem, annem deyip caddelerde dolanması, Temel Reis gibi ağzından sigaranın düşmemesi, iki de bir elini cebine sokması, küstüm cadısı, polislerle bürosunda maç izlemesi, beni kuşkulandırıyor.

Ali
19.07.2013 12:02:03
Muratbey yazılarınızı ve sizi takip ediyorum malum şahsı bende iyi tanırım. biraz kaç kezde denk geldim kart verip bende fotoğrafın var bu adrese gel dediğini kart verdiği knedi tabiri ile cadı dediği bayanlar. belki torunu yaşında . . . böyle insanlar nasıl ajans veya bir gazetede çalışıyor bilemiyorum benide ilgilendirmez ama gazetecide ahlak olması lazım bulunduğu şehirde örnek insandır gazeteci ?

  • Salı 14.2 ° / 2.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 13.6 ° / 5.1 ° false
  • Perşembe 4.7 ° / 0.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu