Gerçekleri silebilecekler mi?

Gerçekleri silebilecekler mi?

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Erdal Baloğlu, partilerinin billboard ve raketlere asılan afişlerinin mahkeme kararıyla kaldırılması hakkında açıklama yaptı. Baloğlu, Ellerindeki parti mahkemeleriyle, parti hâkimleriyle” bu kararları aldırtanlar kamu vicdanından da bu gerçekleri silebilecekler mi?” ifadelerini kullandı. 

HALKI AYDINLATMAK ‘KİN VE NEFRETE TEŞVİK ETMEK' OLDU

MHP İl Başkanı Baloğlu yazılı açıklamasında seçim çalışmaları amacıyla hazırlanan her türlü reklam ve ilanların yerlerinin belirlenmesi, tahsisi ve kullanımı yetkisinin İlçe Seçim Kurulu olmasına rağmen, afişlerinin Sulh Ceza Hâkimliğinin kararıyla kaldırıldığını ifade etti.   Ak saray değil, Kara Saray: 1.370.000.000 Hatırla, Oslo görüşmelerini, ihanet pazarlıklarını Hatırla! 17-25 Aralık, rüşvete, rüşvetçiye kol kanat gerdiler. Hatırla!” yazılı afişlerinin kaldırılması ile ilgili mahkemenin gerekçesini paylaşan Baloğlu, Reklamlarımızı kaldırtırken bu yasal olmayan mahkemenin kararı da bir o kadar ilginçtir. Afişlerimizin kaldırılma gerekçesi, Cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve nefrete tahrik ve teşvik, Kamu görevlisine, görevinden dolayı şeref ve saygınlığını rencide etmekmiş.  Bu reklamların hangisinde halkı kin ve nefrete teşvik ediyoruz, söyler misiniz? Halkı aydınlatmak ne zamandan beri kin ve nefrete teşvik etmek olmuştur? Peki, cümlelerimizin hangisinde Cumhurbaşkanına hakaret vardır?  Yoksa malum Cumhurbaşkanlığı Sarayının maliyeti gerçekten kamu vicdanını rahatsız edecek boyutlarda ve bu durum o sarayı kullanan Cumhurbaşkanına hakaret mi sayılıyor? Peki, Kamu görevlisine, görevinden dolayı şeref ve saygınlığını rencide etmek” ne anlama geliyor?” ifadelerini kullandı.

HER TÜRLÜ KARANLIĞI AYDINLATACAĞIZ

Baloğlu yazılı açıklamasının devamında şu açıklamalara yer verdi: Eğer kastedilen ‘Oslo görüşmelerini, ihanet pazarlıklarını Hatırla!..' cümlesiyse eğer, kimse kusura bakmasın, Milliyetçi Hareket Partisi bu vatanı bölmenin hesaplarını ve pazarlıklarını yapanlarla olan mücadelesini ebediyen sürdürecektir. Katillerle, canilerle, bölücülerle yapılan müzakerelerin, pazarlıkların hesabını 8 Haziran sabahı soracağız! ‘Kamu görevlisine, görevinden dolayı şeref ve saygınlığını rencide etmek', ‘17-25 Aralık, rüşvete, rüşvetçiye kol kanat gerdiler... Hatırla!..' cümlesine karşı yazılmış bir kararsa eğer, Türk Milleti müsterih olsun, 8 Haziran'da güzel yurdumuz Türkiye'miz üzerine doğacak olan Üç Hilalin ışığıyla her türlü karanlığı aydınlatacağız.”

YÜCE TÜRK ADALETİ ÖNÜNE ÇIKARACAĞIZ

Mahkemenin ‘kamu görevi' saydığı ‘rüşvet, yolsuzluk, vatanı ekonomik açıdan satma' girişiminde bulunanlar gerçek Türk Adaleti önünde hesap vereceklerdir. Hem öyle bizim ya da birilerinin mahkemeleri vermeyecek bu kararı, bizzat Türk Milleti adına karar verecek olan Yüce Türk Adaleti önüne çıkaracağız onları.”

 YÜCELER YÜCESİ KARŞISINA HANGİ YÜZLE ÇIKACAKLAR

Reklamları kaldırtmak bu gerçekleri ortadan kaldırır mı? Peki, ellerindeki parti mahkemeleriyle, parti hâkimleriyle” bu kararları aldırtanlar kamu vicdanından da bu gerçekleri silebilecekler mi? Ya da kıyamet gününde Yüceler Yücesi karşısına hangi yüzle çıkacak ve nasıl hesap vereceklerdir? Gereğini Kırıkkale halkının ve Yüce Türk Milletinin vicdanına havale ediyoruz... Öyleyse, bizimle yürü Kırıkkale.”