Yalnız ne var ki parti tarafından aday belirlemek için yapılan temayüllere ve temayülde oy kullananlara mevcut teşkilat tarafından aleni olarak yönlendirme yapıldığı için artık temayüllerin sağlıklı ve objektif sonuç verdiğine inanma oranının son derece zayıf olduğu söylenebilir.
Temayül sonucunun oy kullanılan yerde açılıp-sayılmaması ikinci ve en önemli handikaplardan biri ve temayül oylamasına güveni yok eden bir diğer unsur.
Temayülde yapılan diğer önemli yanlışlıkta: Temayül yoklamasına girmek isteyen adaylara listeler vaktinde teşkilatlar tarafından verilmiyor. Temayüle katılacak aday-adayı oy kullanacak insanlara kendini ya hiç anlatamıyor ya da çok kısa bir sürede liste ellerine geçince yeterli çalışma yapma imkânı bulamıyorlar.
Doğal olarak temayül gereği gibi objektif işletilemeyince, aday-adayının oy tabanı ne kadar geniş olursa olsun, bilgi ve birikimi ne kadar yüksek olursa olsun bugüne kadar uygulanan bu sistemle ADAY olmaları mümkün görünmüyor.
ÇÖZÜM:
1-Temayülde oy kullanacaklar listesi sadece teşkilat yönetimleri ve kademelerden oluşmamalı.
2-Temayül listesinin % 60- %70’i eski parti üyeleri, STK’lar, Cemiyetler, Odalar, Cemaatler, muhtarlar, görevden alınmış yönetim kurulu üyeleri gibi mevcut yönetimlerin temayülde etkileyemeyeceği kişi ve kuruluşlardan oluşmalı.
Böyle olduğu takdirde teşkilat içinde (temayülden en çok oyu çıkarabilmek adına yapılan çekişmeler) özellikle ve sadece temayül sonucunu belirlemek için yapılan parti içi tasfiye operasyonlarına da gerek kalmayacaktır
3-Temayülü yapmak üzere gelecek Koordinatörlerin: Mevcut Milletvekilleri, Belediye başkanları ya da İl başkanlarının etkisinde kalmayacak kişilerden oluşması gerekmektedir. Gerekiyorsa Temayülü yürütecek Koordinatörlük görevi tamamen dışardan profesyonel bir kuruluşa verilerek yaptırılabilir. Çünkü (Partinin birinci sırasına oturayım da ne olursa olsun, Parti beni nasıl olsa vekilliğe ya da başkanlığa taşır zihniyetindeki adayların çıkmaması isteniyorsa, partiye yük değil partiyi sürükleyecek kapasiteli adayların çıkması isteniyorsa: MEVCUT YÖNETİMLERİN TEMAYÜLDEKİ ETKİSİNİN %30-%40 ORANINDA OLACAĞI BİR TEMAYÜL SİSTEMİ OLUŞTURULMALIDIR.
Böyle olursa şayet: OY TABANI GÜÇLÜ YA DA KAPASİTELİ ADAY-ADAYLARININ ENERJİLERİNİN VE POTANSİYELLERİNİN PARTİYE KATILIMI SAĞLANABİLİR.
Teşkilatların temayüldeki etkisi %30- %40’lara düşürülerek azaltılırsa parti içi çekişme ve partide teşkilatların tasfiyesi ve bunun sonucunda oluşacak kavgaları azaltacak belki de yok edecektir. Aksi takdirde adayın temayülde liste başı çıkarılması için, TEK SES oluşturma çalışmalarının, partiye yarar değil zarar verdiği anlaşıldığında, iş-işten geçmiş olacaktır.
Bilgehan Cantekin
