Çözüm terörü bitirmez daha da azdırır

Çözüm terörü bitirmez daha da azdırır

Saadet Partisi Kırıkkale İl Başkanı Faruk Vurgun terörün çözüm ile bitmeyeceğini söyledi. Terörle müzakereye oturanların sonunun iyi olmadığını belirten Vurgun, sıfır sorun diye hükümete gelenlerin sorunlar içinde boğuştuğunu bildirdi.

?BARIŞ GÜVERCİNİ? MUAMELESİ GÖRÜYOR?

Kuzey Irak?ta bir oluşumu kendi mevcudiyeti için tehlike gören Türkiye?den, oradaki yapıyla neredeyse (bölgedeki tek) müttefiklik olma durumuna uzanan bir acayip hal yaşandığını belirten Vurgun ? Türkiye?nin başına 30 seneden beri bela olan ve özellikle de son dönemlerde bir demokratik özgürlük mücadelesi? kılıfı giydirilmeye çalışılan bir terör olgusu var mesela. Her ne hikmetse, dışarıdan desteklendiği aşikar olan terör olgusu, kerameti kendinden menkul (ama sonuçları bariz bir şekilde vahim olan) bir sözümona ?çözüm sürecinin? neredeyse mütemmim cüzü haline geliveriyor. Neredeyse, terörün katlettiği 35-40 bin kişi ve bunların ailelerinin değil de teröre bulaşmışların hakkı daha üstün görülüyor ve bu güruh suçsuz konumuna yükseltilip, ?barış güvercini? muamelesi görüyor? diye konuştu.

 ?ÇÖZÜM SÜRECİ?

Vurgun konuşmasının devamında, ?Siyasi iktidara göre konum almayı marifet sayan medyanın kendisini daha ne kadar aşacağı merak konusu?Özellikle de en son yaşanan devlet memurlarının terör örgütü tarafından serbest bırakılması merasimini (!) bir barış şöleni gibi sunabilmeleri, cidden büyük bir emek (!) ürünü. Kalemlerden bolca ?barış?, ?çözüm? kelimeleri dökülürken, bu işten kimin kazançlı çıkacağını anlamak için kimlerin memnuniyet mesajları verdiğine bakmak yeterli. Ne de olsa, işi dağdan müzakere masasına taşımanın mutluluğunu yaşıyor etnik siyaset yapanlar. Bir yanda devlet denen bir legal yapı; öte yanda ise devlete karşı başkaldırmış, binlerce insanın kanına girmiş, ayrılıkçı taleplerinin yabancı devletler tarafından desteklendiği bilinen ve bölge halkını korku ve baskıyla sindirmiş bir terör örgütü. Geldiğimiz noktanın vahametine bakın ki, koskoca Türk devleti, kendisinin varlığına ve vatandaşının can güvenliğine doğrudan kast eden bir tehdidin halli konusunda, hapisteki bir mahkumun ağzının içine bakıyor. Onun vereceği mesajlara, göndereceği talimatlara, yazdığı mektuplara ve bunlara gelecek cevaplara bel bağlıyor. Koskocaman bir ülke de, olan biteni ?çözüm gelecek? iyi niyetiyle ve çokça da sorgulamadan izliyor. Gelecek mesajlar veya ?çağrılar?, aslında ?çözüm süreci? denen şeyin yol haritasından başka bir şey değil. Hapisten bu süreci idare edecek ve biz de buna ?barış? diyeceğiz.?

?TERÖRLE BİR YERE VARILIRMIŞ?

 ?Böyle bir hareketin, terör örgütünün başarısı olacağı ve yola çıkış amaçlarından birisini gerçekleştirmiş olacağını hesaba katmıyor. ?Terörle bir yere varılırmış? demek! Böylesi bir durumun ileride çıkması muhtemel benzer oluşumları cesaretlendireceği ve onlara ilham kaynağı olacağını düşünen yok. Terörün siyasi uzantısı olduğunu gizlemeyen ve bugün ?süreçle? birlikte en önemli siyasi aktörlerinden biri haline gelen (muhtemelen Başkanlık sistemi tartışmalarında da aktif olarak ortada olacaklar) etnik kimliğe dayalı partinin düzenlediği Nevruz kutlamalarının, iktidara yakın basındaki yankılarına bir bakın. ?Meydanlarda kardeşlik havası?, ?Barış rüzgarı? vs türünden başlıklar atan muhafazakar basınımız, her nedense söz konusu siyasi partinin açtığı terör örgütü lideri posterlerini ve ?Öcalan?a özgürlük? sloganlarını görmüyor. Çok büyük bir ayıptır bu! Görmüyor değil tabii, göstermiyorlar. Demek ki, söz konusu basına göre terör? dedi.



1

Ahmet Önal Hızlı Başladı

2

Erdoğan; Mehmet Kardeşimi Kucaklıyorum

3

Kırıkkale’nin Milli Şahsiyeti Hiçbir Şeyle Ölçülemez

4

Romanlar’dan Saygılı’ya Tam Destek

5

Saygılı : Sivil Toplum Örgütleri Bizim İçin Kıymetli

6

Ulusoy; 900 Araçlık Otopark Yapacağım

7

Baran; Saygılı'nın Yanındayız