“Hadi oradan” diyenleri buradan duyar gibi oluyorum.
“Acaba biliyor mu?” diyenlerinde olduğunu sanıyorum.
Her ne derseniz deyin ben biliyorum.
Hatta “bunu bilmeyecek ne var” diyenlerde vardır ya işte onlarda benim bildiğimi bilenlerdir. Mutlaka. Onlarda benim düşürdüğüm gibi düşünenlerdir.
Kim ne biliyor, ne düşünüyorsa ben bildiğimi ve düşündüğümü söyleyenlerdenim. Üstelik kesin bildiğimi hiç düşünmeden, çekinmeden ortaya koyanlardanım.
Bilmek için müneccim olmaya da gerek yok zaten
Azıcık siyasetten anlayan, üstelik Kırıkkale siyasetini biraz takip eden hemen yanıtını verir.
Hiç olmazsa tahmin eder. Yüzde 100 olmazsa da, yüzde 50 yeni il başkanı kim olacak onu söyleyiverir. Yani yeni il başkanı Keskin semalarından süzülür
Öyle ya son sözü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay söyleyeceğine göre, “bir sizden bir bizden” misali yeni il başkanı büyük ihtimalle Keskin’den olur
Bu zamana kadar bu böyle olmamış mıdır?
CHP’de MHP’de öyle olmuyor mu?
AK Parti’de niçin olmasın.
İsterseniz Kırıkkale siyasetinde şöyle bir gezinti yapalım. Son 10 yıllık sürece hep birlikte bakalım.
Yöre siyaseti bu süreçte nasıl işlemiş onu görelim.
Öncelikle AK Parti’de bu zamana kadar hiç Keskinli il başkanı olmadı. Bunu kesin biliyorum. İlk il başkanı kurucu başkan Ramazan Can Aşağı Mahmutlarlı ikinci başkan Mehmet Demir Kırşehirli.
Demir’in ilk istifasından sonra yani üçüncü başkan Nuh Dağdelen Balışeyhli. Nuh Dağdelenden sonra dördüncü başkan Zühtü Aksal Mahmutlarlı. Son başkan ise yine Mehmet Demir Kırşehirli.
Bu tabloya baktığımızda, siyasi gelişmeleri incelediğimizde, son seçimleri analiz ettiğimizde her ne kadar bölgesellikten uzak durulmuş gibi görünse de durumun hiçte öyle olmadığını görüyoruz.
En yakın İl Genel Meclis Başkanlığı seçiminde ortaya konulan tavır, gücü elinde bulunduranların gücünü kullandığı istikamet bugün gelinen noktada örnek olması açısından çok önemli bir örnek değil mi?
Yani Sayın Bakanın belediye başkan adaylığı sürecinde olduğu gibi il genel başkanlığı seçiminde bile taraf olmadığını kim bana söyleyebilir ki. Bu hareketi bu şekliyle bölgesel düşünmeyen var mıdır ki.
İşte bu örnekten yola çıkacak olursak yeni il başkanı belirlenirken biraz bölgesel düşünülmesinin aslında normal olduğunu söylemek mümkün. Mutlaka hoş olmayan bir durdum ama Kırıkkale siyaseti işte öyle bir şey.
Kısacası Kırıkkale siyasetinde bölgesellik hiçbir zaman bir kenara bırakılmadı. Keskinliler-Obalılar, Kırşehirliler- Çorumlular. Irmak bucağı-Çukur veya yerliler yabancılar Hattın altı üstü gibi.
Yıllardır bir gelenek gibi her seçim döneminde ısrarla birileri tarafından gündeme getirilen ve küçükte olsa etkili olan bu durum dün vardı, bugün var oldu yarında olacak gimi görünüyor.
Bu gelişmelerden yola çıkıldığında, düz mantıkla olaylar yorumlandığında ortaya çıkan sonuç, AK Parti’ye bu defa Keskinli bir il başkanı seçileceği izlenimini vermiyor mu?
Her ne kadar piyasada isimleri telaffuz edilenlerin bu şablona pek uymadığı görülse de Bahadır Kılıç ismine en sıcak isim olarak bakıldığı kamuoyunda adeta kabullenilmiş görülüyor.
