Kadınsız toplum düşünülemez

HER ALANDA KADIN

Öztürk, “Yıllardan beridir bilimden sanata, spordan edebiyata, siyasetten çalışma hayatına kadar hayatın her alanında kadınların büyük çaba ve başarılarına şahit olunmuştur. Kadın elinin değdiği her yerde bir güzellik, göz nurunun düştüğü ve emeğinin geçtiği her noktada bir derinlik bulunmaktadır. Nitekim kadınlarımızın sosyal ve ekonomik hayatın içinde eşit, onurlu ve saygın bir yeri olması gerekir, bunun yerine getirilmesi uğrunda herkese büyük görevler düşmektedir. Evinde anne, işyerinde çalışan, toplumda saygın bir fert olan kadınlarımızın ülkemizin toplumsal birliği ve dirliği için hayati rolleri olduğu ortadadır.”diye konuştu.

KADINA ŞİDDET AFFEDİLEMEZ

Öztürk, “Annelik sıfatlarıyla ile dünyanın en güzel ve kutsal bir ismini taşıyan kadınlarımız, Gelecek nesillerin yetişmesinde yeri doldurulamayacak bir görevi ifa etmektedirler. Ailesine katkı sağlamak uğruna nasır tutmuş elleriyle, şehit evladını vatan toprağına uğurlarken döktüğü gözyaşlarıyla, umudunu hiç eksik etmediği bakışlarıyla, duanın ve iyi dileklerin çağlayan gibi aktığı sözleriyle kadınlar, milletimizin ruhu olmuştur. Üzülerek belirtmek isterim ki, kadınlarımız toplumsal hayatta hak ettikleri ilgi, destek ve saygıyı yeterince hissedememektedirler. Özellikle kadınlarımıza yönelik insanlık dışı saldırıların, şiddet uygulamalarının, taciz ve tecavüz vakalarının endişe verici bir şekilde arttığı görülmektedir. Son derece hazin ve trajik bu vakaların önlenmesi, engellenmesi ve suçluların hak ettikleri cezayı bulması gecikmekte ya da çoğu zaman vicdanları tatmin edecek düzeyde olmamaktadır.

CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR

Öztürk, konuşmasına şu şeklide sürdürdü: Sokak ortasında katledilen, töre ve geleneklerin gerisine gizlenen caniler tarafından gencecik yaşta hunharca canlarına kıyılan kadınlarımız ve genç kızlarımızın yaşadığı ve yaşattığı trajedi millet olarak yüreğimizi sızlatmaktadır. Kadınlara uzanan kirli ve kanlı ellerin kırılıp atılması, katillere hak ettikleri cezaların verilmesi için vakit kaybetmeden bunları önlemeye yönelik siyasi, hukuki ve psiko-sosyal çalışmalar başlatılmalıdır. Unutmamak gerekir ki, demokrasinin uygulanmasını ve gelişmesini engelleyen etkenler ile kadın haklarının ihlal edilmesine yol açan hususlar birbirine benzeşmektedir. Şüphesiz gelişmiş ve medeni bir toplumun en başta gelen özellikleri arasında kadınlara yönelik baskının, şiddetin, hakaretin, dışlanmışlığın, eşitsizliğin ortadan kalkması yer almaktadır. Son yıllarda kadınlarımızın maruz kaldığı ve bizleri son derece kaygılandıran insanlık dışı muamelelerin tamamen yok edilmesi için başta siyasi sorumluluk sahipleri olmak üzere çözüm noktasında toplumu oluşturan tüm unsurların üzerine düşeni eksiksiz yerine getirme zarureti mevcuttur.  Bu vesileyle her şeyin en güzeline layık olan Türk Kadınının Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, hepsini hürmetle selamlıyorum. Cennet anaların ayakları altındadır. ( Hadis-i Şerif )”