Kırıkkale'nin tarihi eserleri yeterince tanıtılmıyor
Kırıkkale Üniversitesi Kırıkkale ve Yöresi Tarih Araştırmaları Merkezi (KATAM) tarafından düzenlenen Kırıkkale ve Yöresi Gezilerinin Balışeyh-Sulakyurt Ayağı 5. Geleneksel Gezisi yapıldı. 60 öğrencinin katıldığı gezide Kırıkkale'nin henüz gün yüzüne çıkmamış birçok tarihi değere sahip olduğu ya da bilinenlerin tanıtımının yeterince yapılmadığı düşüncesi öne çıktı.
TARİH BÖLÜMÜ GEZİDEYDİ
KATAM Müdürü ve Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamit Pehlivanlı'nın rehberliğinde organize edilen gezi programına Tarih Bölümü son sınıf, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yanı sıra, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Ömer Budak, Yrd. Doç. Dr. H. İbrahim Gök ve Araştırma Görevlileri Hakan Doğan ve Mert Can Erdoğan katıldı.
ŞEYH ŞAMÎ, DİMDİK AYAKTA
Gezi programına Sulakyurt İlçesinde bulunan Şeyh Şami Camii ve Türbesiyle başlayan Tarih Bölümü Öğretim Üyeleri ve öğrenciler, Sulakyurt İlçesine, ilk kurulduğunda ismini veren Şeyh Şami Hazretlerine dua ettiler. Buradaki camii ve türbenin bakımlı ve sapasağlam olması öğrenciler tarafından beğeniyle karşılandı.
GEZİLEN YERLER HAKKINDA BİLGİ VERİLDİ
Gezilen yerler hakkında öğrencilere bilgi veren KATAM Müdürü ve Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamit Pehlivanlı'yı ve cami imamını tüm öğrenciler can kulağıyla dinledi. Geziye katılanlar Balışeyh İlçesinde bulunan ve Selçuklu Döneminden kalma Ballı Baba Camiini de gezerek bol bol dua ettiler.
PEHLİVANLI BEY KONAKLARI KONUKLARA HAZIR
Caminin ardından yine Balışeyh ilçesine bağlı Beyobası Köyüne geçen grup, burada Arslan Bey Konağı ve Tayyar Bey Konağı hakkında kendilerine bilgiler aktaran Doç. Dr. Hamit Pehlivanlı'yı da can kulağıyla dinlediler. Talan edilen ve yıkılmak üzere olan Arslan Bey Konağı'nın Gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekse kişisel gayretlerle en azından dış cephe restorasyonunun tamamlandığını, iç kısımlarla ilgili çalışmaların da en kısa zamanda tamamlanacağını ifade eden Pehlivanlı, aile tarafından bakım altında tutulan Tayyar Bey Konağının ise daha bakımlı olduğunu belirtti. Buraların turizme açılması durumunda oldukça yoğun talep göreceğini beyan eden öğrenciler ise Kırıkkale'de var olan bu tür mekânların tanıtılmamasına çok üzüldüklerini ifade ettiler.
KIRIKKALE'DE BÖYLE TARİHÎ MEKÂNLAR DA MI VARMIŞ?
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin ziyaret edildiği gezi sırasında sık sık şaşkınlıklarını ifade eden öğrenciler, KATAM'ın Kırıkkale çevresinde böyle bir gezi organize edeceği duyurulduğunda Kırıkkale'de tarihî yerler de mi varmış? şeklinde şaşkınlıklarını gizleyemediklerini belirttiler. Gezilen her mekân sonrası şaşkınlıkları bin kat artan öğrenciler, Kırıkkale'de bu tür eserler olduğunu bilmediklerini, ancak görüp gezdikleri bu yerlerin de kıymetlerinin bilinmemesinin acı olduğunu ifade ettiler. Çevre düzenlemesi, restorasyon, temizlik gibi çok basit tedbirlerin alınmamasının bu eserlerin ömrünü kısaltacağını ifade eden öğrenciler, Ecdadımızdan kalan bu güzelim eserlerin tanıtımının yapılamamasından olsa gerek, Kırıkkale çevresinde bu denli derin bir tarihin yattığını bilmiyorduk dediler. Yetkililerden istirhamımız bir an önce bu tür tarihi eserleri ve ören yerlerini gösteren tabelaların gözle görülür yerlere dikilmesi ve bu önemli eserlere sahip çıkılmasıdır şeklinde dileklerini ifade eden öğrenciler ve öğretim üyeleri gezi programını Kenanbeyobası Azgın Yaylasında gerçekleştirilen piknikle tamamladılar.
EKSİKLİĞİ BU GEZİLER DOLDURACAK
Geziye katılan Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Tarih Topluluğu Koordinatörü H. İbrahim Gök de geziye ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: Kırıkkale Üniversitesi Kırıkkale ve Yöresi Tarih Araştırma Merkezi ( KATAM) tarafından Balışeyh-Sulakyurt havalisine yönelik gezi programının Tarih Bölümü öğrencileri için son derece yerinde ve isabetli bir gezi programı olduğunu düşünüyorum. KATAM Müdürümüz Doç. Dr. Hamit Pehlivanlı Hocamızın tertip ettiği bu gezi faaliyetinin önemli bir boşluğu doldurduğunu söylememiz lazım. Tarih Topluluğu olarak biz bu tür gezilere katılmaktan büyük bir keyif almaktayız. Bu işin keyfi bir yana, bir Tarih Bölümü mensubu olarak ister öğretim üyesi, ister öğrenci olsun, yaşadığımız ve öğrenimimizi sürdürdüğümüz Kırıkkale'nin tarihi ve doğal güzelliklerinden haberdar olmazsak bu bizim eksikliğimiz olurdu. Dolayısıyla bu eksikliği ancak bu tür geziler ile doldurmak mümkün olabilmektedir. Bundan dolayı Hamit Hocamıza teşekkürlerimizi ifade ederim.
PEHLİVANLI: RESTORASYONLARI KURALLAR UYGUN YAPILMALI
Program sonrası görüştüğümüz Doç. Dr. Hamit Pehlivanlı, bu gezilerin beşinci yılına girdiğini belirterek, Birisi Balışeyh-Sulakyurt, diğeri Keskin-Karakeçili yöresi olmak üzere, özellikle son sınıf öğrencilerimize yılda iki kez Kırıkkale'yi tanıtıyoruz. Ancak, amacımız yalnızca gezmek ve tanımak değil. KATAM olarak bu gezilerin amaçlarından bir tanesi de tabela, bakım gibi Kültür Turizm Bakanlığı ya da yerel yönetimler tarafından ilgilenilmesi gereken ama ne yazık ki çoğu mekânda ihmal edildiğini gözlemlediğimiz eksikliklere dikkat çekmek. Ama ne yazık ki, her geçen yıl eksiklikler ya da sıkıntılar çoğalıyor. Birçok tarihi eser aslına uygun olmayan ve restorasyon kurallarıyla alakasız bir şekilde ve boyanıp badana yapılmış. Tarihi ya da mimari vasıfla kaybolmaya yüz tutmuş. Şunu unutmayalım ki, tarih korundukça var olur. Bu konulara riayet etmeyip, Kırıkkale'nin tarihinin olmadığını iddia etmeye hakkımız yok dedi.
YETKİLİLERE TEŞEKKÜRLER
Pehlivanlı, sözlerine şöyle devam etti: Her şeye rağmen, bu gezilerin organize edilmesinde bizlere desteklerini esirgemeyen başta Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem Yıldız olma üzere tüm yetkililere çok teşekkür ederiz. Bu destekler devam ettiği sürece Kırıkkale ve Yöresine ait tarihin sayfaları arasında kalmış ne kadar eser varsa öğrencilerimize tanıtacak ve halkımızın hizmetine sunulmasını sağlayacağız. Kırıkkale, tarihi 1925 yılında başlayan bir şehir değildir. Geçmişi, tarih öncesine dayanan bu yörenin tarihî ve turistik değerlerini gün yüzüne çıkaracağız dedi.
