Dikkat ediyor musunuz, Türk Silahlı Kuvvetleri ya da Emniyet Güçlerimiz ne zaman bir operasyona kalkışıp içerdeki ve dışardaki teröristlere karşı azıcık bir ?Hött!? deseler ?Barış Borazanları? ötmeye başlıyor.
Zerre kadar samimi olsalar gam yemeyeceğim,
Lakin dağlarda ve şehirlerde sürü halinde gezen ?çakalları? asker sivil, kadın erkek, çoluk çocuk, genç yaşlı demeden katlederken,
Ev bark, köy kent demeden yakıp yıkarken sesi soluğu çıkmayan bu ?Borazanların? kendi tüyleri üzerinde sinek rüzgârı bile esse etrafa yaydıkları yaygara hem manidar, hem ahlaksızca hem de korkakça bir tavır?
***
Bu söylediklerime bakıp benim öyle savaş meraklısı filan olduğumu düşünmeyin sakın!
Nitekim ne Türkiye Cumhuriyeti ne de bu yüce devletin silahlı kuvvetleri emperyal amaçlarla sağa sola saldıran bir devlet ve ordu değildir!
Türkiye Cumhuriyetinin en temel felsefelerinden birisi, bu devleti kuran Mustafa Kemal Atatürk´ün o veciz sözünde gizlidir: ?Yurtta sulh, cihanda sulh.?
Her ne kadar vatan hainleri bu veciz sözü kirli emellerine alet etmeye çalışsa da, Türk Milleti her zaman olduğu gibi gerekli dersi onlara da vermiş ve ?Yurtta sulh, cihanda sulh? sözünün onurunu ayaklar altına aldırmamıştır.
(Hatırlanmalı ki, aynı güruh, birkaç sene önce de ?Ergenekon? kelimesi üzerinden Türk Milletinin kutsallarına saldırmış, Türk Devleti ve Türk Adaleti geç de olsa bu saldırıyı da bertaraf etmiştir.)
***
Tüm gerçekler göstermektedir ki, Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ?Mert düşman, namert dosttan yeğdir? atasözünde manasını bulan bir şekilde gerek jeopolitik gerekse tarihsel konumundan dolayı içten dıştan kuşatılarak her türlü kalleş saldırıya maruz kalmıştır, kalmaktadır.
Dün böyleydi, bugün de böyle!
Bugün Türk Devletini Afrin´e operasyon yapmakla suçlayan ?Barış Borazanları?, dün ?El Bab? için aynısını yaptılar, ondan önce ?Kıbrıs? için? Ve emin olun yarın da ?Münbiç? için aynısını yapacaklar.
Oysa Türk Devleti ne Kıbrıs´a, ne El Bab´a, ne de Afrin´e birilerinin toprağında gözü olduğu için değil, kendi topraklarını, kendi sınırlarını, kendi milletini, kendi soydaşlarını, kendi vatandaşlarını korumak için girmiştir? Ve yarın da ?Münbiç´e? aynı sebeplerle girecektir?
Türk Devleti, ABD gibi dünyanın jandarması kesilip, topraklarından binlerce kilometre ötedeki Ortadoğu ülkelerine barış masalları uydurup, bölgenin petrolünü, doğalgazını, yeraltı kaynaklarını sömürmek için değil, gerçekten barış getirmek için girmiştir, girmektedir.
Peki, terör örgütlerinin ?borazanlığını? yapanlar, içeride ve dışarıda,
Hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinde
Ve Türkiye Cumhuriyetinin kendilerini sağladığı anayasal hakları kullanarak, senin benim vergilerimle maaş alarak oturdukları koltuklardan, geberen teröristlere ağıtlar yakarak ne demek istiyorlar?
Senin benim vergilerimle maaşlarını alan bu ?Barış Borazanları?, hangi bir gün bir şehidimiz bir gazimiz için aynı tepkiyi göstermiş, aynı sesi çıkarmış?
Varsa örneği gösterin?
Yoksa?
O ?Borazanları? en münasip tıkaçlarla tıkamak Türk Milleti adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Emniyet Güçlerimizin hakkıdır.
Yüce Yaratan Türk Ordusunu daima muzaffer eylesin?
