Bazı zamanlar düşünürüm, güven olmadan sevgi ve saygı olmaz diye. Lakin sevgi olmadan güvenmek ne yazık ki kırıyor, üzüyor. Her insanın kendine ait yaşam şekilleri var.
Bazılarımız için kalp kırmamak çok önemli olabilir, bazılarımız için ise önemli olamayabilir.
Ama her yeni gün insanların yalan dan riyadan korkmadan kendi çıkarları doğrultusun da hareket etmeleri beni insanlara güvenmemeye itiyor.
Yaşadıklarımızdan dolayı insanlara güvenmekte zorlanır hale geldim.
Bundan dolayı da sevdiklerimin de tanımadıkları insanlara güvenmelerine karşı çıkıyorum.
Beni bu konuya iten bir sebep yok birçok sebep var desem yalan olmaz.
Yani bir insan için en kötü şey bana göre arsızlık, yalancılık ve sinsilik.
Düşünün ki tüm iyi niyetinizle kapınızı açtığınız insanlardan bir darbe aldığınızda, haklıyken haksız durumu düşürüldüğünüzde ne yaparsınız? Hiçbir şey.
Bir daha güvenmek de istemezsiniz. Bu gibi olayların çoğalmasıyla da endişeli ve karşısındakilerine güvenmeyen toplumlar çoğalır. Toplum derken bu kadar abartma diyen sesler olabilir.
Lakin bireyler toplumu oluşturur.
Aileyi, devletin en küçük birimi olarak görüyorum. Yani herkesin evinde bir hükümet var. Her evin bir başkanı vardır. Ailede belli hiyerarşik düzen içersinde işleyişine devam eden bir kurumdur.
Bu noktada herkese sorum; yeterli derecede güven olmadan düzen sağlanabilir mi?
Güven ve sevgi olmadan mutluluk olmaz. Herhalde bu ikisi iyi bir ikili.
Ama yinede artık bu dünyada insanlara güvenirken iki kez düşünülmesi gerektiğine şu an inanıyorum. Bilemem belki bu fikrim değişebilir, ama?
Ben ilahi adalete inanıyorum. Devletin adaletinin yetmediği bir dünyada yaşıyoruz.
Neden yetmiyor? Bozacının şahidi şıracı olursa yetmez.
Eee o zaman da yaratanın büyüklüğüne ve adaletine güvenen ben, ilahi adalete inanıyorum. Sevdiklerimi kıranlara, üzenlere tek sözüm bu dünya geçici?
*******
YENİ YIL YENİ YIL
Herkese mutluluk getirebilse ne kadar güzel olur. Bazen böyle özel günlerin olmasının çok doğru olduğuna inanıyorum. Bayramlarda, kandillerde yeni bir yılın başlangıcında sevdiğimiz insanları hatırlayıp seslerini duyuyoruz. Belki bir araya geliyoruz ve eski bayramlardan, eski yeni yıllardan konuşuyoruz. Yaş 30`u geçti mi başlıyor insan ah eski günler demeye?
Benim çocukluğumdaki yeni yıla girerken olması gereken şeyler vardı. Mesela muz böyle çok yoktu ve çok pahalıydı. Oysa şimdi bakıyorum da bizim çocuklarımız artık yemek istemiyor bile.
Televizyon programları daha renkli daha güzeldi. O yıllarda dansözler sadece yeni yılda televizyona gece 12 den sonra çıkardı. Tek kanallı televizyonların yerini bin bir kanallı televizyonlar almadan önce sistem böyleydi. Zaman nasıl da hızlı geçiyor hızına yetişmek bazen çok zor oluyor değil mi?
Yeni yılda eskiye göre değişmeyen bir şey var aslında insanın hayallerini süsleyen "Ah bir zengin olsam" hayali. Milli piyango ile de olsa insanların hayallerine, umutlarına birazcık neşe katan zenginlik hayali. Talih kuşunun ihtiyacı olanlara çıkması temennisi ile.
Yeni yıl hepimiz için sağlık mutluluk, huzur ,sevgi, saygı,sağlık,güzellikler getirsin.
HAFTANIN KİTABI : Muhteşem Yüzyıl - YAVUZ BAHADIROĞLU
YILIN SÖZÜ: TÜM MUTLULKLAR SİZİNLE; TÜM MUTLULUKLAR GÖNLÜNÜZCE OLSUN.
