Geçtiğimiz pazar günü Bayındırlık ve İskân Bakanı Kırıkkale`ye geldi. Sayın bakanın programında saat 13.00?te geleceği yazılıydı. Fakat gelmedi. Saat 14.00?te, olmadı 16.00?da derken en sonunda 18.00?de gelebildi. Günlerden pazardı. Yani herkesin tatil günüydü. Yine emniyet görevlileri, belediye zabıtası iş başındaydı. Belediye çevresinde, Zafer Caddesinde, Valilik önünde park yasağı sabahtan itibaren uygulamaya konuldu. Yasak saat 20.00?ye kadar devam etti. Gazeteciler bakan bu kadar geç geldiğine göre bazı programlarını iptal eder ya da kısa keser derken, sadece yeni valilik binasının yapılacağı yere gitmedi. Bakanın şehrimize gelmesi elbette önemli? Bunun bilincindeyiz ama 5 saat geç gelmesi, özellikle on iki saat boyunca ayakta bakan bekleyen görevlilerin hafta sonu tatilleri zehir edildi. Siyasilerin programlarına titizlikle uymalarını beklerdik ama olmadı.
BARİ BİR DE GÜNLÜK GAZETE ÇIKARIN
Yerel gazetelerin gelirleri giderlerini karşılamıyor. Nedeni ise nüfusumuza göre gazete sayısının çok fazla oluşu. Bir örnek vermem gerekirse, Kırıkkale?de onbir gazete var. Ankara?da ise on üç ya da on dört gazete var. Kırıkkale`nin nüfusu yaklaşık 300 bin. Ankara`nın ise beş milyon... Sanırım verdiğim örnek gazetelerin durumlarını anlatmak için yeterli olsa gerek. Bu durum karşısında gazeteler açıklarını kapatmak için çeşitli gelir getirici etkinlikler yaparlar. Örneğin ?Pusula?nın da içinde bulunduğu dört gazete FUTSAL (salon futbol turnuvası) düzenleyerek geçici de olsa rahat nefes almamız sağlanmştı. Hatta final maçına Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay`ı getirerek Kırıkkale`de gündem oluşturmuştuk.
Kırıkkale Belediyesi Kırıkkale sporu kurtarmak için futsal yapmaya karar verdi. Oysa Kırıkkalesporu kurtarmak için daha radikal çözümler üretmek gerekmez miydi? Kırıkkale belediyesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü vs. kuruluşların uzun süreli çalışmaları neticesinde 26 takımı zor kurabildiler. Gazetelerin içinde bulunduğu mali krizden kurtulmak için yaptıkları FUTSAL?a da göz diktiler. Eğer Kırıkkalespor?u gerçekten kurtarmak isteyen anlayış neden Zafer Caddesinin, Cumhuriyet Caddesinin hem trafiğini rahatlatmak, hem de Kırıkkalespor?a devamlı gelir getirici çözüm yolu olarak bilinen parkmetre uygulamasına geçmediler? Elbette geçilirdi. Ama Kırıkkalesporun sorunlarını çözecek samimiyeti, anlayışı göremedik.
Onun için diyoruz ki mademki gazetelerin yaptığı etkinliklere özeniyorsunuz o halde günlük gazete çıkarıp daha fazla takımda kurabilirdiniz. Tavsiye ederiz.
İŞÇİSİNİN MAAŞINI ÖDEMEYEN BELEDİYE BAKIN NELERE PARA HARCIYOR.
Hani laf açılınca ?işçinin hakkı alın teri kurumadan verilmesi gerekir? diye ahkam kesenler varya, uygulamada tam tersini yapıyorlar. İşçi evine ekmek götüremiyormuş, kirasını ödeyemiyormuş, okula giden çocuğuna harçlık veremiyormuş, kredi kartının asgarisini bile ödeyemiyormuş kimin umurunda. Unu kuru, tuzu kuru yöneticiler aç insanların, yoksulun halinden ne anlar.
Geçtiğimiz hafta okullarımız yarıyıl tatiline girdi. Hani para yok diye işçisine 6-7 aylık maaş borcu olan Kırıkkale belediyesi binlerce tatil kitabı bastırarak öğrencilere törenle dağıttı. Bu hafta ise hani Kırıkkale?nin her yerinde gördüğünüz Pusula gazetesini ücretsiz dağıttığı sigara yasağı levhasından binlerce bastırıp dağıtacak. İlk bakışta çokta güzel bir iş yapmışlar diyebilirsiniz. Eğitime katkı yapmış diye de düşünebilirsiniz. Peki çalışanlarına dünya kadar borcu olan belediyenin önceliği hangisi olmalıydı. Yazdıklarımız yazacaklarımızın yüzde biri bile değil. Sadece güncel olduğu için şimdilik bunları kaleme aldık. Devamı gelecek.
MHP DEN İSTİFA EDEN BELEDİYE BAŞKANLARINA ULAŞILAMIYOR.
Geçtiğimiz haftanın en önemli siyasi olayı MHP?li üç, bir de bağımsız belediye başkanının AKP?ye katılma kararı almalarıydı. Partilerinden istifa etmeleri etik miydi değil miydi, doğru muydu yanlış mıydı bunlara değinecek değilim. Çünkü istifa gerekçelerini, Ak Partiye geçiş nedenlerini henüz net olarak bilmiyoruz. Benim esas değinmek istediğim konu bu arkadaşların ulaşılamaz olmaları. İstifa edebilirsiniz, parti değiştirebilirsiniz, ilk defa parti değiştiren başkan sizer değilsiniz. Benim anlayamadığım neden kaçıyorsunuz. Eğer sizler parti değiştirme gerekçenizi iyi anlatamazsanız dedikodu mekanizması çalışmaya başlar ki; bilirsiniz bizim insanımız dedikodulara çok inanırlar. Biran önce basının karşısına çıkarak kamuoyuna gerekli açıklamayı yapmalısınız. Aksi halde kendinizi anlatmakta zorlanırsınız.Bizden söylemesi.
