Muharrem ayının 10. gününe rastlayan pazartesi akşamı, cep telefonuma gelen bir davet mesajıyla, yıllardır ortamını merak ettiğim ?Aşura? (Hz. Hüseyin?in şehit edilişinin yıldönümü) programın katıldım.
Gerek medyadan gerekse Kırıkkale ortamından şahsen de olsa tanıdığım Musa Aydın Hoca?nın etkileyici sesi ve mersiyelerini dinlemek ve o ortamı teneffüs etmek üzere gittiğim programa konuşmacı olarak davet edilen Ortadoğu Uzmanı Yazar Kenan Çamurcu duruşu, tavırları ve konuşması boyunca sarf ettiği sözlerle bende bayağı bir merak uyandırdı.
Eve gelir gelmez internet üzerinden (özellikle de kendi şahsî sitesinden) yaptığım araştırmalar, yazar hakkında ilginç düşüncelere sahip olmama sebep oldu.
***
Kenan Çamurcu, kendi anlatımıyla baba tarafı muhafazakâr, anne tarafı sosyal demokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelip, zaman içerisindeki arayışlarıyla zaman zaman muhafazakâr, zaman zaman sosyalist hareketler içerisinde yer almış, Ülkü Ocakları içerinde bile uzun süre bulunmuş bir kişi?
Yazdığı dergilerin yelpazesi en uç sosyalistten en radikal dinî çizgiye açılacak kadar geniş?
Ancak belli bir yaştan sonraki bakış açısı gayet ilginç: Pencere hep İran!
Kimi çevreler tarafından Türkiye?deki İran lobisinin önde gelen isimleri arasında anılan Çamurcu, kendi sitesinde bir zamanlar bazı yazarlarla bir araya gelip ?Sosyalistlerle İslamcıları bir araya getirecek? bir dergi projesinden de bahsetmektedir. Başarılamamış bu projeden sonra yeniden ?Birikim? gibi sosyalist bir dergide yazmış, sonrasında da ?Akademi? isimli dergiyi çıkarmıştır.
Çamurcu, Aşura gecesindeki konuşmasında bir yandan sürekli ?Sünnî? olduğu üzerinde vurgu yaparken diğer yandan da Ehl-i Beyt sevgisi açısından uygulamaya yönelik Şia ve İran reklâmı yapmaktan da geri durmadı. Açıkçası ?Şii İran?ın Sünni Türk lobisi? olarak görebiliriz kendisini.
Ortadoğu Uzmanı sıfatıyla tanıtılan yazarın, Ortadoğu?ya yönelik yorumlarını da İran penceresinden bakarak yaptığını dünkü konuşmasından rahatlıkla anlayabiliyoruz. Humeyni ve Şia hakkında birçok çeviri eseri bulunan Kenan Çamurcu?nun konuşması boyunca İran?a dair reklâm kokan yorumlara özellikle yer vermesi de ayrıca dikkat çekiciydi.
Lakin Sayın Çamurcu?nun gözden kaçırdığı belki de en önemli konu, Türkiye?nin birçok şehrinde olduğu gibi Kırıkkale?de de, son zamanlarda büyük artış gösteren İranlı mülteciler!
Kimi Acem kimi Azerî kökenli bu İranlıların çoğunun meslekî kariyerleri de hiç öyle yabana atılır türden değil? Hatta bu şahısların çoğunun da Şii Müslümanlar olması, yani İran yönetimiyle aynı mezhebe inanması garipliği bin kat daha artırmaktadır.
Madem İran Kenan Çamurcu?nun beyinlere kazımaya çalıştığı gibi huzurlu bir ülkeyse bunca mülteci dünyanın dört bir yanında ne arıyor?
***
Aşura gecesi programına katılan birçok kişinin -benim gibi- yalnızca o gecenin manası için orada bulunduğuna eminim. Hatta Musa Aydın Hoca?nın içli ve etkileyici sesinden dinlediğimiz mersiyelerin, kalbi en katı insanları bile hüzünlendirecek ve ağlatacak güce sahip olduğunu da düşünüyorum. Yine Musa Aydın?ın mersiyeler öncesi yaptığı konuşma da ?10 Muharrem? gecesini, Aşura gecesini en anlamlı şekliyle bizlere sundu.
Fakat birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği böylesi anlamlı bir gecede, zaten bıktığımız ABD ve AB propagandaları gibi, bu kez de İran propagandası yapan yazar Kenan Çamurcu için aynı şeyleri söylemem mümkün değil.
Bâb-ı Ali Vakfı yöneticilerinin ve bu organizasyonların Kırıkkale?deki baş mimarı olan Musa Aydın Hoca?nın ilerleyen yıllardaki programlarda bu tür konulara daha çok hassasiyet göstereceklerini düşünüyorum.
