Avanos?un Kazları

Avanos Nevşehir iline bağlı, Kapadokya bölgesinin el sanatları ve turizm merkezlerinden şirin bir ilçe. Şüphesiz ki el sanatları ve turizm ile ilgili yazılacak çok değerli özellikleri var. Biz, peri bacalarından, tarihi toprak işlemeciliğinden, eski yapıları ile yaşayan tarih olma özelliklerinden bahsetmeyeceğiz.
      Kızılırmak?ın iki yakasına kurulmuş, yayalar için yapılmış bir asma köprü ve tarihi bir taşıt köprüsü ile iki yakası birleşen ilçenin ırmak kenarı boyunca iki geçeli olarak ıslah çalışmaları devam ediyor. Pastane lokanta gibi tesislerin yanında sandal sefası sürmek isteyenler için balık lokantasının hemen yanından sandal kiralamak mümkün.
      Tarihi karayolu köprüsünün hemen üstünde ırmağın tam ortasında üç beş söğüt fidanının bulunduğu çakıllardan oluşan küçük bir adacık var. Bu adacık Avanos belediyesi tarafından halkın, özellikle de çocukların ve turistlerin ilgi odağı haline getirilmiş. Adaya yuva olarak kullanmaları için çanaklar konulup evcil kazlar bırakılmış. Doğal bir yaşam alanı haline getirilen adada zamanla kazlar çoğalarak sayıları yüzleri bulmuş. Kazların korunması için herhangi bir tedbir alınmamasına rağmen halkın koruması yeterli görülmüş. Beslenmeleri ise yine tamamen halkın ilgi ve sevgisine bırakılmış. Doğal ortam içerisindeki kazlar insanların elinden yiyecek alacak kadar insanlarla haşır-neşir olmuş durumda. Sürüler halinde ırmağın iki yakası arasında sürekli tur atan ve yiyecek almak için kenara çıkan kazlar tekrar suya dönüyor, dağılıp çevreyi kirletmiyorlar.
     Dinlenmek, gezmek, stres atmak isteyen insanların uğrak yerine özellikle gençler ve çocuklar ilgi gösteriyor. Yaz kış Avanos?a her gittiğimde mutlaka Torunum Oğuz?la kısa süre de olsa uğradığım bir yer ırmak kenarı.
      *
     Birkaç kez pikniğe gittiğim Keskin ilçemizde bulunan hayvanat bahçesinin kapatılmasına, insanımızın hayvan sevgisinden mahrum, ilçenin tek piknik alanının fakirleşmesinde etkisi olanlara ne demeli bilmiyorum.
      *
     Kızılırmak dedik de aklımıza geldi. İlimiz toraklarını kilometrelerce uzunlukta yalayıp geçen bu ırmak kenarında Kırıkkale halkının gezip dinleneceği, eğleneceği sosyal tesislerin (Celal Bayar Parkı dışında) bulunmaması ne kadar üzücü. Oysa Ankara halkını bile ilimize çekecek, Kırıkkale için en çılgın proje olarak adlandırılan bir Yeşil Vadi Projesi vardı. Eski Kırıkkale valisi Şahabettin Harput zamanında gündeme gelen ama bu güne kadar hayata geçirilemeyen bir proje. Zaman zaman seçim telaşıyla vekillerin, bakanların hatta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek?in bile diline sakız edip çiğnediği proje.
     *
     Avrupa Birliği istek ve yine Avrupa Birliği destekli projeler üretilmeye çalışılır sürekli. Hayata geçirilip uygulama alanı bulan projeler olur. Ama nedense Kırıkkale?mizin bu projesi bir türlü hayata geçme şansını bulamaz. Yarış atı gibi yarıştırdığımız çocuklarımızın, gençlerimizin, emekliler parkı diye anılan üç beş yüz metre kareyi geçmeyen daracık alana sıkıştırdığımız emeklilerimizin, mesai günlerinde işyerlerinde yorduğumuz çalışanlarımızın dinlenmeye, stres atmaya; gelen bir misafirini ağırlayacak yer bulmaya, kısacası; Kırıkkale halkının nefes alacak, doğal hayat tadı verecek bir yere ihtiyacı yok mu?
      Hayat, taş ve beton yığınları arasında geçecek bir mücadele değildir.