Bu yaz özellikle covid19 salgınının azalmasının tesiriyle ve düğün salonlarının fiyatlarını geçen senenin 2 hatta 3 katına çıkarmasının da etkisiyle olsa gerek sokak düğünlerinde yeniden bir artış gözledik.
Buraya kadar tamam. Tamam olmayan ya da fazla olan “bize verilen izini çoğunlukla istismar etmemiz”. Sokak düğünü yasak! denince protesto üstüne protesto edeceksin, şikayet üstüne şikayette bulunacaksın ama düğüne başlar başlamaz ilk işin düğün yaptığın sokağı / caddeyi trafiğe kapatmak olacak.
Sazcıların anfisinden çıkan sesin 3-4 mahalle öteden duyulması ayrı bir zulüm. Düğün Cuma günü başladıysa eğer Pazar sabahına kadar düğün olan caddede, sokakta, mahallede oturanlara artık Allah sabır versin. Orada hasta varmış, çocuk varmış, yaşlı varmış kimin umurunda. Aç anfinin düğmesini sonuna kadar (salla goçum salla, bas bas paraları leylaya!!!…)
Valilik ve Emniyet tarafından o kadar uyarı yapılmasına rağmen halen düğünlerde silah atma olaylarının yaşanıyor olması ev düğünlerinde yaşanan ayrı bir vahamet. Her gün düğünlerde atılan silahtan yaşanan ölüm ya da yaralanma haberlerini göre-göre, duya-duya, buna ısrarla devam edilmesi akla mantığa sığacak bir durum değildir.
Gelelim salon düğünlerine. Sanki salonların çoğu düğüne gelen vatandaşın kulaklarını patlatmak için sözleşmişler. Kulağı en sağlam insanların bile bu salondan çıktıktan sonra geçici ya da kalıcı işitme kaybı yaşamaması mümkün değil. Bu çok gürültülü ortamdan dolayı, özelliklede çocukların işitme sağlığını korumak için, salon düğünlerine getirilmemesi onların hayrına olacaktır diye düşünüyorum.
Düğünlerdeki bu gürültü kirliliğini, anfiden çıkan desibelin insan sağlığını etkileyen sınırları aşıp-aşmadığını tespit etmek, Çevre İl Müdürlüğü yetkililerinin sorumluluğunda olan bir konu. Ancak Kırıkkale Çevre İl Müdürlüğünde kaç tane desibel metre var, bu ölçümle sorumlu kaç görevli var ve bugüne kadar kaç tane düğüne gürültü sınırlarını aştıkları için herhangi bir işlem yapılmıştır bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa gerek sokak düğünlerinde gerekse salon düğünlerinde kulakların patladığıdır.
Bir diğer konuda malum düğün salonlarının çoğunluğu şehir dışında. Eğer kendi aracınız yoksa bu salonlara ulaşabilmek için 2 tane dolmuş değiştirmeniz gerekebilir. Eşinizle gidiyorsanız 2 kendinize 2’de eşinize dolmuş parası etti 4 dolmuş ücreti. 4’te gelişte ödediğinizi düşünürseniz, bugün bir düğüne gidebilmeniz için 8 tane dolmuş ücreti ödemek zaten başlı başına maddi bir külfettir. Hadi o maddi külfete de razısınız ama akşam geç saatlerde oralardan dolmuş geçmesi de pek mümkün olmuyor. Bunun için salon sahiplerinin şehir merkezine bir servis koymak suretiyle özel araçları olmayanlara kısmen de olsa yardımcı olmaları gerekir diye düşünüyorum.
Bu Patpat Eksozları Kim Susturacak
Kaletepe mahallesi Alpaslan Pehlivanlı bulvarına tebelleş olan ve eksozuna yaptırdığı pat-pat sistemiyle bulvar boyunca eksoz patlatarak geçen ve mahalle halkından “bolca övgüler alan” bu vatandaşa ve elbette motosiklete bu sistemi takan tamirciye, bir yetkili gerekli ilgi ve alakayı gösterecektir diye düşünüyorum. Yoksa mahalleli her gün bu motosikletli vatandaşa övgülerini sunmaktan usanmış vaziyette.
Yunus Pehlivanlı
