Türkiye`nin değil AKP`nin paketi

Türkiye`nin değil  AKP`nin paketi

Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Vurgun; "Sayın Başbakan`ın açıkladığı pakette, demokratikleşme kaygısından çok AKP`nin oy kaygısını gördük. Bu paket Türkiye`nin geleceğinden çok AKP`nin geleceği düşünülerek hazırlanmış bir pakettir" değerlendirmesinde bul

OYLARI ARTIRMA HESABI YAPMIŞLAR

Başbakan’ın açıkladığı demokratikleşme paketini değerlendiren Vurgun, “Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlayacak her adımı desteklediklerini belirterek, “Ancak demokratikleşme paketiyle ilgili en büyük beklentilerden birinin siyasi partiler kanunu ile ilgili düzenlemeler olduğunu hatırlattı. Vurgun, Başbakanın bu konuda topu taca attığını belirterek  “Sayın Başbakan, birincisi mevcut sistem aynen devam edebilir diyor. İkincisi yüzde 5 Türkiye barajı daraltılmış bölge barajı diyor. Bu öneri barajı düşürmüyor tam tersine arttırıyor. Yüzde 5 Türkiye barajı ve daraltılmış bölge demek barajların yüzde 25’lere çıkarılması demektir.  Başbakan’ın bu konuda söylediklerine baktığımızda biz bir demokratikleşme kaygısı değil, oy kaygısı görüyoruz. Hükümet, Türkiye’nin işine gelen değil AKP’nin işine gelen bir sistemi ortaya koyuyor. Onun hesabı yapılıyor. Belli ki uzmanlar oturmuş, hangi seçim sistemini getirirsek Ak Parti’nin oylarını arttırırız hesabı yapmış. Ortaya da bu tablo çıkmış” dedi.

 

KANUNEN TÜRKİYE’DE ZATEN BİR YASAK YOK

Paketin önemli unsurlarından birini oluşturan kamudaki başörtüsü yasağına yönelik açıklamaları da değerlendiren Faruk Vurgun; “Kamuda yasağı kaldırıyorum diyor. İyi de kanunen Türkiye’de zaten bir yasak yok ki. Türkiye eğer gerçekten bir hukuk devletiyse zaten böyle bir yasak söz konusu olamaz. Yasak bugüne kadar zorba bir dayatmanın ürünü olarak uygulanmıştır. Darbeci bir anlayışın sonucudur. Darbe yapmak ne kadar hukuk dışı ise başörtüsünü yasaklamakta o kadar hukuk dışıdır, o kadar suçtur. Olmayan bir yasağı 11 yıl devam ettirdikten sonra, şimdi bir özgürlük lütfunda bulunuyormuş gibi sunulması doğru değil” ifadelerinde bulundu.

RESMİ KIYAFETLİNİN İNANCI YOK MU ?

Kamuda başörtüsü serbestiyetinin sınırlandırılmasına da karşı çıkan Vurgun, “Resmi kıyafet kullanılan yerler denilerek buna da bir sınırlama getiriliyor. Hatta isim isim sayılıyor. Yani bir serbestiyet getiriyoruz derken aslında bir yasaklama getirilmiş oluyor. İnanç özgürlüğünün resmisi, gayri resmisi olmaz. Resmi kıyafet giyenlerin inanç özgürlüğü yok mu? Bunların inanç hakkı yok mu?.. Doktor  olursan inanç özgürlüğünü kullanabilir, ama örneğin polis olursan kullanamazsın. Böyle bir özgürlük anlayışı olmaz. Bu demokratikleşmenin de ruhuna aykırıdır, inanç özgürlüğünün de. İnanç özgürlüğü en temel haktır” diye konuştu.

BİR ATEŞ ÇEMBERİNİN ORTASINDAYIZ

Türkiye’nin hem yerel hem de bölgesel anlamda tarihi bir süreçten geçtiğini de kaydeden Vurgun; “Bir ateş çemberinin ortasındayız. Batı Sevr planlarından, Türkiye’yi bölme planlarından hiçbir zaman vazgeçmedi. Bu tarihi süreçte, biz hükümetten, milletimizin birliğini güçlendirici adımlar bekliyoruz,  Batı’nın ikiz yasalarla Türkiye’ye dayattığı, bin yıllık kardeşliğimizi bozacak adımlar değil. Demokratikleşme sürecinde atılacak adımlar, birlik ve beraberliğimizi bozacak bir zemine neden olmamalıdır” uyarısında bulundu.

 



1

Uyuşturucu Operasyonunda 1 Kişi Tutuklandı

2

15 Yıllık Mücadelede Mutlu Son

3

Yeni Sanayi Sitesi Şubat Ayında İhaleye Çıkıyor

4

SAYGILI; İLK ÖNCELİĞİMİZ KIRIKKALELİ GENÇLERİMİZ OLACAK

5

SAYGILI"350 KM ALT YAPI YENİLEDİK"

6

Aydın "Kırıkkale'nin Öğretmen Açığı Yok"

7

PEHLİVANLI’DAN KÜLTÜR VE SANAT ZİYAFETİ