"Kamu düzeninden asla taviz vermeyiz"

AK Parti Kırıkkale 5. Olağan Kongresi 17 Ağustos Kapalı Spor Salonunda yapıldı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın katıldığı kongrede tek listeyle seçime giren Mürsel Akçay İl Başkanlığına seçildi.

MÜRSEL AKÇAY’IN İL BAŞKANLIĞINA SEÇİLDİĞİ 5. OLAĞAN KONGREDE KONUŞAN BAŞBAKAN YARDIMCISI AKDOĞAN:

Kamu düzeninden asla taviz vermeyiz

AK Parti Kırıkkale 5. Olağan Kongresi 17 Ağustos Kapalı Spor Salonunda yapıldı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın katıldığı kongrede tek listeyle seçime giren Mürsel Akçay İl Başkanlığına seçildi.

MÜRSEL AKÇAY SEÇİLMİŞ İL BAŞKANI

AK Parti 5. Olağan Kongresi 17 Ağustos Kapalı Spor Salonunda yapıldı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kırıkkale Milletvekilleri Beşir Atalay, Oğuz Kağan Köksal ve Ramazan Can ile parti üst düzey bazı yöneticileri ve çok sayıda partilinin katıldığı kongrenin açılış konuşmasını İl Başkanı Mürsel Akçay yaptı. Konuşmalardan sonra yapılan seçimde 604 delegeden 454’ü oy kullandı. Yapılan tasnifte 2 oy geçersiz sayıldı. Atama ile il başkanlığına getirilen Mürsel Akçay il başkanlığına seçildi.

YÖNETİMDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

Mürsel Akçay’ın eski yönetiminde bazı değişiklikler de yapıldı. Enver Kılıç Merkez İlçe Başkanı olduğu için yeni yönetimde yer almadı. Bu arada Regaip Kurtoğlu milletvekili aday adayı olduğu gerekçesiyle yeni yönetime girmedi. Abdullah Öztürk, İbrahim Arslan, İbrahim Gürses ve Fatih Çiğdem yönetimde yer almadı. Kongreyle yönetime Yunus Erol, Engin Pehlivanlı, Hazım Aksan, Emre Baştuğ, Sebahattin Kayır ve Mustafa Arslan yönetimde yeni isimler olarak yer aldı.

KAMU DÜZENİNDEN TAVİZ VERMEYİZ

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeyiz. Cizre`yse Cizre, Silopi`yse Silopi, neresi olursa olsun devletin polisi, askeri orada olacak, vatandaşı koruyacak. Hiç kimse durumdan vazife çıkartmasın. Devlet, vatandaşının can ve mal güvenliğini koruyabilecek güç ve kudrete sahiptir” dedi.

12 YILDIR ÇÖZÜMLE UĞRAŞIYORUZ

Akdoğan, 17 Ağustos Spor Salonu`nda düzenlenen AK Parti Kırıkkale 5. Olağan İl Kongresi`nde yaptığı konuşmada, AK Parti`nin 12 yıldır çözmeye uğraştığı bir sorun olduğunu söyledi. Bu süreçte on binlerce insanın hayatını kaybettiğini, on binlerce vatan evladının toprağa düştüğünü, ülkenin 100 milyarlarca dolarlık imkânının heba olduğunu, vatandaşın cebinden çıktığını belirten Akdoğan, “Bunları geçtik. Toplumsal fay hatları oluşmuş, insanlar birbirlerine farklı bir gözle bakmaya başlamış. Ayrışma, tetiklenme başlamış. Bu sürdürülebilir bir durum mu? Bize kadar, `her yıl şu kadar insan ölsün, şu kadar para harcayalım, onu da göze alırız ama böyle idare eder gideriz` diyorlardı. Biz bunu kabul etmeyiz. İnsanlar varsın ölsün diyemeyiz. İnsanımızın cebindeki para çarçur olsun, ülkemizin birlik bütünlüğü bozulsun, insanlar kem gözle birbirlerine baksın diyemeyiz. İşte bu yüzden çözüm sürecini başlattık” diye konuştu.

ANALAR AĞLAMASIN DEDİK

Akdoğan, “Analar ağlamasın dedik, akan gözyaşı dinsin dedik. Evlatlarımız toprağa düşmesin dedik. 2005`ten beri ne zaman sonuca yaklaşsak karanlık eller devreye girdi. Birtakım tuzaklar kuruldu, sabotajlar yapıldı. Bir Reyhanlı saldırısı, bir Silvan saldırısı oldu. En son Kobani olayları oldu. Ne zaman sonuca yaklaşsak birileri rahatsız oluyor. Türkiye bu sorunu çözmesin diyor. Bu sorun, yeni Türkiye`ye yakışmıyor” ifadelerini kullandı.

BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜ PEKİŞTİRDİK

Türkiye`nin birlik bütünlüğünü, kardeşliğini pekiştirip güçlendirmesi gerektiğini, aksi takdirde 2023 hedeflerine ulaşılamayacağını anlatan Akdoğan, bu durumun bir beka sorunu, Türkiye`nin birlik ve bütünlüğü meselesi olduğunu ifade etti.

TÜRKİYE’NİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAYAMAZLAR

Akdoğan, bugün AK Parti`nin denklemden çıkarılması durumunda Türkiye`nin bütünlüğünü sağlayacak başka bir siyasi hareket olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Öneminizi bilin, AK Parti`de siyaset yapmanın değerini bilin. Gerçekten çok önemli bir iş yapıyorsunuz. Sizin varlığınız bütün bölgelerde AK Parti`nin olması, bütün şehirlerde olması işte Türkiye`nin bütünlüğünü bu sağlıyor. AK Parti olmazsa oralarda kimse olmayacak. Bütün bölgelerde, bütün şehirlerde biz varız. Herkes bir yerlere sıkıştı. Kimi deniz kenarlarına kimi İç Anadolu`ya sıkıştı. İşte AK Parti`nin varlığı Türkiye`nin sigortasıdır, bütünlüğünün garantisidir. Bunları çözmek zorundayız dedik. Elhamdülillah güçlü bir iradeyle bu süreci devam ettiriyoruz. Bu süreç, toplumsal destekle, rızayla sürüyor. Halka rağmen hiçbir şey yapmayız. Bizim rotamızı millet çiziyor. Eğer bugün bu sürecin arkasında toplumsal bir destek varsa bu Tayyip Erdoğan`a duyulan güvenin neticesidir. `Biz size güveniyoruz` dediler, `Tayyip Erdoğan`a güveniyoruz` dediler. Bu yüzden bu sürecin arkasında milletimiz duruyor. Biliyorlar ki AK Parti yanlış yapmaz, AK kadrolar, Tayyip Erdoğan yanlış yapmaz. Ahmet Davutoğlu yanlış yapmaz. Millet bize güveniyor. Sürecin sahibi hükümettir. Bu yüzden hükümetin ne dediğine bakalım. Ulu orta konuşanlara itibar etmeyin. Sürecin sahibi bizleriz. Ne yapıldıysa biz yaptık. Kürtçenin gelişmesi için, inkârcı anlayışların ortadan kalkması için her şeyi biz yaptık. Yatırım yapan biziz. Dile getiren biziz, yasakları kaldıran, ak özgürlüğü getiren biziz ve bu süreçte muhatabımız o, bu değil, millet.”

MİLLETİMİZİN HAKLARINI PAZARLIK KONUSU YAPMAYIZ

“Biz milletimizin, insanımızın haklarını kimseyle pazarlık konusu yapmayız. Devam eden görüşmeler işte bir toplum kesiminin temsilcisi olarak yapılmış görüşmeler değil. Bunları birbirine karıştırmayacağız” diyen Akdoğan, bölgedeki aktörlerin, vakıfların, derneklerin, kanaat önderlerinin, cemaatlerin sürecin paydaşı ve muhatabı olduğunu, onlarla bu sürecin devam ettirilmesi gerektiğini ifade etti.

BU AÇIKÇA NANİK YAPMAKTIR

Çözüm sürecinde ne zaman sonuca yaklaşılsa provokatörlerin devreye girdiğine dikkati çeken Akdoğan, “Biz her şey yolunda derken en son biliyorsunuz Kandil`den bir açıklama yapıldı: `Eğer birileri eylemde yüzünü kapatırsa, molotof atarsa bunlar bizden değil, ajandır`. Bir gün sonra Cizre`de olaylar oldu. Birileri yüzünü kapattı, gidip molotof attı, insanların evini yakmaya çalıştı. Bu, açıkça Kandil`e nanik yapmaktır, `ben sizi takmıyorum` demektir. İşte ne zaman sonuca yaklaşsak provokatörler devreye giriyor, hemen süreci bozmak istiyor. Arkadaşlar bu yeni süreçte iki parametre çok önemli. Bütün kesimler, millet bizim muhatabımızdır bu süreçte. Kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeyiz. Cizre`yse Cizre, Silopi`yse Silopi, neresi olursa olsun devletin polisi, askeri orada olacak, vatandaşı koruyacak. Hiç kimse durumdan vazife çıkartmasın. Devlet vatandaşının can ve mal güvenliğini koruyabilecek güç ve kudrete sahiptir” şeklinde konuştu. Farklı kesimlerin birbirine düşürülerek yeni bir oyun daha ortaya konulmaya çalışıldığını belirten Akdoğan, seçim sürecinde başka başka oyunların da tertiplenmesini beklediklerini söyledi. Bu seçimlerin çok önemli olduğunu anlatan Akdoğan, “Tarihi bir seçime gidiyoruz” dedi. Bu seçimleri AK Parti`nin kazanmasının, birçok kesim için “Tamam artık biz Türkiye`de oyun oynayamayız, komplo, kumpas kuramayız” demek anlamına geleceğini dile getiren Akdoğan, “Bu yüzden çok önemsiyoruz ve süreci inşallah nihayete erdireceğiz” ifadesini kullandı.

BİZ HİZMET EDİYORUZ ONLAR TEHDİT

AK Parti iktidarı ve kadrolarının yanlış yapmayacağını belirten Akdoğan, şunları kaydetti: “Biz sadece hizmet ediyoruz. Biz hizmet ediyoruz, onlar tehdit ediyor. Biz yatırım yapıyoruz, onlar baskı yapıyor. Biz yapıyoruz, onlar yıkıyor. Bunu herkesin çok iyi görmesi gerekiyor. Bu milliyetçi geçinenler, milliyetçiliğin lafını yapanlar be kardeşim sen `ülke bölünmesin aman ülke şöyle olur böyle olur` diyorsun. Niye Şırnak`ta, Van`da yoksun. Oralarda ben varım. Ben mücadele ediyorum. Onların karşısında ben direniyorum, sen yan gelip yatıyor, sadece konuşuyorsun. Ondan sonra sen milliyetçi oluyorsun, bana laf söylüyorsun. Bu nasıl milliyetçiliktir? Millete hizmet eden, milletini seven, milletin bütünlüğü için çaba gösteren biziz. Eğer senin döneminde Türk parası yerlerde sürünüyorsa bizim dönemimizde Türk lirası değer kazanıyorsa milliyetçi olan biziz. Senin döneminde Türk pasaportunun ne kadar itibarı vardı? AK Parti döneminde Türk pasaportuyla yurtdışına çıktığında nasıl bir itibar görüyorsun. Yurtdışındaki ecdat yadigârı eserlere sen mi sahip çıktın AK Parti mi sahip çıktı. İşte milliyetçilik ancak buralarda görülür.”

PİYADE TÜFEĞİNİ YAPAMAYAN MİLLİYETÇİ, BAĞIMSIZ GEÇİNEMEZ

Askerin elindeki piyade tüfeğini yapamayan bir ülkenin milliyetçi, bağımsız geçinemeyeceğini belirten Akdoğan, savunma sanayindeki iki şirketin kapısına geçmişte kilit vurma aşamasına gelindiğini hatırlattı. Geçmişte Türkiye`nin dışa bağımlı bir ülke haline getirildiğini ifade eden Akdoğan, "Şimdi, kapısına kilit vurulmak üzere olan o iki şirket dünyanın en büyük iki şirketi arasına girdi. Savunma sanayini biz canlandırdık. Milli piyade tüfeğimizi, milli tankımızı, milli gemimizi, kendi helikopterimizi biz yapıyoruz. HÜRKUŞ`u, ilk uçağımızı biz yapıyoruz. Tankı, helikopteri, silahını, gemisini yapan bir AK Parti iktidarı var. İşte milliyetçilik budur. Savunma sanayinde inşallah Makine Kimya yenileniyor. Silah organize sanayi konusunda çok ciddi bir çaba gösteriyoruz. Bunun üzerinde Kırıkkale`de yükselecek. Ankara ve Kırıkkale savunma sanayinin iki merkez noktasıdır. Daha da gelişecek inşallah" şeklinde konuştu.

"MAZLUMLARIN HÜR SESİ OLAN BİR TÜRKİYE VAR"

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Siz dünyaya ne karışıyorsunuz, size ne Mısır`da olan darbeden, size ne Suriye`de ölen insanlardan?" diyenler olduğunu belirterek, "Bu, bir insanlık görevidir, bir vicdan meselesidir. Bugün dünyada mazlumların hür sesi olan bir Türkiye var" dedi. Akdoğan, mazluma sahip çıkan, darbeciye darbeci diyen, katile katil diyen, zalime zalim diyen bir Türkiye olduğunu vurguladı. Bunun sadece AK Parti`nin meselesi olmadığını ifade eden Akdoğan, "Türkiye`nin mukadderatının meselesi. Dünya mazlumlarının meselesi. Eğer bugün Gazzeli çocuklar, Bosna`da yaşayanlar, Somali`deki muhtaçlar, AK Parti için dua ediyorsa bu artık bir dünya meselesi olduğunu gösteriyor. Biz herkese sahip çıkmak zorundayız. Bu yüzden 2 milyon Suriyeliye sahip çıktık çünkü biz vicdanımızın sesini dinlemek zorundayız. Ecdadımız da sahip çıktı. Sudan`a, Açe`ye (Endonezya`daki bir bölge) kadar gitti. Dünyanın dört bir yanına insanlık eli götüren, uzatan bir ecdadın torunları olarak biz gözümüzü yumamayız" şeklinde konuştu. Akdoğan, 2023`te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflediklerini belirterek, şöyle devam etti: "Bizim petrolümüz, doğalgazımız yok ama vicdanımız var. Dünyada bir şeyde birinci olduk. O da insani yardım. Bu, çok değerlidir, çok önemlidir. Türkiye`de sosyal yardımlar biz geldiğimizde 1,3 milyardı. Hani sosyal devlet, hani vatandaşına, mazluma, mağdura sahip çıkan devlet. 1,3 milyar şimdi 27 katrilyon sosyal yardım yapıyor, vatandaşımıza sahip çıkıyoruz. Bu, çok önemli meseledir. Adaletin ve hakkaniyetin temsilcisi olmak, bunun için mücadele etmek. Bu, bir idealizm, dava meselesidir. İşte AK Parti kadroları bu davanın yolcularıdır. Biz bu mücadeleyi onur ve şerefle sürdürmekte kararlıyız. Türkiye`nin bütünlüğü, dirliği, selameti, aydınlık yarınları için hep birlikte bu kutlu yolda devam edeceğiz."

YENİ TÜRKİYE İÇİN BİRLİK BERABERLİK

Kongreye katılan Belediye Başkanı Mehmet Saygılı ise yaptığı konuşmada "Yeni bir Türkiye için birlik ve beraberlik içerisinde kongremizi yaptık, bu kongreden sonra partimiz daha da güçlenecektir. Haktan, adaletten ve doğruluktan yana olan bu davanın bir neferi olmak hepimiz için bir şereftir. İşgal ettiğimiz makamlar millet tarafından emaneten verilmiş görev yerleridir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturunu benimsemiş bir davanın mensubu olarak dünyada güçlü bir Müslüman ülke istemeyenlere, paralel yapılara, oligarşi bürokrasiye ve her türlü engellemelere karşı güçlü olmamız lazım. Bu gücü bizim birlik ve beraberliğimiz sağlayacaktır. AK Parti iktidara geldiği ilk günden itibaren gerek yerel gerekse de genel yönetimlerde yapmış olduğu her türlü hizmet ve sessiz devrimler milletimizin özgür ve refah toplumu olması içindir. Bizler dev gibi işleri karınca gibi çalışarak başardık. Çünkü siyaseti Allah’ın rızasını kazanmak için yaparız. Yakın zamanda iki önemli seçim geçirdik. Şükürler olsun ki gerek Türkiye gerekse de ilimizde mahcup olmadık. Belediye seçimlerinde Kırıkkale tarihindeki seçimlerin en yüksek oyunu aldık. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de en büyük desteği verdik. Bu manada Belediye seçimlerinde gerek şahsıma gerekse de şehrimize vermiş olduğu desteklerden ötürü Başbakan Yardımcımız Yalçın Akdoğan`a teşekkür ediyorum. Kendisine de hayırlı hizmetler yapmayı Allah`tan diliyorum" dedi.

TÜM PARTİLİLERE TEŞEKKÜR ETTİ

Katılımcılar büyük coşkusundan ötürü teşekkürde bulunan Ramazan Can, "Çok değerli hemşerilerim işte gençlik kolları işte kadın kolları. Bu coşku 7 Haziranda İnşallah 3-0 gösteriyor.  Gerçekten AK Parti kuruluşunda bu güne kadar eleği geçen bütün kardeşlerimi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

TÜRKİYE’NİN AYAK SESLERİNİN DUYULDUĞU SEÇİM

Milletvekili Oğuz Kağan Köksal ise yaptığı konuşmada" Cumhurbaşkanlığı seçimimiz yapıldı ve bu seçim Yeni Türkiye`nin ayak seslerinin duyulduğu bir seçimdi. Milletin geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir seçimdi. Türkiye’de hangi partiden hangi görüşten olursa olsun asla bir araya gelemeyecek insanlar bu seçimde bir araya geldi. Peşlerine paralel yapıyı da takarak Cumhurbaşkanlığı seçimini engellemek için her türlü çareye başvurdular. Bu kadar engellemelere rağmen Kırıkkale halkı başka yerde olduğu gibi %65 oy vererek Kurucu Genel Başkanımız Tayyip Erdoğan`ı Cumhurbaşkanı yaptılar. Kırıkkale sevgisini yine gösterdi. Türkiye`de genel Başkanlık değişimi oldu ve hiç kimsenin beklemediği bir şekilde bütün delegelerimizin oyuyla değerli Genel Başkanı ve Başbakanımızı büyük bir gayret ve özveriyle seçtik."

EKONOMİK İSTİKRARI SAĞLADIK  

Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay ise ekonomik istikrarın sağlandığını belirterek şöyle konuştu  "Yeni bir bütçe kabul ettik. Ekonomik İstikrar her gün daha iyiye giderek 2015 yılına devrediyor.  Daha iyi bir Türkiye görüyoruz. Bütçesi dengelenmiş bir 2015 bütçesi ile giriyoruz. Türkiye`nin ekonomisinde hiç bir kriz görünmüyor şu anda. Siyasi istikrarımız sürüyor. 7 Haziran`da Türkiye büyük bir seçim yaşayacak. Şu andaki kamuoyu yoklamaları aynı %50 bandında devam ettiğimizi göstermektedir. Ekonomik istikrar ve siyasi istikrar aynı anlamda devam edecek. Hiç bir sorun beklemiyoruz gayet iyi bir 2015 bekliyoruz. Seçime dönük çalışmalarımıza başladık. Genel Merkezde 12 kişilik bir seçim strateji ekibini kurduk ve harıl harıl çalışıyoruz. Çok iyi bir kampanya geliyor. Bayram havasında Türkiye`de bir demokrasi şöleni yaşayacağız"

BÜTÜN TEŞKİLATLARIMIZ YENİLENİYOR

Atalay, "Bütün teşkilatlarımız yenileniyor. Taze bir enerjiyle hepimiz alana çıkacağız ve seçim kampanyası yürüteceğiz. Hepimiz buna hazırlanıyoruz.  13. iktidar yılımız. Her seçimde milletimiz bize daha fazla oy verdi. Demek ki milletimiz de kıymetini biliyor yapılanların. Türkiye ekonomide bütçesini 4 misli büyüttü. Milli gelir 4 misli büyüdü. Hayat standardı arttı. İş adamlarımıza öz güven geldi bu dönemde. Kafalardaki prangaları kırmak daha önemlidir, öz güven dediğim budur. Özgüveni AK Parti kazandırdı bu insanımıza.  Türkiye çok değişti. Bazen içinde bulunanlar bunu değerlendiremiyor. Kırıkkale`nin çevresine bakınca bu görülmektedir. Türkiye`nin her köşesi böyle. Bunu AK Parti yaptı siz yaptınız. AK Parti büyük bir olaydır. Bunu iyi anlamak lazım. Kongrelerde bunları anlatmamız lazım." Atalay`ın konuşmasının ardından konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Derin devlet yapılanması, paralel devlet yapılanması, alternatif devlet yapılanması, ister Ergenekon`u, ister paralel devleti, ister KCK`sı milletin iradesine, devletin otoritesine musallat olan her kim varsa bunlara eyvallah etmedik, etmeyeceğiz. Eğer bu yapılar başarılı olsaydı sadece AK Parti devrilmeyecekti, Türkiye bir esaret rejimine dönüşecekti. İster derin devlet yapılanması, ister paralel örgüt yapılanması hangisi başarılı olsaydı artık Türkiye`de esaret rejimi olurdu. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Derin devlet yapılanması, paralel devlet yapılanması, alternatif devlet yapılanması, ister Ergenekon`u, ister paralel devleti, ister KCK`sı milletin iradesine, devletin otoritesine musallat olan her kim varsa bunlara eyvallah etmedik, etmeyeceğiz" dedi.



1

Ahmet Önal Hızlı Başladı

2

Erdoğan; Mehmet Kardeşimi Kucaklıyorum

3

Kırıkkale’nin Milli Şahsiyeti Hiçbir Şeyle Ölçülemez

4

Romanlar’dan Saygılı’ya Tam Destek

5

Saygılı : Sivil Toplum Örgütleri Bizim İçin Kıymetli

6

Ulusoy; 900 Araçlık Otopark Yapacağım

7

Baran; Saygılı'nın Yanındayız