Sokaklar karanlık Çözüm demokraside

Sokaklar karanlık  Çözüm demokraside

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ülkücülerin sokağa çekilmek istendiğini,öne sürerek, "Benim dava arkadaşım, genç kardeşlerime söylüyorum, sokakta hiçbir şart altında işiniz, gücünüz olmayacak, sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, Orada işi


BÜRO AÇILIŞI MİTİNGE DÜNÜŞTÜ
Bahçeli Kırıkkale’ye gelişinde ilk olarak kalabalık bir partili grubuyla Köseler Petrol Tesislerinde karşılandı. İl Başkanı Seyit Ahmet Göçer, Belediye Başkan adayı Mustafa Pekdoğan ve çok sayıda yetkilinin katıldığı karşılama sonrasında uzun konvoy eşliğinde şehre gelen Bahçeli Zafer Caddesinde bir süre yürüdü. Çevredeki esnafların yoğun ilginse selamlayarak karşılık veren Bahçeli ve beraberindeki heyet Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret etti. Burada yöneticilerle bir süre görüşen Bahçeli daha sonra Mustafa Pekdoğan’ın seçim bürosunun açılışına katıldı. Binlerce partilinin tezahüratları eşliğinde büronun önüne gelen Bahçeli partilileri selamlayarak teşekkür etti. Büro önünde toplanan partililere seslenen Bahçeli Kırıkkale Belediye Başkan adayı Mustafa Pekdoğan`ın tekrar Kırıkkale`ye belediye başkanı olarak geleceğini belirterek, 30 Mart seçimlerinde MHP`nin bir mühür daha vurarak ve arkasından da 1 Nisan`da da Adalet Ve Kalkınma Partisi`ne 1 Nisan şakası yapacağını kaydetti.

ÜLKÜCÜLER SOKAĞA ÇEKİLMEK İSTENİYOR
Ülkücülerin sokağa çekilmek istendiğini, her türlü iftira, provokasyonların yapıldığını öne süren Bahçeli, "Benim dava arkadaşım, genç kardeşlerime söylüyorum, sokakta hiçbir şart altında işiniz, gücünüz olmayacak, sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görülmeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok, iradeniz var, iradenizi kullanacak yeriniz, sandıktır. Yani çözüm, sokakta değil demokrasi içerisindedir" dedi. 30 Mart`ta yapılacak olan Mahalli İdareler Seçiminin çok daha anlam yüklü olarak gerçekleştirileceğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Sadece belediye başkanını, belediye meclis üyelerini, il genel meclis üyelerimizi seçmekle kalmayacak, Türkiye`nin 2014-2015 yıllarında siyaseten geleceğini belirleyecek önemli olayları da gerçekleştirecektir. Bunun ilk adımı 30 Mart 2014 Pazar günü Mahalli İdareler seçimidir. İkincisi, 28 Ağustos 2014`de Türkiye`de ilk defa Cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği önemli bir gün vardır. Üçüncüsü ise 2015 yılında 12 Haziran`dan evvel 25. dönem milletvekilliği seçimleridir. Demek ki milli irade olarak, bu milletin aziz evlatları olarak, önümüzde 3 aşamalı geleceğimizi belirleyecek bir süreç var. Bu üç aşamalı süreci iyi değerlendirmeliyiz. Ne yapmamız gerektiğini iyi tartışmalıyız. Herkesi dinlemeliyiz, herkesin görüşüne müracaat etmeliyiz ve bu görüşlerin ardından fikirlerinizi öz ve özet haline getirmek suretiyle siyasi tercihinizi ortaya koymanız gerekmektedir. Bunun içinde sandığa gitmek, sandığa giderken hiçbir mazereti ileri sürmeden kiminiz varsa, kiminle beraber gidecekseniz, o insanlarla beraber sandığa gitmek ve 30 Mart`ta Türkiye`nin geleceğini şekillendiren olaylar zincirinde ilk aşamayı gerçekleştirmeniz gerekiyor."

HÜKÜMET 11 YILI HEBA ETTTİ
Bahçeli, Türkiye`nin 11 yıldan bu yana Adalet Ve Kalkınma Partisi tarafından yönetildiğini, Ak Parti`nin 11 yıllık yönetim sürecinin yakın siyasi tarihte hiçbir siyasi partiye de nasip olmadığını bildirdi.Türkiye`de tek başına iktidarlar, koalisyonlar olduğunu ancak TBMM`de 326`yı bulan bir sayısal çoğunluk, onunla birlikte tek başına iktidar olan partinin yakın bir tarihte görülmediğini belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Adalet Ve Kalkınma Partisi milletimizin kendisine vermiş olduğu, bu tarihi fırsatı iyi değerlendirememiştir. 11 yılı heba etmiştir. Ancak bu uygulamalar esnasında bazı konular vardır ki bunları bilmemiz gerekiyor. 11 yılın bir fotoğrafını çektiğimiz zaman bu fotoğrafın kareleri içerisinde hangi sosyal ve siyasi olaylar var onu hatırlamakta yarar vardır. 11 yıllık süreç içerisinde en başta bu fotoğrafta işsizlik görülüyor. Aynı zamanda açlık var, adaletsizlik, asayişsizlik ve ahlaksızlık var. Fotoğrafın bir tarafına baktığınız vakit, orada yokluk, yoksulluk, yozlaşma ve yabancılaşma var. Adalet Ve Kalkınma Partisi işte budur. Bu iktidar, Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiş kardeşlerime soruyorum, ekonomik sıkıntılar içerisinde, yaşanan siyasi krizler eşliğinde dara, bunalıma düştünüz, bir kurtarıcı aradınız, 2002 yılı Kasımı`nda yapılmış olan bir seçimde Adalet Ve Kalkınma Partisi`ne çok büyük bir destek verdiniz. Destek verişinizin sebebi kendinize göre bu dardan kurtulmak, daha huzurlu, güvenli, çoluğu, çocuğu ile yaşamayı arzulayan insanlar olarak bu davranışı ortaya koydunuz. O kadar siyasi parti varken, bir buçuk yıl önce kurulmuş bir partiye büyük yığınak yaptınız, aradan 11 yıl geçti memleketin genelinde biraz önce söylediklerimin hepsi halen var. Ama AK Partili olarak bir de sen düşün. Yoksulluğunu giderebildin mi? Kızını ve oğluna eğitimini yaptırdıktan sonra bir iş bulabildin mi? Sağlık, eğitim sorunlarını tamamen çözebildin mi? O zaman 11 yıl senin için ne olmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisine verdiğin oylar Sana ne olarak dönmüştür? İşte şimdi bu konuları öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiş kardeşlerim düşünmek mecburiyetindedir."

BAŞBAKAN YANLIŞ YOLA GİRMİŞTİR
Başbakan Erdoğan`ın yanlış bir yola girdiğini iddia eden Bahçeli, partisinin içerisinde 3-5 milletvekili ve danışmanı ile her türlü politikayı üretmeye çalıştığını, uygulamalarda görüldüğü gibi Recep Tayyip Erdoğan`ın tükendiğini, bittiğini öne sürdü.
Bahçeli, Başbakana "sen her şeyi çok iyi yapıyorsun" dendiğini, bazı sıfatlar verildiğini belirterek, şunları söyledi: "Başbakan diyorlar `sen hattızatında başbakan değil, devlet başkanı olman lazım` diyor o da etkileniyor, başkanlık sistemini getirmeye kalkıyor veya kimisi sultan diyor, kimisi başka şeyler söylüyor. Hele, hele son günlerde Başbakana takılan sıfatların haddi, hesabı yok. Başbakanın ayağı yerden kesilmiş, zaten ya havada ya da havaalanında. Uçmaya da her an hazır. O sebepten dolayı Başbakan kendisine oy vermiş olan kardeşlerini unutmuş, sıkıştığı anda herkesi eleştirirken, `milli iradenin yüzde 51`i ile geldik, biz her şeyi yaparız` diyor. Yüzde 49`u yok farz ediyor ama bu rüzgar kendisini o kadar etkilemiş ki şimdi başbakan olmanın ötesinde son günlerdeki olaylarla baş kesen olmuş. Şimdi ise cumhurbaşkanlığını düşünmesi sebebi ile de onu garanti altına alabilecek uygulamalara geçmiş, yani diktatör olmanın hevesine kapılmış."

HERKES SANDIĞA GİTMELİDİR
İnsanların sandığa gitmeleri gerektiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bazıları var sandık yerine sokağı tercih ediyor, bazıları var dava arkadaşımızı, kardeşlerimizi, ülkücülerimizi sokağa çekmek istiyor, her türlü iftira, provokasyonlar yapılıyor şimdi söylüyorum, herkese söylüyorum, başta da benim dava arkadaşım genç kardeşlerime söylüyorum, sokakta hiçbir şart altında işiniz, gücünüz olmayacak, sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görülmeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok, iradeniz var, iradenizi kullanacak yeriniz, sandıktır. Yani çözüm, sokakta değil demokrasi içerisindedir. Demokrasinin bu manada unsuru sandıktır. Öyleyse sandığa gitmek lazım."



1

Ahmet Önal Hızlı Başladı

2

Erdoğan; Mehmet Kardeşimi Kucaklıyorum

3

Kırıkkale’nin Milli Şahsiyeti Hiçbir Şeyle Ölçülemez

4

Romanlar’dan Saygılı’ya Tam Destek

5

Saygılı : Sivil Toplum Örgütleri Bizim İçin Kıymetli

6

Ulusoy; 900 Araçlık Otopark Yapacağım

7

Baran; Saygılı'nın Yanındayız