Üç gündür Bağrek dağı yanıyor?
Yerel basın tek kelime etmiyor.
Yetkililer naçar bekliyor.
Çelebi Kaymakamı köylerden anons ettirerek topladığı kişilerle söndürme gayretinde?
Elinde kürek ateş söndürmeye uğraşıyor?
*
Orman Müdürünü arıyoruz telefonu meşgul değil kapalı.
Sivil savunma Müdürlüğü nerde belli değil?
Ama üç gündür Bağrek dağı yanıyor.
*
Halk köpürüyor.
Bakanları bürokratları karpuz pazarlarına kadar götüren helikopterler nerde, diyorlar.
İlgililere soruyorum helikopter istenmedi mi?
İstenmiş ama dağdaki meşe ağaçları ekonomik değere sahip değilmiş, bilmem kaçıncı sınıf orman alanıymış.
Bunu söyleyen ve mevzuatı böyle ayarlayan zirgil beyinlilerin ekonomik değeri çıfıt pazarında kaç kuruş eder bilmem.
Ama benin dağlarımdaki en küçük meşe ağacı onlar gibi kırk insan eder.
Yazıklar olsun?
*
Kör müsünüz Bağrek dağı yanıyor..
Utanmıyor musunuz Bağrek dağı yanıyor?
Allahtan korkmuyor musunuz Bağrek dağı yanıyor.
*
Bazı yalakalara bu yazı ağır gelecek ve hemen amirlerine koşarak beni kötüleyecekler biliyorum.
Bu hep o böyle sert yazar hakaret eder, kafası kırıktır, diyecekler belki.
Ama ben tükürüyorum benim dağlarım yanarken uykudaki yöneticilerin mantığına.
*
Oradaki ormanı küçümseyenler dört çöp dikmek için bir dünya para harcayıp merasim yapmaktadırlar.
Kurumlar adına orman dikimi için olmadık takla atmaktadırlar.
Ve asırlardı orada kendi halinde büyümüş orman arazisini ekonomik bulmamaktadırlar.
O mantığın sahibi ve bu sözü söyleyen her kim ise, acaba onun ekonomik değeri oradaki bir ağaç kadar var mı?
Yalakalıkla gelenler milletin değerlerini böyle küçümserler.
Bir vekil veya bakan telefon açsa kırk takla tarak, salya sümük koşarlar hizmetlerine.
*
Burası Kırıkkale?
Parlayıcı ve patlayıcı tesislerin olduğu yer.
Geçmişte aynı sıkıntıları yaşadık ve bu güne kadar afet konularıyla ilgili bir şey yapılmamış.
Dağdaki yangını söndüremeyecek kadar basitleştirilmiş sistemin palavracıları kendinize gelin.
Bağrek dağı yanıyor, utanın?
